Konakçı, kendi hayatından örnek vererek “Ben de başvuracaktım, benim de evim yok. Ben de 50-60 metrekare lojmanda oturuyorum. Ancak şartları incelediğimde başvurmadım” dedi.

Konakçı, en büyük problemlerden birinin taksit sayısının net olmasına rağmen ödenecek toplam bedelin belirsizliği olduğunu belirtti. Bu durumun İslam hukukuna uygun olmadığını vurgulayarak, "Taksit sayın belli ama kaç para ödeyeceğin belli değil. Bu bir kere dinen caiz değil ama diyorlar ki karşılıklı bir ticaret yok burada. Yani malı satan kişi ticaretçi değil devlet. Devlette bunu kar amaçlı yapmıyor. Zarar ediyor ben size söyleyeyim. Devlet gerçekten burada büyük bir fedakarlık yapıyor. Diyorlar ki buradan karşılıklı bir çıkar olmadığı için bu su kaldırabilir. Bir de paranın değer kaybetme meselesi var. Bunu tazmin etmekte fıkıhta bir köşede duruyor. Buna da bir kılıf bulunuyor belki ama hadi bunu geçtim. Asıl olan fetva malın fiyatı tamamı, ödeme belli olmadığı sürece alışveriş caiz değildir." ifadelerini kullandı.

Konakçı, TOKİ’nin her yıl TÜFE veya memur zammına göre değil, tamamen kurum kararına bağlı yeni bir fiyat belirlediğini, bunun da hukuki ve dini açıdan sıkıntı oluşturduğunu ifade etti.

"Yani şunu demiyor; Her yıl memur zammına göre tefe tüfeye göre taksitlendirme revize edilecek demiyor. Diyor ki; her yıl tefe tüfeye göre bakılarak yeni bir taksitlendirme yani tefe tüfeye göre de değil. Kurum bu şartlara bakacak ve yeni bir fiyat belirleyecek. Ha bunu az yapan ha bunu daha çok yapan tefe tüfeden bu kurumun elinde. Burada sakatlık var. Yani yine ne değil, tefe tüfeye göre de olmayacak."

Konakçı, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"Diyor ki şart, başka bir şart. Madde yani, sözleşme maddesi, bu evi ancak alan kullanabilir. Tapuda kimin adı varsa o kullanabilir. Anası, babası, danası, evladı, yeğeni kimse kullanamaz, satamaz. Kiraya veremez, bırak kiraya vermeyi bedavaya da oturtamaz. Şimdi islam hukukunda bir mal, ister peşin ister taksitli olsun satılıyorsa mülkiyetin tamamen alıcıya geçmesi lazım. Diyor ki velev o evde başkasını yakalarsam madde böyle, yakalarsam ceza kesiyorum. Tek taraflı feshediyorum anlaşmanı bugüne kadar oturduğun süreyi kira bedeli yeni güncel kira olarak belirliyorum. Senin ödediğin parayı da eski fiyata göre belirleyip kalanını sana ödüyorum. Kalmayadabilir çünkü kiralandırma bedeli güncel ödeme bedeli eski diyor. Belki borçlu bile çıkacaksın, e bu da olmaz canım. Zaten burada devrildi iş, hani paramın tazmin bölümü, taksitlerin sonradan belirlenmesi, karşıdakinin tacir değil devlet olması, devletin burada vatandaşına fedakarlık yapıyor olması konusunu açtık e bu maddede zaten battı gitti. Ben şunu söylüyorum. Bak detayına girmedim, bunu daha çok detaylı konuşuruz. Allah aşkına çok mu zor? Devletin ekonomistleri, bu işteki yetkilileri, bilirkişileri masanın bir kenarına otursunlar, ya her toki kampanyasında bu konuyu yaşamaktan yorulmadınız mı? Masanın bir kenarına devlet yetkilileri otursun, bilirkişiler, ekonomistler. Ya bu tarafına da birkaç tane kuvvetli 5 10 tane bizim ülkemizde meşhur olsun olmasın çok büyük fıkıhçılarımız var. Al masanın bir tarafına güzel fıkıhçıları. Maddeleri yatırın tek tek masaya, deyin ki biz toki olarak böyle yaptık. Fıkıhçı hocalar da desin ki ya böyle olmasın da şöyle olsun. Sana bir çare sunsun, Müslümanlarda gönül ferahlığıyla ev sahibi olsun. Çünkü devlet çok büyük fedakarlık yapıyor bu işte. Ama Müslümanların rahat rahat alması için islam fıkhına uyması lazım bunun. Çok mu zor bilmiyorum."

Kaynak: HABER MERKEZİ