Çin’le başlayan bu ticaret gerilimi, karşılıklı vergi artışlarıyla büyürken, diğer ülkeler için de üç aylık bir hazırlık süreci tanındı. Bu süreç, Türkiye gibi bazı ülkeler için önemli bir avantaja dönüşebilir.

Trump’ın, 2 Nisan'da duyurduğu kararla 185 ülkeden yapılan ithalata yüzde 10 ila 50 arasında değişen oranlarda ek vergiler getirmesiyle, ticarette belirsizlikler arttı. Çin’e uygulanan yüzde 34’lük tarifeyle başlayan süreç, karşılıklı misillemelerle devam etti ve Çin’e yönelik vergi oranı yüzde 125’e kadar çıktı. Avrupa Birliği’ne yüzde 20, Türkiye’ye ise nispeten daha düşük bir oranla yüzde 10’luk tarife uygulandı.

Bu gelişmeler, üretim merkezlerinin yeniden şekillenmesine neden olabilir. Türkiye, doğru bir strateji izleyerek bu süreçte öne çıkma potansiyeline sahip. Başta çelik, otomotiv yan sanayi, tekstil, makine, mobilya ve elektronik sektörleri olmak üzere birçok alanda Türk üreticiler yeni siparişler alabilir, uluslararası yatırımları çekebilir.

Metal sektöründe yaşanan vergi artışları, arz fazlası ve fiyat baskısına neden olurken, Türkiye, Avrupa sanayisine sağladığı ara mallar ile burada yeni fırsatlar yakalayabilir. Otomotivde ise hem yedek parça hem de araç üretimi açısından Türkiye cazip bir alternatif haline geliyor.

Asya ülkeleri yüksek tarifelerle karşı karşıya kaldığı için, özellikle tekstil ve hazır giyim gibi rekabetçi sektörlerde Türkiye öne çıkıyor. ABD’li alıcıların Vietnam, Kamboçya gibi ülkelere getirilen yüzde 40’ın üzerindeki vergiler sonrası yeni tedarikçiler arayacağı öngörülüyor. Türkiye, kaliteli üretimi ve hızlı teslimat avantajı sayesinde bu boşluğu doldurabilecek ülkelerin başında geliyor.

Elektronik, makine ve sanayi ekipmanlarında da Türkiye’nin eli güçlenebilir. Çin’den yapılan ithalatın maliyeti artarken, Türkiye düşük tarife avantajıyla bu pazarda öne çıkabilir. Uzmanlar, Türkiye’nin bu süreçte üretim üslerinden biri olabileceğini ifade ediyor.

Enerji ve petrokimya alanında ise ABD'nin dolaylı yaptırımları Türkiye’yi öne çıkarabilir. Aynı şekilde, mobilya ve ev tekstilinde kaliteli üretimiyle bilinen Türk firmaları, Asya ülkelerine uygulanan yüksek vergilerden dolayı rota değiştiren ithalatçılar için tercih edilebilir hale geliyor.

Uzmanlar, Türkiye'nin bu yeni küresel ticaret düzenine hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Doğru adımlar atılması halinde, Türkiye birçok sektörde fark yaratabilir.

Kaynak: Ekonomim gazetesi