Türkiye’yi derinden etkileyen Narin Güran cinayeti, geçen süreye rağmen hafızalardan silinmedi. 8 yaşındaki bir çocuğun yaşamını yitirdiği bu olay, yalnızca bir adli vaka olmanın ötesine geçerek toplumsal bir yara olarak kaldı. Aile bağları, köy yaşamı ve devam eden dava süreci tartışmaların merkezinde yer aldı. Bu özellikleriyle Narin Güran cinayeti, Türkiye yakın tarihinin en çok konuşulan çocuk cinayetlerinden biri olarak kayda geçti.

Bu çarpıcı dosya şimdi de dünya basınının gündemine taşındı. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Abu Dabi kentinde yayımlanan, İngilizce yayın yapan BAE’ye ait The National gazetesi, Narin Güran cinayetinin perde arkasını araştırmaya başladı.

ARİF GÜRAN: BENİM İÇİN HAYAT KALMADI

Gazetenin haberinde, Narin’in babası 44 yaşındaki Arif Güran’ın, kızının mezarı başında verdiği röportaja yer verildi. Acısını kelimelere döken baba Güran, “Narin’in ölümünden sonra benim için hayat kalmadı. Nefes alabiliyorum ama Narin’siz geçen her dakika ve her saniye benim için ölüm demek” ifadelerini kullandı.

KÖYDE ÜRKÜTÜCÜ SESSİZLİK HAKİM

The National, Narin Güran’ın öldürülmesini Türkiye’de yakın tarihte yaşanan en çok ses getiren çocuk cinayetlerinden biri olarak tanımladı. Haberde, olayın yaşandığı köyde hayatın neredeyse durma noktasına geldiği vurgulandı. Köyde hindi sesleri ve köpek havlamaları dışında derin ve ürkütücü bir sessizliğin hâkim olduğu aktarıldı.

AKRABALARI MEZARLIKTA NÖBETTE

Gazetede yer alan bilgilere göre, henüz haklarında kesin hüküm bulunmayan bazı akrabalar, günlerini mezarlıkta nöbet tutarak geçiriyor. Güran ailesi üyeleri, köydeki diğer çocukların da son bir yıldır büyük bir korku içinde yaşadığını, arkadaşlarının öldürüldüğünü bilmelerinin onları derinden etkilediğini ifade etti.

Narin’in babaannesi Leyla Güran, The National’a yaptığı açıklamada, “Torunlarım artık öldürülmekten korktukları için okula gitmekten çekiniyorlar. Her şey acı dolu” sözleriyle yaşanan travmayı anlattı.

Haberde, aileden birçok kişinin cezaevinde bulunması nedeniyle çocuk bakımının yaşlı nesillere kaldığına da dikkat çekildi. Narin’in anneannesi 80 yaşındaki Remziye Çağbaş’ın, hem büyük bir kaybın acısını yaşadığı hem de günlük işler ile çocukların bakımını üstlendiği aktarıldı.

The National ayrıca dosyadaki mahkeme sürecine de yer verdi. Cinayete ilişkin yargılamanın sürdüğü, delillerin ve tanık ifadelerinin dosyada belirleyici rol oynadığı belirtildi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi