Hangi birini yazayım?

 

Hangi şehidin hikâyesini şu küçücük köşeye sığdırayım?

Hangi birini kaleme alayım? Hangi birini elim varsın yazmaya?

Hepsinin yaşamı, birbirinden trajik… Hepsi, düştüğü yeri yakan ateş…

 

Şanlıurfa´da evlerinde uyurken şehit edilen Polis memurları Feyyaz Yumuşak´la, Okan Acar´ı mı yazayım? Yoksa Diyarbakır´da şehit edilen Trafik Polisi Tansu Aydın´ı mı?

Ailesinin gözü önünde şehit edilen Polis memuru Vedat Kaya´yı mı?

Henüz ilk maaşını alamadan şehit olan, 26 günlük Polis memuru Salih Hüseyin Parça´nın, geride bıraktığı yer yatağı ve bir adet vantilatörü mü?

 

Şemdinli´de şehit edilen Uzman Çavuş, Ziya Sarpkaya´nın öyküsünü nasıl yazayım?

Malazgirt´te. Hani, şu bir zamanlar Anadolu´nun fethinde Selçukluya ilk kucağını açan yer Malazgirt´te otomobili taranan Binbaşı, Arslan Kulaksız´ı mı anlatayım?

 

Hangisini?

 

İlla birini anlatacaksam, Barış´ı anlatayım.

Birilerine ibret olurcasına adı BARIŞ olanı…

Henüz 20 yaşında toprağa ektiğimiz fidanımız, şehidimiz, Barış Akkabak´ı...

Çünkü o´nun yaşamı daha buruk, diğerlerinden…

 

Daha 8 yaşındayken, annesini kanserden kaybetti.

Babası sokağa attı.

Sonra dedesi Ramazan Bey, sahip çıktı.

Büyüttü, adam etti. Kendi deyimiyle hem anne, hem baba oldu o´na.

Eline kınasını yaktı, boynuna cevşeni, göğsüne bayrağı koydu da gönderdi askere.

Tam bir buçuk ay önce… Halayla, davulla, zurnayla, türkülerle…

Sol gözü görmüyordu Ramazan Dede´nin;

290 Lira engelli aylığı vardı. Onunla geçindiriyordu torununu.

Sağ dizindeki yamayla…

Yırtık pırtık ayakkabısıyla… Taş gibi onuruyla!

Anneannesi Havva Hanım, yumulmuş ay-yıldızlı bayrağa sarılı tabuta…

Barış´ın tabutuna;

Bir anne diyemedin. Anneannen burada. Beni de al yanına, diyordu.

O´nu terk eden babası bile cenazesine gelip, “vatan sağ olsun” demişti.

E daha başka söze ne gerekti?

İlla barış güvercinleri yükselecekse bulutlara…

İlla bir şey söylenecekse, Cahit Sıtkı Tarancı söylesin bugün;

 

Memleket isterim,

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim,

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.