Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Prof. Şaul Horev tarafından kaleme alınan yazıda, Türkiye’nin insani yardım gemileriyle Gazze’ye destek vermesinin, ileride askeri donanmanın eşlik ettiği bir aşamaya dönüşebileceği vurgulandı. Madlen ve Handala adlı gemilerin insani yardım taşıdığına dikkat çekilen analizde, bu girişimlerin dayanışmanın somut göstergesi olduğu, ancak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki askeri ve lojistik kapasitesinin İsrail tarafından yakından izlenmesi gerektiği belirtildi.
Yazıda Türkiye’nin dünya genelinde güçlü donanmalardan birine sahip olduğu vurgulanarak, denizden gelebilecek siyasi ve stratejik hamlelere karşı İsrail’in hazırlıklı olması gerektiği ileri sürüldü. Prof. Horev, “Türkiye muhtemel bir çatışmada denizi tercih eder” şeklinde değerlendirmede bulundu ve geçmişteki Mavi Marmara olayına atıfta bulunarak, bu kez insani yardım gemilerine devlet destekli donanma refakatinin caydırıcılık etkisi yaratabileceğini ifade etti.
İsrail Denizcilik Stratejisi Enstitüsü’nden Horev ve Dr. Benny Speiner’in ortak görüşüne göre, Gazze meselesi Ankara için bir kırmızı çizgi teşkil ediyor. Analizde Türkiye’nin aktif ve hazırlıklı donanma varlığı, Doğu Akdeniz’deki etkinliğinin artırılması ve bu durumun Tel Aviv için ciddi bir uyarı niteliği taşıdığı vurgulandı.
