Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'nin deprem gerçeği ile baş etmek ve kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla gerçekleştirilen 'Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası'nın sonuç bildirgesini kamuoyuna açıkladı. Özhaseki, şuranın sonuçlarını duyururken, depremin Türkiye için büyük bir tehdit olduğunu ve bu tehdidi bertaraf etmek için kentsel dönüşümün kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Bakan Özhaseki, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremin etkilediği 11 ilde 14 milyon vatandaşın zarar gördüğünü ve bu felaketin sonucunda 680 bin civarında konutun yıkıldığını belirtti. Ayrıca, bu felaketin toplamda 100 milyar doların üzerinde bir hasara yol açtığını ifade etti. Bu nedenle Türkiye'nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi gerektiğini vurguladı.
Özhaseki, kentsel dönüşümün Türkiye için tek çözüm olduğunu belirterek, bu süreçte atılması gereken adımları açıkladı. İstanbul'da 600-700 bin konutun güvenli hale getirilmesi için çalışmaların başlayacağını ve bu kapsamda kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirileceğini ifade etti. İller Bankası tarafından yapılacak olan rezerv alanlarda 300 bin civarında konut inşa edilmesi planlandığını da duyurdu.
Ayrıca, 'Yarısı Bizden Kampanyası' ile 200 bin civarında konutun dönüşümünün hedeflendiğini ve bu konuda müracaat eden vatandaşlara mali destek sağlanacağını belirtti. Özhaseki, kentsel dönüşüm süreçlerinde yaşanan anlaşmazlıkların çözümü için ara buluculuk sistemine geçileceğini ve kentsel dönüşüm davalarına bakan özerk mahkemelerin kurulacağını da açıkladı.
Bakan Özhaseki, köy evlerinin çelik karkas ve modüler sistemlerle inşa edilmesi kararı aldıklarını ve bu sayede daha güvenli köy evlerinin yapılacağını ifade etti. Ayrıca, kaynak geliştirme genel müdürlüğü kurarak halka arz edilecek arazilerin gelirinin kentsel dönüşümde kullanılacağını söyledi.
Sonuç olarak, Türkiye, deprem riski ile başa çıkmak ve kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla çeşitli adımlar atmaya hazırlanıyor. Bu adımların hayata geçirilmesiyle daha güvenli ve sağlam binaların inşa edilmesi amaçlanıyor. Bu önlemler, deprem sonrası olası can ve mal kayıplarını azaltmayı hedefliyor.
