Çok eski değil 2001 yılında Türkiye´de bir kriz yaratılarak birçok banka battı diye hortumlandı.

Bir sürü sanayi kuruluşu iflasını vererek işsizliği tavana vurdurdu.

Bu ve buna benzer birçok irili ufaklı saldırılar, ülkemizi enkaza çevirdi.

Son olarak Ahmet Necdet Sezer ve Bülent Ecevit arasındaki medyaya da yansıyan Anayasa kitapçığı krizi zirve oldu.

Bir gecede borsa yere çakıldı, Amerikan Doları, Türk Lirası karşısındaki değerine 5´e katladı.

Bu kirli senaryonun oyuncuları ise bir gecede servetlerine servet kattı.

Sonra ülke ekonomisini düzeltsin diye Amerika´dan Kemal Derviş adında bir kurtarıcı getirildi!

Gerçi sonrasında siyasetçi oldu başımıza fakat o konuya girmeyeceğim.

Kemal Derviş gelirken yanında da IMF´den borç aldığı Dolarları getirdi.

O dönem o paralar ülkenin kurtuluşu, ekonomimizin refaha kavuşmasıydı sözde…

Batı´nın ve Amerika´nın planı tıkır tıkır işliyordu.

Her alanda çöküntüye uğratılan Türkiye´ye IMF´den de borç verildiğine göre artık Batı ülkemizde rahatça at koşturabilecekti, ipleri eline almıştı.

Nitekim de öyle oldu fakat unuttukları bir isim vardı: Recep Tayyip ERDOĞAN!

Böyle bir durumdayken birkaç yıl içinde IMF´ye borcu bitirip üstüne bir de IMF havuzuna para koyan bir ülke konumuna gelmemiz düşmanlarımızın hiç hoşuna gitmedi.

Gezi Olayları, 17-25 Aralık, ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimi Türkiye´yi Mısır yapma planlarından en göze çarpanları…

Mısır´da da böyle olmamış mıydı?

Halkın hür iradesi ile %52´lik bir oy oranıyla seçtiği Mursi yönetimini kabullenemeyen Batı, ülkede iç karışıklık çıkartarak Mısır ordusuyla beraber darbe teşebbüsünde bulundu ve istediğini de aldı.

Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı´nı koltuğundan indirerek, Mısır Ordusunun başında ülkesini satan, vatan ve din düşmanı bir ite emanet etti Mısır´ı…

Sisi adında bir yaratık askeri üniformalarıyla Mısır´ın başına geçerek Batı´nın köpekliğini yapmaya başladı.

Üstelik seçilmiş bir Cumhurbaşkanı´nı hücreye koyarak, onu idam cezasıyla yargılamak suretiyle!

O günden bu güne kadar kanın akmaya devam ettiği bu topraklarda huzur ve barış yerini kin ve nefrete bıraktı.

Şimdi ne durumda mı Mısır?

IMF´nin onaylamış olduğu 12 Milyar Dolar borcu beklemeye koyuldu.

Allah kurtarsın ne diyelim bir Müslüman ülke daha resmi olarak Batı´nın işgaline geçmiş oldu…

Hatırlayalım olayları çok eskiye gitmeden…

Aynısını yıllar önce bize yaptılar.

Günümüzde Haçlı Seferleri bu şekilde gerçekleştiriliyor.

IMF´ye muhtaç olmadığımız dönemden sonra Gezi Parkı diye bir safsata çıkardılar başımıza…

Yine hatırlayalım, Gezi Parkı ile Tahrir Olayları aynı zamanda gerçekleşmişti.

Hatta Avrupa basını Mısır´da darbe girişimi başarıya ulaşınca çok ümitlenmişti.

Ama bu milletin feraseti heveslerini kursaklarında bıraktı…

Saldırılar hiç ara vermeden devam etti ve son olarak FETÖ ile birlikte darbe teşebbüsünde bulunarak birkaç saat içinde 250 vatandaşımızı şehit ederek ülke yönetimine el koymak istediler.

Bu sefer de unuttukları şey; bu milletin, bu inanmışların sağlam ve imanlı iradeleri!

Bir kez daha avucunu yalayan düşmanlarımız yine yeniden PKK´ya sarılmaya başladı.

15 Temmuz´u başaramayanlar, PKK ile FETÖ´yü ortak harekete geçirdiler.

Mardin´de, Diyarbakır´da, Şırnak´ta ve birçok yerde askerimize polisimize saldırarak şehit etmeye başladılar…

Ama bizler Başkomutanımızın da dediği gibi; Biz bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Birlikte kurduğumuz bu ülkeyi inşallah hep birlikte güzel yarınlara taşıyacağız.

Biz bir olursak, kardeş olursak, birbirimizi seversek bu vatanı değil FETÖ alayı gelse yıkamaz!

Unutmayalım zalimlerin zulmü varsa, bizlerin de Allah´ı var!