Atölye çalışmaları kapsamında bu ay 7.´si düzenlenen programda Sinan Kılıç, "Unutulan Atayurt: Doğu Türkistan" temalı konuyu ele aldı.
Dernek binasında gerçekleşen programda Sinan Kılıç, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu katılımcılara Doğu Türkistan´da yaşanan Çin mezalimini, Doğu Türkistan´ın sosyo-kültürel yapısını, ibadet özgürlüğü ve dahi yaşam özgürlüğüne karşı zalim Çin´in zorba tutumunu anlattı.
Kılıç, Abdülaziz döneminde Doğu Türkistan´ın Osmanlı´ya bağlanmak isteğini fakat Osmanlı´nı o zor dönemde gerekli ilgiyi gösteremediğini anlattı. Uygur Türkleri ile yaptığı görüşmede Çin´in, Uygur bölgesinin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının zenginliğinden Rus mühendisleri vasıtasıyla haberdar olmalarının ardından daha bir özel ilgi duyduklarını, petrol, altın madeni, wolfran gibi enerji kaynaklarının birçoğunu Doğu Türkistan´dan karşıladığını ve işgali asla bitirmek istemeyeceklerini söyledi.
Uygur halkının asimilasyonu için sistematik olarak Doğu Türkistan´a göç ettirilen Çin´in yerli ırkı olan Han Çinlilerinin yerel halka olan düşmanca tavırlarından bahseden Kılıç, Doğu Türkistan´da kim suça karışsa, bırakın suça karışanı, akrabalarına bile bunu pahalıya ödettiklerini, bu yüzden Türkiye´de ya da başka bir ülkede Çin mezalimini protesto etmek istediklerinde karşılaştıkları manzarayı hayli garipsediklerini ifade ederek, başından geçen bir olayı paylaştı. Bir gün yine bir protesto gösterisi sırasında hiçbir Uygur´un bu protestolara katılım sağlamadığını fark ettiğini ve bunu merak edip bir Uygur Müslümanı ile gizlice görüştüklerini, bu meselenin ardını araştırdıklarında, Çin elçiliğinin kamera ve fotoğraf makineleri ile bu gösterileri çekip, buna katılım sağlayan Uygurların varsa Çin´deki ve Doğu Türkistan´daki akrabalarına zulüm yaptıklarını ve bu yüzden bu tür gösterilere katılamadıklarını öğrendiğini aktardı.
Yaklaşık bir saat süren programı katılımcılar ilgiyle izledi. Özellikle bu coğrafyayı ilk kez öğrenen gençlerin hayretle ve üzüntüyle programı takip ettikleri gözlendi.