BU TABLO YILLARIN İHMALİYLE OLUŞTU
Bursa'nın içme suyunu karşılayan Çınarcık İsale Hattı, arıtma tesisleri ve barajlardaki son duruma ilişkin detaylı bilgiler veren Başkan Mustafa Bozbey, “DSİ’nin önerdiği suyun altındaki su da kullanılabilir durumda. İhtiyacımıza göre sistemimize dahil ediliyor. DSİ bize bu kod sizin 0 kodunuz diyor. Alttaki kod rezerv koddur. 430bin m³ su veriyoruz. Bu suyun 90 bin m³’ü bugünleri düşünerek Çınarcık Barajı bypass hattından. 100bin m3 olarak hesaplamıştık biliyorsunuz. 175 bin m³ yeraltı sularından alıyoruz. 35 bin m³’ü kaynak sularından alıyoruz. İhtiyacımızın %75’ini alternatif kaynaklardan sağlıyoruz. İlave tedbirlerle Nilüfer Barajı’ndan 25m³ Doğancı Barajı’na su aktarıyoruz. Cazibeyle gelen 45bin m³ civarında su geliyor. Pompalarla bastıklarımız üstte, alttaki cazibeyle gelen. Bursa’mızın ihtiyacı olan 375 bin m³’ü böyle sağlıyoruz. Doğancı Barajı’nda kalan %8,5 m³’lük suyumuz var. O pompalar bizlerin oluşturduğu, özellikle susuz kalacağımız günleri tahmin ettiğimiz sürecin sonuçları. BUSKİ olarak yerinde önlemlerle su teminini sürdürüyoruz. Bu tablo bizi sorumluluğa çağırıyor. İklim krizi ve kuraklık kapımızda değil, hayatımızın ortasında. Türkiye son 52 yılın en büyük kuraklığı yaşıyor. Cenevre’de ve Barselona’da tüm oturumlarda en öncelikli gündem maddeleri iklim, kuraklık, konut krizi ve yenilebilir enerjiydi. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak sorunu hale gelmiştir. Dünya Meteoroloji Örgütü 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025 yılında ulaştığımızı söyledi. 25 yıl sonra olması gereken sıcaklık seviyelerini şimdiden görüyoruz. Geleceğin tehlikesi, bugünün gerçeği. Son 17 yılın yağış grafiği gerçekliğiyle göz önünde. 2010’da çok düşmüş ve gittikçe tabana oturan bir yağış miktarı var. Değerli Bursalılar bugün yaşadığımız sıkıntı 1 günde, 1 ayda ya da 1,5 yılda ortaya çıkmadı. Bu tablo yılların ihmaliyle oluştu” dedi.
“ÖNCEKİ YÖNETİMLER 20 YILDIR GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADI”
Bozbey, “Bilim insanlarının kuraklık kapıda çağrılarını dinlemeyen, Bursa’nın geleceğini önemsemeyen, projeleri kağıt üzerinde bırakan önceki yönetimin eseridir. Neden sular kesiliyor diye soruyorsunuz. Önceki yönetimler 20 yıldır gerekli önlemleri almadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. Nasıl olsa Bursa su kentidir deyip, Bursa’yı asla yaşamaması gereken susuzluk sorunuyla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları 20 yılda tamamlanmadı. Gerekli adımlar atılmadı, yıllardır beklenen Çınarcık Hattı aynı hatayla yapılamadı. Onların bu konularla ilgili söz söylemeye yüzleri ve hakları yok. Son 1,5 yılda neden çalışma yapılmadığı yönünde eleştirenlere cevaben dönemin belediye başkanı 2021 açıklamasında aynen şunu söylüyor: 2023 yılında Çınarcık’ın şehrimize taşınmasıyla 2025 yılına kadar sıkıntı yaşamayacağız demiş. 2023’te gelmesi gereken su nerede? Bu videoyu web sitemizden görebilirsiniz. O dönemde tüm planlar o hattın 2023’te devreye girmesiyle kurulmuştu” dedi.
“BUNUN ADI VURDUMDUYMAZLIKTIR”
Bozbey, “Bugün burada geçmiş yıllarda DSİ ile yazılan yazışmaları da paylaşacağım. Bizim göreve geldiğimizdeki durumda hafriyat dahi yapılmamıştı, sadece şantiye binaları var bakınız. 2002 yılında tamamlanan Çınarcık Barajı’ndaki ki katkısı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Bu havza çok geniş, daha fazla su toplama kapasitesi olan bir havzadan bahsediyorum. Emeği olan herkese teşekkür ediyorum. 2002 yılında tamamlanan proje bugün suyun Bursa’ya taşınamaması teknik değil, idari bir sorumsuzluktur. Bunun adı vurdumduymazlıktır. Birçok girişim var sonuca ulaşamamış. Farklı zamanlarda yazışmalar mevcut. 2015 yılında Çınarcık Barajı mevcut içme suyu entegrasyonu BUSKİ’ye bildirilmiştir. Yapımını da içeren protokol imzalanmış ancak 2021 yılında bu protokol o dönemin belediye yönetimi tarafından iptal edilmiştir. İmzalanan bu protokol neden iptal edildi? Bunun arkasında ne vardı? Bu protokol iptal edilmeseydi bu projeler DSİ tarafından yapılsaydı projenin tümünün geri ödemesi 15 yıl içinde TL bazında BUSKİ tarafından geri ödenecekti. Çınarcık İsale Hattı ve Arıtma Tesisi için 155 milyon Euro kredi alındı. DSİ diyor ki ben İsale hattını yapacağım, arıtma tesisini yapacağım diyor. Ama onu reddediyoruz, 155 milyon Euro kredi alıyoruz BUSKİ’yi borçlandırıyoruz. Hem Bursa Çınarcık suyuna erken kavuşacakken DSİ yapsaydı bugün Bursa’nın su sorununu konuşmayacaktık, hem de BUSKİ borç batağına saplanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir. O videoda Bursalılara sırıtarak, alay edercesine o ifadeleri söyleyenlerdir. 2022 yılında DSİ BUSKİ’nin talebi üzerine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Fonu’ndan projeyi çıkarıyor. Nedeni ne onlar biliyor. 2022 yılında Çınarcık Projesi içinde 261.3 milyon dolar dış kredi onayı alınmış ve bugünlere gelinmiştir” dedi.
“PROJEYİ ASLA DURDURMADIK. KAMUOYUNU YALAN VE İFTİRALARLA YANILTMAYA ÇALIŞIYORLAR”
BUSKİ finansal olarak çok büyük sıkıntıya düşürüldüğünü söyleyen Bozbey, “Biz göreve geldik ve çok hızlı bir şekilde bugünleri gördük. Biz isale hattını bir an önce bitirelim dedik. Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık Eylül başından itibaren su kesintileri yaşamış olacaktık. Bize 1 ay kazandırdık. Biz gece kesinti yapıyoruz. Öğrencilerimizi düşünerek hareket ediyoruz, hastanelerin hiçbirinin suyunu kesmiyoruz. Şunu da belirtmek isterim kentin içine gelecek olan isale hattı tamamlandı. Biz şimdi Görükle’ye depoya ulaştırıyoruz. Bu hat sayesinde oradan Mudanya’ya da Çınarcık Barajı’nı götürmeyi planlıyoruz. Mudanya’ya cazibeyle Çınarcık Barajı’ndaki suyu götürerek yılda 50 milyon TL tasarruf yapacağız. Çağrışan’ın orda pompa istasyonu var oradan elektrik enerjisiyle basılıyor. Hedefimiz cazibeyle aktarılmasını sağlayarak yine yılda 50 milyon TL tasarruf sağlayacağız. Az değil, 50 milyon TL 4-5 kuyu açmak demektir. Karacabey’e bu suyu götürmek ve TOKİ şu an 3500 civarında konut yapıyor. İlave olarak 2500 civarında konut planlıyor. TOKİ bizden su talebinde bulundu. Seçimden sonra 52 adet su kuyusu açtık. Tabi bizim istediğimiz yeraltındaki su seviyesini sağlamak için su kuyularına ihtiyaç duymayalım. 155 civarında su kuyumuz var, bazıları zaman zaman çökme yapıyor, bir tane daha ilave yapıyoruz. Çöktüğü için sayı 155 civarında seyrediyor. DSİ büyük bir destek sağlıyor. Göletlerin açılıp Doğancı ve Nilüfer’e gelmesini sağladıkları gibi Osmangazi Kooperatifi’ne ait su kuyularını bize tahsis ederek kentimize su olarak aktarılmasını sağlıyor. Su konusundaki hassasiyetlerini ortaya koyuyorlar. Tabi ki kuraklıktan DSİ’nin izin verdiği fabrikalardan su tüketiminin olması sebebiyle ovada bulunan su seviyelerinin sürekli düştüğünü görüyoruz. Böylece biz eksiksiz olarak her ne kadar kesintiyi yapsakta 50 bin m³ tasarruf ederek süreyi de uzatmış oluyoruz. Valimizin başkanlığını yaptığı Bursa Su Kurulu var biliyorsunuz. Ülkemizin ve dünyamızın sorunu olan iklim değişikliği ile ilgili bir platform oluşturuyoruz. Böylece Bursa’nın gelecekte su konusunu ve yeşillendirme ile ilgili bu platformun önerileri çok kıymetli olacak. Tüm bunlara rağmen bazı kesimlerin kasıtlı olarak sosyal medyada proje durdu, sular bitti gibi iddialar yaydığını görüyoruz. Halkımızı galeyana getirmeye çalışan ve daha fazla su tüketimine iten bu kişiler hakkında hukuki süreci başlatacağız. Kimse bunu yapamaz. Projeyi asla durdurmadık. Proje bizim duyarlılığımızla susuz kalmaması için hızla ilerliyor. Göreve geldiğimizde %5 olan ilerleme seviyesi arıtma seviyesi %63’tür, isale hattında %90’dır. Kamuoyunu yalan ve iftiralarla yanıltmaya çalışıyorlar. Bu tesisin isale hattının yapımına ilişkin isale sözleşmesi 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanmıştır. Ancak bu işe başlanması için gerekli olan Müşavirlik Hizmetleri 5 Şubat 2024 tarihinde sonuçlanmıştır. Teknik denetim ve kontrol süreci Şubat ayında sözleşmeye bağlanmıştır. Henüz yüklenici firma sahaya inmemişken, tam 4 aylık bir zaman kaybı yaşanmışken bu işin Eylül 2025’te biteceğini söylemek işi bilmemek, ya konuyu saptırmak, ya da birileri tarafından kandırılmaktır” dedi.
“ARTIK SUYU SINIRSIZ BİR KAYNAK OLARAK KULLANAMAYIZ”
“Biz Bursalıları doğru ve şeffaf olarak bilgilendirmeye devam edeceğiz” diye Bozbey, “Su gibi hayati bir konunun siyaset malzemesine dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Bu mesele çocuklarımızı geleceğidir, memleket meselesidir. Bu dönemde tüm konutlarımızla gri su kullanımında şartı öne koyacağız. Ayrıca yağmur suyu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Park bahçelerimizde en az suya ihtiyaç duyan yeşil örtülere adımlar atıyoruz. Yeniden Yeşil Bursa hedefimizi ortaya koyduğumuzu biliyorsunuz. Yanan bölgelerimizi yeşertmek, kente yeşil adımlar kazandırmak en önemli görevlerimizdendir. Bilinçsiz su kullanımının önüne geçmek için çiftçilerimizle eğitim çalışmalarımızı yönetiyoruz. Özel şirketlerin ve organize sanayinin su tüketimini yakından takip ediyoruz. Bugün sanayi %15’ini kullanıyoruz. Paketlenmiş tesisler de %4’ünü kullanıyor. Kurulan her yeni sanayi bölgesi yeni bir yük ekliyor. Son günlerde özellikle Su paketleme tesislerinin denetimi ile ilgili yalan paylaşımların yapıldığını görüyoruz. Bursa’da 32 özel su şirketi var. Bu kaynakları yönetme yetkisi Valilik bünyesindeki Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na devredildi. Artık suyu sınırsız bir kaynak olarak kullanamayız. Doğa her hatayı yoklukla fatura ediyor. Biz bu konuda yoğun çaba harcıyoruz” diye konuştu.
“BİZ İNEGÖLLÜLERİ KANSEROJEN ETKİDEN VE KAYIP KAÇAKTAN KURTARIYORUZ”
Bozbey, “Hala birçok ilçemizde kayıp kaçak oranları %50’lerde. Örneğin İnegöl, %55 seviyesindeydi. Her ne kadar bizi eleştirseler de biz İnegöllüleri kanserojen etkiden ve kayıp kaçaktan kurtarıyoruz. Birileri konuşur ama biz halkımıza sağlıklı hizmeti götürmeye devam ediyoruz. Sürdürülebilir çözümler üretmeyi planlıyoruz. Ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzdur. Kaynaklarımız her geçen gün tükenmeye devam ediyor. Biz günübirlik ucuz siyaset yapmıyoruz. Akılcı ve bilimsel bakıyoruz. Biz her koşulda Bursalıların geleceğini korumaya devam edeceğiz. Şu an zor bir dönemden geçiyoruz. Gülümsemek pes etmek değil, çözüm üretmenin kararlılığıdır. Gece gündüz destek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bursa’mızın suyunun her damlası bizim için kıymetlidir. Her damlayı kurumak geleceği korumaktır. Geçmiş 20 yılın ihmalkar vurdumduymaz bize bıraktığı bu mirası kabul etmeyeceğiz. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız” dedi.