Genç kızın cansız bedeni valiz içinde yol kenarında bulundu. Olayın ardından Ayşe’nin ikiz kardeşi Esra Tokyaz sosyal medya üzerinden çarpıcı iddialarda bulundu. Hatay’dan İstanbul’a eğitim için geldiklerini söyleyen Esra Tokyaz, kardeşinin eski sevgilisi Cemil Koç isimli bir kişiyle evlilik vaadiyle görüştüğünü, bu kişinin eski bir polis amiri olduğunu belirtti. Ayşe’ye bu kişi tarafından şiddet uygulandığını kendisinin bizzat gördüğünü ve bu nedenle kardeşini evden çıkarmaya çalıştığını söyledi. Ancak Ayşe, “Ben gelirsem seni de tehlikeye atarım, sen git ben geleceğim” diyerek evde kaldı. O gece Cemil Koç, Esra Tokyaz’ı arayıp bir eşyasını getirmesini istedi. Esra, Beşiktaş’tan Küçükçekmece’ye gitti.
Ayşe’yi görmek istediğini söylediğinde Cemil Koç, Ayşe’nin taksiyle yurda döndüğünü söyledi. Ancak evin kapısında Ayşe’nin ayakkabıları duruyordu. Ayakkabısız çıktığını söyleyerek Esra’yı içeri almadı. Esra Beşiktaş yurduna döndüğünde kardeşinin yurtta olmadığını öğrenince tekrar Küçükçekmece’deki eve gitti. Site güvenliği onu içeri almadı. Polis çağırdı, ancak gelen ekipler “Kardeşin reşit, bir şey yapamayız” dedi. Şiddet uygulandığını söyleyen Esra’ya polisler yardım edemeyeceklerini, karakola gitmesini söyledi. Esra “Benim can güvenliğim yok, bana yardım edin” dediğinde, polisler onu bir taksiye yönlendirdi. Esra, Halkalı Karakolu’na gittiğinde Cemil Koç’un adını verdi ve polislerin bu kişiyi tanıdığını belirtti. Ev için arama izni çıktı ama bir şey bulunamadı.
Ertesi gün Kanarya Asayiş tarafından çağrılan Esra, burada 10-15 polis tarafından baskı altında bırakıldığını, verdiği isimlerin peşine düşülmediğini ifade etti. Cemil Koç’un telefonunun açık olduğunu ve hala Ayşe’nin bulunamadığını söyledi. Aynı sabah Koç’un kendisini arayıp, karakolda verdiği ifadeyi satır satır okuduğunu, her ayrıntıyı bildiğini söylediğini, polislerin hiçbir şey yapamayacağını söylediğini aktardı. Esra, bu durumu ilgili polis memuruna ilettiğinde, şikâyet etmemesi, savcılığa giderse zaman kaybedeceği ama isterse gidebileceği cevabını aldığını aktardı.
Sabah Kanarya Emniyet’ten tekrar aranan Esra, Bahçelievler Adli Tıp’a yönlendirildi. Telefonda “Biz şimdi uyuyoruz, ulaşamayabilirsin” denilerek görüşme sonlandırıldı. Adli Tıp’ta içeri alınmadığını, çaresizlik içinde başını yere vurduğunda oradakilerin kendisine “Kamu malına zarar veriyorsun, senin gibileri çok görüyoruz” dediğini, kimsenin yardım etmediğini söyledi. Tüm çabalarına rağmen kardeşinin ölüm haberini aldığını ve kadın olarak yalnız bırakıldığını belirtti. Kardeşinin ölümünden sorumlu tuttuğu Cemil Koç’un ve sürece müdahale etmeyen tüm devlet görevlilerinin ceza alması için kamuoyundan destek istedi.