Özel’in “Eurofighter’da ne kadar samimi ve net bir destek verdiğimi herkes biliyor. Normalde Erdoğan’dan teşekkür telefonu gelmesi lazım” şeklindeki ifadesine karşılık veren Çelik, Türkiye’nin millî meselelerine destek veren herkese prensip olarak teşekkür ettiklerini belirtti. Ancak Özel’in yurt dışı ziyaretlerinde Türkiye’ye destek veren açıklamalarından çok, Türkiye’yi dışarıya şikâyet eden sözlerini hatırladıklarını söyledi.

Çelik, MYK gündemine dair değerlendirmelerde bulunurken Gazze’deki gelişmelerin en önemli başlık olduğunu ifade etti. Netanyahu hükümetinin savaş ve soykırım suçları bakımından yargılanmasının artık bir insanlık meselesi haline geldiğini belirten Çelik, bölge ve dünya barışı açısından en büyük tehdidin Netanyahu hükümeti olduğunu vurguladı. İsrail’in Suriye’yi istikrarsızlaştırmaya yönelik faaliyetlerinin Türkiye’nin milli güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini dile getirdi.

Suriye’deki etnik ve mezhepsel gerilimleri tetiklemeye çalışan yapıların arkasında vekalet savaşları yürüten yabancı devletlerin olduğunu kaydeden Çelik, Suriye cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin ve genelkurmay binalarının vurulmasının bu yapıların arkasında İsrail’in olduğunu gösterdiğini söyledi.

Muhalefetin LGS ile ilgili iddialarına da değinen Çelik, bu konuda yalan bilgiler yayıldığını ve ardından imam hatip okullarının haksız şekilde hedef alındığını belirtti. Terörsüz Türkiye sürecinin hassasiyetle yürütüldüğünü ifade eden Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Su tersine akmaz, akarsa da gereğini yaparız” sözünü hatırlatarak, odağın fesih ve silah bırakma süreci olduğunu dile getirdi.

Çelik ayrıca, Türkiye’nin İHA ve SİHA teknolojileriyle savaş konseptini belirleyen ülkeler arasında yer aldığını belirtti. NATO müttefikleri arasında yaptırım ve engellemenin doğru olmadığını söyleyen Çelik, Eurofighter konusunda gelinen noktanın ilkel yaklaşımların aşılması açısından önemli olduğunu vurguladı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi