Panik atak, bireyin heyecan verici herhangi bir olay karşısına aşırı derecede duygusal tepki vermesi durumudur. Genel olarak korku duygusunda fazlasıyla görülen bu olay, kişinin anlık olarak öleceğini düşünmesine kadar varabilir. Her insan mutlaka hayatında en az bir kere panik atağın etkilerini yaşayabilir ancak bu durumun sürekli hale gelmesi, bir sağlık sorununa işarettir. Bu nedenle hastanın en kısa sürede tedavi olması gerekir.
Geçirilen her atağın bir panik atak olarak nitelendirilmesi yanlıştır. Aynı zamanda geçirilen atakların birçok psikolojik veya diğer sağlık sorunlarına işaret olacağı söylenebilir. Panik atağın ise kendine has belirtileri vardır ve belirtilerin görülmesi durumunda hastanın sağlık sorunu direkt anlaşılabilir.
Panik Atak Belirtileri
Hastalığın belirtileri her hastada farklı bir şekilde ortaya çıkabilirken, bazı belirtilerin ise tüm hastalarda net bir şekilde görüldüğü söylenebilir. Nefes darlığı ve kalp çarpıntısı ise hemen hemen her hastada ortaya çıkan belirtilerdir. Yaşanan ani duygu durum değişikliği sonrasında hastada bu şekilde belirtiler ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra terleme ve titreme de en çok karşılaşılan belirtiler arasında yer alırlar.
Hastaların en çok şikayet ettikleri belirtilerden bir diğer ise göğüs üzerinde oluşan baskıdır. Göğüs üzerinde oluşan baskıyla birlikte mide bulantısı da görülür. Bayılacak gibi hissetme ve ölüm korkusu gibi duygular içerisinde olmak ise hastalığın en ağır belirtileri olarak tanımlanabilirler. Aşırı ağır geçen ataklarda görülen bu durumlar, bir müddet sonra her atakta ortaya çıkar ve böylelikle atağın şiddeti giderek artmış olur. Söz konusu belirtilerin hangi hallerde çıktığı büyük önem taşır. Hastaların uykuda dahi atak geçirdikleri görülebilir. Bu nedenle hastalığın tedavisi ve teşhisi konusunda belirtilerin önemi oldukça fazladır.
Tedavisi
Hastalığın ilaç tedavisi, egzersiz programı ve nefes egzersizleri gibi birçok tedavi şekli vardır. Tedavinin başarı getirebilmesi adına hastanın uzun bir süre boyunca, hatta hayatı boyunca tedavi programına sadık kalması gerekir. Aksi halde hastalığın tekrardan ortaya çıkma ve etkilerini şiddetli bir şekilde gösterme ihtimali yüksektir.
Hastaya verilen ilaçlar genel anlamda uyuşmasına ve olaylara karşı tepkisiz kalmasına yol açar. Böylelikle ataklar tamamıyla önlenmiş olur. İlaç tedavisi pek önerilmez, doktorlar tarafından da tercih edilmez ve hastalar ilaç tedavisini tercih etmekten kaçınırlar. İlaç tedavisinden ziyade egzersiz yapmak ve nefes egzersizleri üzerinde durmak, hastalığın etkilerini belirli ölçüde azaltır. Özellikle yapılan sportif aktiviteler, hastanın endorfin salgılamasına ve böylelikle stresten uzaklaşmasına yol açar. Atakların şiddetini büyük ölçüde düşürür.