Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle yaptığı açıklamada "Meme kanseri, memedeki normal hücrelerin değişime uğrayarak kontrolsüz bir şekilde büyümesi olarak tanımlanır. Hastalar genellikle memede bir kitle hissederek durumu fark ederler, ancak kanser, elle hissedilir bir kitle oluşmadan önce rutin tarama testleri sırasında da tespit edilebilir" dedi.
Meme kanserinin kesin tanısının birkaç aşamada izlendiğini belirten Prof. Dr. Yıldırım, "Görüntüleme Yöntemleri: Temel tarama aracı olan mamografi kullanılır; şüpheli durumlarda ise ultrason veya MR (Manyetik Rezonans) gibi ileri görüntüleme testlerine başvurulur. Kesin Tanı: En önemli adım biyopsidir. Memedeki şüpheli bölgeden alınan doku örnekleri, kanser hücrelerinin varlığını doğrulamak için mikroskop altında incelenir. Evreleme: Kanser evrelemesi, kanserin vücutta ne kadar yayıldığını anlamak için kullanılan standart bir yöntemdir ve tedavi planının belirlenmesinde kritik bir rol oynar" ifadelerini kullandı.
"Meme kanseri tedavisi, kanserin evresi, türü ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere göre kişiselleştirilir" diyen Prof. Dr. Yıldırım, temel tedavi yöntemleri ile ilgili, "Cerrahi: Kanseri vücuttan çıkarmak için kullanılan ana yöntemdir. İki temel yaklaşım vardır, Mastektomi: Memenin tamamının cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Meme Koruyucu Cerrahi (Lumpektomi): Sadece tümörün ve etrafındaki sağlıklı dokunun çıkarılmasıdır. Bu cerrahiyi tercih eden hastalar genellikle ameliyat sonrası radyoterapi alırlar. Radyoterapi: Yüksek enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerini öldürmeyi amaçlar ve genellikle meme koruyucu cerrahi sonrası kalan meme dokusundaki muhtemel kanser hücrelerini yok etmek için kullanılır. Kemoterapi: Kanser hücrelerini yok eden ya da büyümelerini durduran ilaçların kullanılmasıdır. Tümörü küçültmek için cerrahi öncesi veya kanserin yayılmasını önlemek amacıyla cerrahi sonrası verilebilir. Endokrin (Hormon) Terapi: Büyümek için östrojen kullanan kanser türlerinde etkilidir; östrojenin etkisini bloke eden veya üretimini engelleyen ilaçları içerir. Hedefe Yönelik Tedavi: Yalnızca belirli moleküler özelliklere sahip kanser hücrelerine etki eden ilaçlardır. İmmünoterapi: Vücudun kendi bağışıklık sistemini kanserle savaşmak için harekete geçiren ilaçlardır ve belirli ileri evre meme kanseri türlerinde kemoterapiyle birlikte kullanılabilir" ifadelerine yer verdi.
Hastanın tedavi süreci ile ilgili karar vermesi ve takip süreci ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Yıldırım, "Hastanın Karar Vermesi: Hastaların tedavi seçeneklerinin faydaları, dezavantajları, alternatifleri ve tedavisizlik durumu hakkında bilgi alarak tedavi sürecinde aktif bir rol oynaması kritik öneme sahiptir. Tedavi Sonrası Takip: Tedavi tamamlandıktan sonra, kanserin geri gelip gelmediğini izlemek amacıyla düzenli kontroller ve mamografileri içeren testler yapılır. Nüks Belirtileri: Hastalar, meme bölgesinde yeni kitleler, kemiklerde veya karında ağrı, nefes darlığı, baş ağrıları gibi nüks belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Nüks Durumunda Tedavi: Kanserin geri dönmesi durumunda tedavi, nüksün konumuna göre yeniden şekillendirilir; çoğu hasta hormon terapisi veya kemoterapi alır ve cerrahi de bir seçenek olabilir. Yaşam Kalitesi: Meme kanseri olan birçok kişi tedaviden sonra iyi bir yaşam sürer. İlaçları talimatlara uygun almak, doktor talimatlarına uymak ve duygusal sağlığa özen göstermek önemlidir" diye konuştu.