Hamileliğin ilk üç ayında kendini fazla iyi hissetmeyen hamileler ikinci üç aylarında daha iyi hissetmeye başlarlar. Genellikle sabahları olan bulantı ve kusmalar hemen hemen kaybolmuştur. Duygusal olarak daha stabil hale gelinmiş ve artık eskisi kadar yorgun ve bitkin hissedilmiyordur. Ancak bu dönemde kilo alınması hızlanmış ve yavaş yavaş hamileler için hazırlanmış giysi reyonları ziyaret edilmeye başlanmıştır.

Hamileliğin ikinci 3 ayında karşılaşılan olaylar nelerdir ?

Bebek kımıldamaya başlar: Daha önceki dönemde de bebek hareketleri başlamıştır ancak anne adayı daha bunu fark edemez. Bebeğin hareketleri ikinci 3 ayın ortalarında yani 5. ay civarında hissedilmeye başlar. Bebeğin hareketlerinin fark edildiği zaman bir yere not edilerek doktorunuza bildirilmelidir.
Memeler daha da büyür: Doğumdan sonra bebeğin beslenmesi için meme bezleri büyümeye devam eder. Bu nedenle bu dönemde memeler daha da irileşir. Meme ucunun etrafındaki alanın rengi koyulaşırken bu bölgede küçük kabarcıklar kendini gösterir. Bu kabarcıklar meme ucu ve çevresinin kurumasını önlemek için yağlı bir madde üretirler. Zaman zaman meme ucundan az bir miktar süt geldiği de olur.
Karın bölgesinde hamilelik çizgileri oluşur: bebek büyüdükçe ve kilo alındıkça karın çevresinde çizgilenmeler oluşur. Bu çizgiler cilt altındaki elastik liflerin artan baskı nedeniyle çatlaması sonucu oluşur. Başlangıçta pembe olan bu çizgiler giderek koyulaşır. Bu çizgiler gebelerde sık görülür ama çizgilerin olmadığı hamileler de vardır. Çizgilerin olduğu yerler kaşıntılı olabilir. Bazı losyon veya kremlerin bu çizgileri önlediği iddia edilse de etkinlikleri tam olarak kanıtlanmamıştır. Çoğu kişide bu çizgiler hamilelik sonrası dönemde giderek kaybolur ve ortadan kalkar.
Ciltteki diğer değişiklikler: Hamilelik çizgilerinin yanı sıra ciltte meydana gelen değişiklikler şunlardır; kuru ve kaşıntılı cilt, güneşe hassasiyette artış, göbekten aşağı doğru uzanan koyu renk çizgi, yüzde “hamilelik maskesi” adı da verilen lekeler ve kızarıklıklar.
Bacak ağrıları: Karın içinde büyüyen bebeğin bacağı kontrol eden sinirler ve bacağı besleyen damarlara yaptığı baskı sonucu bacaklarda ağrı ve kramplar görülebilir. Özellikle gece yatarken görülen bu ağrı ve krampları önlemek için mümkün olursa sırtüstü yatmak yerine yan tarafa yatılabilir.
Şişlikler: Kan dolaşımında yavaşlama ve vücutta sıvı birikimi nedeniyle özellikle eller, bilekler ve yüzde şişkinlikler oluşur.
Sırt ve bel ağrısı: Hamilelik hormonlarının eklemlere olan etkisi nedeniyle kemikleri bir arada tutan bağlar gevşekleşir. Karın içinde artan ağırlığın da buna katılmasıyla sırt ve belde ağrılar görülebilir.
Dişlerde gevşeklik: Eklem bağlarında olan gevşeklik dişleri çene kemiğine bağlayan bağlarda da görüldüğünden, dişler de gevşekleşir. Doğum sonrası bu gevşeklikler ortadan kalkar. Ancak bu dönemde gevşeyen dişlerin yanında enfeksiyon belirtileri ve iltihaplanma gibi durumlar tedavi edilmelidir. Çünkü bu tip rahatsızlıklar erken doğuma bile sebep olabilir.
Reflü: Karın içinde artan basınç mideyi de etkileyerek mide sıvısı içeriğinde bulunan asidin yemek borusunu yakmasına ve bir yanma hissine sebep olabilir.
İdrar yolu enfeksiyonları: Gebelik döneminde değişen hormonal denge idrar akışını yavaşlatırken karın içi artan basınç da idrar torbasına baskı yapar. Bu faktörler idrar yollarında enfeksiyona sebep olabilir. İdrar yaparken ağrı ya da sızlama hissedilmesi, daha sık idrara çıkma gibi belirtiler görüldüğünde mutlaka doktora bildirilmelidir çünkü idrar yolu enfeksiyonları da erken doğum sebepleri arasında sayılabilir.

Kaynak: Haber merkezi