Bursa Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi, son teknoloji robotik cihazlar kullanarak serebral palsi hastası çocukların tedavisinde önemli bir ilerleme kaydediyor. Hastalar, bu modern tedavi yaklaşımına büyük bir ilgi gösteriyorlar.
Serebral palsi hastalığı, Bursa Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde multidisipliner bir yaklaşımla ele alınıyor. Her bir çocuğun motor becerilerine uygun egzersiz programları oluşturuluyor ve robotik cihazlar kullanılarak kasların güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu tedavi programı sayesinde çocuklar, günlük yaşam aktivitelerini bağımsız bir şekilde gerçekleştirebilecek seviyeye ulaşıyorlar.

Dünya Serebral Palsi Günü vesilesiyle, Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi Başhekim Uzm. Dr. Yaşar Bilgi, dünya genelinde 17 milyon serebral palsi hastası bulunduğunu ve Türkiye'de her yıl 6 bin civarında bebekten serebral palsi tanısı konulduğunu belirtti. Uzm. Dr. Bilgi, bu hastalığın erken fetal dönemden 5 yaşına kadar olan süreçte beyin hasarı sonucu ortaya çıktığını ve çocukluk çağı nöromusküler hastalıklar arasında en yaygın ve kalıcı özürlülüğe yol açan bir hastalık olduğunu vurguladı. Erken teşhisin ve tedavinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Hastalığın çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabileceğini açıklayan Uzm. Dr. Bilgi, bebeklik ve okul öncesi dönemlerde görülen belirtilerin arasında anormal refleksler, vücut gevşekliği, kas sertliği, duruş bozuklukları ve yürüme zorluklarının bulunduğunu belirtti. Serebral palsi, aynı zamanda solunum, mesane ve bağırsak kontrolü, yeme ve konuşma gibi motor becerileri ile kas fonksiyonlarını da etkileyebilir.
Uzm. Dr. Bilgi, Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde çocukların yaşama hazırlanmasının önemine vurgu yaparak, her çocuğun motor yeteneklerine uygun egzersiz programları geliştirdiklerini ve robotik cihazların tedavi verimliliğini artırdığını ifade etti. Hastanede bulunan robotik yürüme cihazları ve omuz kol robotuyla çocukların tedavilerinin oyunla birleştiğini ve bu sayede çocukların büyük bir uyum gösterdiğini belirtti. Bu şekilde, kasları tutmayan hastaların yarısından fazlasında başarılı sonuçlar elde ettiklerini paylaştı.





