MAHALLENİN TARİHİ

93 Harbi olarak bilinen 1877 – 1878 Osmanlı – Rus savaşı sonrası yaklaşık 140 yıl önce Gürcistan Batum çevresinden Müslüman oldukları için Anadolu‘ya sürülen yüzlerce insan gibi Hayriyeliler‘de anayurtlarını bırakıp Uludağ’ın doğu yamaçlarına, İnegöl‘ün güneyini vatan edinmişler. Hayriye Köyü, İnegöl‘e 15 km uzaklıktadır. Hayriye Köyünün güneyinde Hamidiye, kuzeydoğusunda Konurlar, kuzeyinde Maden, doğusunda Bahariye ve kuzeydoğusunda Muratbey Mahalleri var. Hayriyeliler, Batum çevresinden 88 hane olmak üzere yaklaşık 250 kişilik bir kafile gelmişler. Bu kafileyi şimdiki yere getiren kişi komşu köyü Maden'de yaşayan Hacı Mehmet Efendi adlı bir Gürcü imamdı. Mehmet Efendi daha önce söz konusu tepelik yeri dolaşırken, buranın iklimi, ormanları ve dere vadisiyle kendi yurdunun doğal yapısı arasındaki yakın benzerlik karşısında hayrete düşmüş, burayı uygun görmüş ve akrabalarının buraya yerleşmelerini istemiştir. Yöreye varan Gürcü muhacirler daha önce burayı mülk edinen ve burada barınmakta olan bir grup Çerkez muhacirle karşılaştılar. Arazi üzerindeki çatışan hak iddiaları nedeniyle iki topluluk arasında tartışma ve kavgalar çıktı. Sonunda Çerkezler geri çekildi. Daha sonra iki taraf sorunu barışçıl yoldan çözüme bağlamak için, davayı İnegöl' deki kadıya götürdü. Kadı, Gürcülerin tartışmalı yerde kalmasına izin verdi ve Çerkezlere de yerleşmek için şimdi Hacıkara Köyü olarak anılan yöreyi gösterdi. Anlatılanlara göre, kadı mütalaasını bildirirken sürekli kararının hayırlı olması yönündeki ümidini ifade etmişti. Gürcülere bakılırsa, köylerine Hayriye adının konmasının nedeni buydu. Göçmenler ilk kışı komşu Maden köyünde geçirmişler. Ertesi bahar Madenliler ve komşu Ortaköylüler, Gürcülere ağaç kesmede, evlerini ve ahırlarını kurmada ve ekim için tarla açmada yardımcı oldular. Her hane kazıklar çakarak ev kuracağı yeri ve arazisini belirledi. Anlatılanlara göre, payların eşit olmamasına karşın, arazinin bol olması nedeniyle hiçbir anlaşmazlık çıkmadı. Gürcü varlıklı hanelerin reisleri insan ve hayvan varlığı bakımından sayısal üstünlüğe dayanarak daha fazla arazi edinme ve geliştirme olanağını buldular. Böylece daha önceki sosyoekonomik statü farklılıkları korunmuş oldu. Hayriye Köyü, İnegöl‘e gelen ilk ve en kalabalık Gürcü kafilesidir. Köyde az sayıda Laz ve Yörük aileler vardır ve bugüne kadar huzur içinde yaşamışlardır.

1965’TEN SONRA GÖÇ BAŞLADI

Hayriye Köyü nüfusu yıllar içinde sürekli artarak bin sınırının üzerine çıktı. 1880 yılında 250 olan nüfus 1940 yılında 955, 1950 yılında bin 83, 1960 yılında bin 10 olduysa da, zamanla bu sayı azalmaya başladı. Bu azalışın ilk nedeni Avrupa'ya olan göçlerdir. Köylülerin çok büyük bölümü 1965‘ten sonra Avrupa’ya çalışmaya gittiği için köyün nüfusu azalmıştır. Bugün başta Almanya‘nın Bergneustadt kasabasında olmak üzere Avusturya, Fransa, Gürcistan, İngiltere ve ABD‘de yaklaşık 300 hane Hayriyeli yaşamaktadır. Bu sebeple Hayriye Köyü; Almancı Köyü, Gurbetçiler Köyü olarak da anılmaktadır. Şu an mahallede yaklaşık 330 kişi yaşamaktadır. Bu sayı gurbetçilerin gelmesiyle yaz mevsiminde artmaktadır.

COĞRAFİ YAPISI

Kurtuluş Savaşı (1919-23) sırasında, nahiye jandarma karakolu köye kuruldu. Daha sonra nahiye orman idaresi de buraya getirildi. Devlet kuruluşları için Hayriye'nin seçilmesinin bir sebebi de Hayriye‘nin en ücra ve ulaşılması en zor köylerden biri olmasıdır. Seçimin temelinde yatan asıl etken, Hayriye'nin önemli bir devlet geliri kaynağına olan ormana yakın olmasıydı. Yetkililer bu ormanı yakacak ve yapı malzemesi için ağaçları kesen köylülerden korumak istiyorlardı. Rakımı 540 ila 600 metre arasında olan Hayriye‘de , İnegöl' ün ortalama 310 metrelik yüksekliğiyle daha alçak bir konumda bulunması nedeniyle, kentteki hava koşulları bir ölçüde köydekinden değişiktir. Geceleri genelde İnegöl'e göre daha serin olduğu söylenebilir. Köy yakınlarında kale kalıntıları ile eski yerleşim yeri vardır. Hayriye ile Saadet köyü arasında çinko, bakır ve kurşun madeni bulunmaktadır. Yerleşmenin genel arazi yapısı koyak ve boğazlarla parçalanmış ve kuzey kenarı daha yakın zamandaki erozyonla aşınmış durumdadır. Dağlık toprak dokusu, alüvyonlu ovada bulunan köylere göre daha az verimlidir. Bugün Hayriye Köyünün toprağı erozyon açısından kısmen tehlike arz etmektedir. Nitekim 1997 yılında yaklaşık 10 binanın yıkıldığı, yüzlerce ağacın göçtüğü ve yolun kapandığı bir heyelan meydana gelmişti. Köy başlangıçta doğu- batı eksenini izleyen bir toprak yol boyunca aşağı yukarı çizgisel bir hatta kurulmuştu. Zamanla güneye ve daha batıya doğru genişleyerek, ormanlık dağ yamaçlarına doğru yayıldı. Hayriye Köyü ormanlarında genelde meşe, gürgen ve kayın ağaçları vardır.

5 MAHALLE

Şuanda köy kümelenmiş halde ev ile ek yapıların bulunduğu 5 mahalleden oluşmaktadır. Bu mahallere; Cambaz, Orta (Hinkiladze) Skalet, Kirkitaze ve Vakyelebi mahalleleri denir. Gürcücede egemen bir sülalenin adı olan Hinkiladze denilen Orta Mahallede köy camisi, ilkokul, kahvehane, bakkal dükkanları, orman işletme lojmanı ve karakol bulunurdu. Kamusal işlerin çoğu burada yürütülürdü. Yalnızca sülale adlarıyla anılan Cambazoğlu ve Kirkitaze Mahalleri doğudadır. Yukarı Mahalle (Skalet) güneyde, Karşı Mahalle (Vakyelibi) batıda kalır. Orta Mahalle'nin ve öteki 4 mahallenin sınırları arasında kalan yerleşim dışı alanların uzunluğu ancak 60 metreyi bulur. Köyün yerleşim alanını kuzeyde ve doğuda tarlalar, güneyde ve batıda kestane, kayın, çam ve meşe ormanlarıyla kaplı dağ yamaçları çevreler. Daha yüksek kesimlerdeki hafif dalgalı yamaçlar, yayla meraları olarak kullanılır. Köyün hayvanları yazın en sıcak günlerinde buradaki yeşil çayırlarda otlanır.

TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU

Köye ilk devlet desteği 1895 yılında yapılan köy camisi olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra 1928 yılında köyde Millet Mektebi açılmış onlarca öğrenci burada eğitim alıp, Türkiye‘nin çeşitli illerinde avukat, doktor, general, öğretmen, astsubay ve hakim olup bu memlekete hizmet etmişlerdir. 1961 yılında Faik Ertan‘ın önerisiyle İstanbul Teknik Üniversite Mimarlık Fakültesi öğrencileri köyün ihtiyaçlarını belirleyip, küçük çaplı bir araştırma yaptılar. Daha sonra 1962 – 1963 yıllarında örnek köy olarak, ODTÜ tarafından araştırma altına alındı ve köyle ilgili 310 sayfalık çok kapsamlı bir kitap hazırlanmıştır. Bu kırsal kalkınma araştırması ODTÜ‘nün ilk köy araştırmasıydı. Ayrıca bugüne kadar Hayriye Köyü ile ilgili 3 tane kitap daha yazılmıştır. Bir Köyün Serüveni (Paul J. Magnarella / 230 sayfa - Sinatle Yayınları - 1978) Halk Eğitimi Açısından Hayriye Köyü Toplum Kalkınması Örneği (Ercan EROĞLU / 202 sayfa - 1999) ve Peter Gold (Türkiye‘deki Gürcülerinin Polifonik Şarkılarının Araştırması / 1970)

TARIMSAL KALKINMA VE ORMAN KOOPERATİFİ

Hayriye Köyünde 1961 yıllarda köyün damadı Ahmet Özkan ve Hayriyeli öğretmen Mehmet Faik Ertan‘ın önderliğinde Okutma ve Kalkınma ve Turizm Derneği kuruldu. Köy derneğinin ilk çalışmalarından biri Eskişehir Hava Üssü bir uçağa köyün havadan fotoğrafları çektirmek oldu. Bu fotoğraflarla köyün haritası çıkarıldı. 1964 yılında da Tarımsal Kalkınma ve Orman Kooperatifi kuruldu. Bu kooperatif aynı zamanda İstaş‘ın kurucu ortağıdır. Kooperatif; tavukhane ve mandıra kurmuş, bakkaliye açmış, ulaşım aracı alınıp köye ekonomik getiri sağlamıştır. Ancak bu kooperatifin en büyük faydası Hayriyelilerin yurt dışına gitmelerini sağlamış olmasıdır.

BİRÇOK ŞEHİT VERDİLER

Hayriye Köylüler Gürcistan‘dan gelseler de bu vatanın bütünlüğü için mücadele etmiş ve Çanakkale Savaşında savaşıp orada şehit olmuştur. Edinilen bilgilere göre Hayriye‘nin 17 Çanakkale şehidi vardır. 13 Eylül 1992 tarihinde Hayriye Köyü uzun yıllar sonra ilk defa şehit acısını yaşadı. Hayriyeli genç Ahmet Özdil Hakkari‘de şehit düşmüştü.

BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ

Turizm Derneğinin tertibiyle Hayriyeli gençler 1963 Temmuz ayında Bursa‘da Şeftali Şenliğine ve 1963 Ağustos ayında Balıkesir Gönen Festivaline katılmış ve performansı ile birincilik ödülü almıştır. Halk oyunu ekibinin çoğunun Almanya‘ya gitmesiyle bu grup kısa sürede dağıldı. Bu ekibin başarısını duyan sanatçı Ruhi Su, 1964 Temmuz ayında köyü ziyaret etmiştir.

HAYRİYE’NİN TARİHİ SERÜVENİ

1937 yılında köye komşu köylerin çocuklarının da eğitim aldığı büyük okul binası yapıldı. Ancak azalan nüfusla köyde şu an taşımalı eğitim yapılmaktadır.

1952 yılında ilk defa geniş çaplı bir toplantı yapıldı. Öğretmen Faik Ertan Türkiye‘nin farklı illerindeki Hayriyeli aydınlara mektup yazarak onları köydeki toplantıya çağırdı. Bu okumuş kişiler köy için neler yapabileceklerini tartıştı. 1966 yılında köyde kooperatife bağlı tüketim mağazası açılmış ve köylü buradan faydalanmıştı. 1968 yılında kooperatif aracılığıyla köye jeep alınıp ulaşım sağlanmıştır. 1970 yılında köyde kooperatife bağlı bir tavukhane açıldı. 1973 yılında köye elektrik geldi. 1974 yılında büyükbaş hayvancılığı için bir mandıra yapıldı. 1978 yılında köylü kendi çabasıyla her eve su getirildi. 1983 yılında köy meydanında içinde düğün salonu, muhtarlık odası, kooperatif odası, gençlik lokali, 2000 kitabı olan kütüphane, santral odası ve misafir odası olan bir köy konağı açıldı. 1983 yılında 100 abonelik telefon santrali açıldı. 1984 yılında merkezi odun deposu açıldı. Aynı yıl köyde kanalizasyon yapıldı. 1985 yılında köye İnegöl Kaymakamlık Kupası şampiyonluğu geldi. 1985 – 1987 yılları arasında köyde kadınlara ev ekonomisi, dikiş ve nakış kursları açıldı. 1989 yılında eski cami yıkılıp sadece yurtdışı ve yurt içindeki Hayriyelilerin desteğiyle büyük bir cami yapıldı. Hayriye Köyünde 1990 yılında traktör kursu açıldı. Bu kursa 10‘u kadın olmak üzere toplam 44 kursiyer katılmıştı. Bu kurs Marmara Bölgesinin ikinci köy kursu olması bakımından önemliydi. 1994 yılında cami lojmanı ve sağlık ocağı binası yapıldı. 1997 İlkbaharında büyük bir heyelan oldu Bu heyelan köy yakınındaki yolu kapandı, köprüyü yıktı. Muratbey - Hayriye Köyü kısmen değişti. 2002 Temmuz ayında köyde Gürcistan, KKTC, Bulgaristan, Güney Kore ve Mısır gibi 5 ülkenin halk oyunu ekiplerinin katıldığı bir folklor şenliği yapıldı. Köy öğretmenlerinin desteği ve köy meydanında voleybol sahasının olması sebebiyle en az 50 yıldır köyde voleybol oynanmaktadır. Eskiden başlayan voleybol kültürü şimdilerde de tüm turnuvalarda yer almalarını ve voleybol bakımından en güçlü köy olmalarını sağlamıştır. Geçmişte sıkça Saadet Köyü, Tekelspor, İnegöl‘deki öğretmenlerle voleybol maçları oynanmıştı. Bugün köyde iki yıldır kendi içlerinde Hayriye Mahalleler arası voleybol turnuvası düzenlenmektedir. Hayriye Köyü futbol bakımdan da başarılı olmuş bir köydür. Ancak Hayriyeliler son 25 – 30 yıldır birçok turnuvaya katılmamıştır. Bunun en büyük sebebi başta Kurtuluşspor olmak üzere birçok amatör kümede Hayriyelilerin olup, bu sporcuların köy turnuvalarında oynamamalarıdır. Hayriyespor 1985 yılında İnegöl Kaymakamlık Kupasının sahibi olmuş ve İnegöl‘ü, Bursa‘daki turnuvada temsil etme hakkına ulaşmıştır. Hayriyespor 2006 yılında da Artvin Kültür Derneğinin düzenlediği Dünya Barış Günü voleybol turnuvasında şampiyon oldu. Köy gençlerinin katıldığı 2016 yılında İnegöl Belediyesi Voleybol Turnuvasında şampiyon oldu. Bugün İnegölspor‘un kaptanlarından olan Bilal Özdemir başta olmak üzere geçmişte İnegölspor ve diğer takımlarda profesyonel oynayan Recep Atılgan, Erhan Kapdan, Savaş Kazanç, Sarıyerspor‘un eski golcüsü Sefer Dursun, Mehmet Altan (Minik Mehmet) Hayriyeli sporcuları örnek olarak verebiliriz.

BİRÇOK BAŞKAN YETİŞTİRDİ

Hayriyeliler idarecilik konusunda da epey başarılı olmuşlardır. Şuan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İnegöl Terziler Odası Başkanı Selim Malçok, İnegöl Şoförler Odası Başkanı Bahattin Korkmaz, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Birol Atay, İnegöl Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan Özdemir, Bursa Batumlular Dernek Başkanı Eşref Şentürk, ORKOOP Başkanı İlhami İlhan, İnegöl Süs Tavukları Derneği Necati Öner, İnegöl İMOSPAK Başkan Yardımcısı Varol Aydın ve İnegöl Erbakan Vakfı Başkan Yardımcısı Sezer Akbaba Hayriyelidir. Ayrıca bu köyden bugüne kadar üç tane İnegöl CHP ilçe başkanı çıkmıştır.

GÜRCİSTAN CUMHURBAŞKANI ZİYARET ETTİ

Bu yaz asfalt yola kavuşan Hayriye Mahallesinde son 10 – 15 yıldır tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar azalmıştır. Günümüzde köydeki en önemli geçim kaynağı ormancılıktır. Yarım asır önce Avrupa‘ya giden Hayriyelilerin köyde yaptıkları binalara çoğu köyde az rastlanır. Köyde eski, virane bina sayısı çok azdır. Hayriye Köyü, gurbetçi olması, modern binaları, en eski ve büyük Kafkas köyü olması gibi sebeplerden dolayı yabancıların hep ilgi odağı olmuştur. Bugüne kadar vali, kaymakam, büyükelçiler, konsoloslar, eğitim, spor ve sanat camiasından ünlüler, yazarlar Hayriye Köyünü ziyaret etmişlerdir. Buna en güzel örnek 06 Nisan 2013 tarihinde Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili‘nin köy ziyareti olmuştur. Hayriyeliler kendi köylerinin yanı sıra yıllar önce kasaba dedikleri İnegöl‘e de fayda sağlamışlardır. 1973 ve 1980 yıllarında İnegöl Belediyesine iki adet ambulans bağışı, 1978 yılında çöp kamyonu bağışı yapılmıştır. Hayriye Köyünün en çok ilgi çeken küçük doğal bir şelalesi vardır. Halk arasında buraya Çağlayan denir. Çağlayan köye yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta bulunur. Ayrıca Hayriye Mahallesi son 5 yılda yaptığı kültürel, sanatsal, eğitim toplantılarıyla, iftar programları ile sıkça gündeme gelmektedir.

Editör: TE Bilişim