Ceza İnfaz Kanunu’nda yapılacak düzenlemeler hız kesmeden sürüyor. Bu bağlamda, 10. yargı paketine ait 40 maddelik taslak, geçtiğimiz ay Adalet Bakanlığı tarafından TBMM Genel Kurulu’na sunuldu.
Toplamda 55 madde içeren ve 14 ayrı kanunda değişiklik yapılmasını hedefleyen bu reform paketinde en çok merak edilen konu, af maddesi oldu.
Bayram Öncesi 35 Bin Kişinin Tahliyesi Bekleniyor
Burhan, bayramdan önce yaklaşık 35 bin hükümlünün cezaevlerinden çıkarılmasının planlandığını ifade etti. Ayrıca, düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından bir yıl içinde toplamda 55 bin kişinin bu düzenlemeden faydalanmasının hedeflendiğini belirtti.
Suç ayrımı olmayacak
“Suç ayrımı olacak mı?” sorusuna da değinen Burhan, şunları söyledi:
“Diyelim ki kişi 5-10 yıl ceza almış, yatmış, hapisten çıkmasına 3 yıl kalmış. Eğer kapalı cezaevindeyse açık cezaevine geçecek. Açık cezaevindeyse, cezasının kalan 3 yılı denetimli serbestlikle geçirilecek. Bu düzenlemede örgütlü suçlar da, adi suçlar da bu kapsamda olacak. Hukukun temel prensibi gereği suç ayrımı yapılmayacak.”
"BAYRAM ÖNCESİ 35 BİN, 1 YIL İÇERİSİNDE DE 55 BİN MAHKUM TAHLİYE EDİLECEK"
Burhan'ın tv100 ekranlarında yaptığı konuşmadan öne çıkan ifadeler şöyle:
"Bu konu çok konuşuluyor, tartışılıyor. Özellikle mahkum yakınlarında büyük bir heyecan var. Efendim işte kimisi infaz yasası diyor, kimisi af diyor, kimisi örtülü af diyor vesair ama bir şekilde bayramdan önce 35 bin civarında bir mahkumun bu infaz düzenlemesinde yapılacak bir değişiklikle evlerine dönme durumu söz konusu."
Şimdi bununla ilgili teknik detaya da gireceğim. Bugün ben iktidar kanadıyla bir görüşme yaptım. Oradaki aldığım bilgi şu; önümüzdeki hafta salı günü Cumhur İttifakı milletvekilleri bir teklif hazırlayacaklar, Meclis'e sunacaklar. Çarşamba ya da perşembe günü Adalet Komisyonu'na bu gelecek, Adalet Komisyonu'nda görüşüldükten sonra bir hafta içerisinde görüşmeden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirilecek ve buradan bu düzenleme geçtikten sonra bu düzenlemeyle beraber 35 bin, bir yıl içerisinde de 55 bin mahkumun evlerine dönmesi söz konusu.
Resmi rakamlar, ceza ve tevkif evlerinden gelen verilere göre yaklaşık 35 bin civarında. Süreç içerisinde, örneğin bir gün, iki gün, beş gün, on gün içinde bu tahliyeler başlıyor. Peki, buna neden ihtiyaç duyuldu? Bununla ilgili de biraz detay vereyim. AK Parti yönetimindekilerin ifadesine göre, bu bir af değil. Peki, nedir? 31 Temmuz 2023 tarihinde, Covid döneminde ev hapsi ya da cezaevindekilerin bir kısmının erken tahliyesine olanak tanıyan bir düzenleme yapılmıştı. Deniliyordu ki, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce hapis cezası almış olanlar, belli bir süre cezaevinde kaldıktan sonra geri kalan süreyi evlerinde geçirebileceklerdi.
Sonra toplumun çeşitli kesimlerinden denildi ki kardeşim, 31 Temmuz 2023'ten en önce ceza alanlarla ilgili bir düzenleme yapıyorsunuz ama 31 Temmuz'dan önce mahkemesi devam edenler ne olacak? Örnek vereyim İstanbul'da dava yoğunluğu fazla, adam temmuz değil ağustosta karar vermiş. Ama Kayseri'de, Kırşehir'de dava yoğunluğu fazla değil, tabii hızlıca bir karar vermiş. 31 Temmuz'dan önce cezası kesinleşmiş. Buradaki ölçü neydi? 31 Temmuz'dan önce cezası kesinleşenlerle ilgiliydi. Şimdi şu oluyor, 31 Temmuz'dan önce cezası kesinleşmemiş, ancak mahkemesi devam eden ve daha sonra cezası kesinleşenleri kapsayan bir düzenleme. Bundan etkilenen şu ilk etapta 35 bin kişi var.
Peki soruyorlar. Efendim burada suç ayrımı var mı? Hangi suçlara bu geliyor infaz düzenlemesi? Hiç yok. Anayasa'nın hukukun eşitlik temel prensibi gereği diyelim ki beş sene, on sene neyse yatmış hapisten çıkmasına üç yıl kalmış. Kapalı cezaevindeyse açık cezaevine çıkacak.
Açıktaysa, üç yıl kalan cezasının bitimine üç yıl kalan denetimli serbestliğe tabi olacak. Burada suç ayrımı yok. Yani örgütlü suçlar da, adi suçlar da, hukukun temel prensibi gereği bu haktan yararlanacaktır. Bayramda önce serbest kalacaklar yani."
