Çam Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Özgür Yiğit, Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyona yakın bebek doğduğunu belirterek, "Her bin bebekten 2-3’ü işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. İşitme kayıpları, annenin geçirmiş olduğu hastalıklar, kullandığı bazı ilaçlar, bebeğin düşük doğum ağırlığı, yoğun bakımda kalma durumu, ağır sarılık geçirmesi, kullandığı bazı ilaçlar, enfeksiyonlar, travmalar, kalıtsal/kalıtsal olmayan hastalıklar gibi doğumsal ve doğumsal olmayan birçok nedene bağlı olarak oluşmaktadır" dedi.

Bir ya da her iki kulakta işitme kaybı varlığının bebeklikten itibaren dikkat, öğrenme ve sosyal işlevlerdeki sıkıntıları artırdığının altını çizen Yiğit, "İşitme engelliliğinden korumak amacıyla yapılan çalışmaların en başında sağlık taramaları gelmektedir. İşitme kaybını erken dönemde belirlemek amacıyla ülkemizde Ulusal İşitme Tarama Programları yürütülmektedir. Bu kapsamda yenidoğan tüm bebeklere ve ilkokul 1. sınıfa giden çocuklara işitme taramaları yapılmaktadır. Sağlık taramaları erken tanı ve tedavi için kullanılan en iyi yöntemlerden biridir. Bu nedenle çocukların yenidoğan döneminde ve okul çağında işitme taramalarından geçmesi son derece önemlidir. İşitme engeli tespit edilen birey kısa sürede rehabilite edilmeli ve bu bireylerin sosyal ve akademik ortamlarda diğer bireylerle eşit şartlarda yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır. İşitme engelli bireylerin karşılaştıkları zorlukları belirlemek, toplumsal bilinç oluşturmak, bu konu ile farkındalık oluşturmak oldukça gereklidir" dedi.

Kaynak: İHA