Deprem uzmanları, Sındırgı’da meydana gelen sarsıntılarla ilgili farklı görüşler ortaya koydu. Bir grup uzman, bu depremlerin ana şokun ardından gelen olağan artçı sarsıntılar olduğunu ve bir süre daha devam etmesinin normal karşılanması gerektiğini savunuyor. Öte yandan bazı uzmanlar ise bu hareketliliğin artçı depremlerden ziyade "deprem fırtınası" olabileceğini öne sürerek, bölgedeki sismik aktivitelerin detaylı şekilde incelenmesi gerektiğini ifade ediyor.

4,8 büyüklüğündeki ilk deprem 21.58’de meydana geldi. İki dakika sonra saat 22.00’de 4,2; 22.14’te de 4,3 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Panik yaşayan vatandaşlar, soluğu parklarda aldı.

İşte Sındırgı'da art arda meydana gelen depremlerle ilgili uzman isimlerin görüşleri;

Ekran Görüntüsü 2025 08 25 214904

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Artçılar Uzun Süre Devam Edecek

Balıkesir Depremini Değerlendiren Şener Üşümezsoy, paniğe kapılacak bir durum olmadığını belirterek, "Sındırgı’daki depremler sonrası artçıların devam etmesi olağandır. Bu, yeni ve daha büyük bir deprem olacağı anlamına gelmez. Ancak Simav fay hattı, jeolojik özellikleri nedeniyle uzun vadede risk barındırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Üşümezsoy, açıklamasında, küçük ölçekli depremlerin yalnızca birkaç kilometrelik fay parçasını kırdığını, büyük depremlerde ise onlarca kilometrelik fayın devreye girdiğini hatırlattı. Sındırgı’daki son depremde yaklaşık 20 kilometrelik bir fayın kırıldığını belirten Üşümezsoy, bu nedenle artçıların uzun süre devam edebileceğini vurguladı.

Ekran Görüntüsü 2025 08 25 214942

Prof. Dr. Okan Tüysüz: Artçı Değil Deprem Fırtınası

Prof. Dr. Okan Tüysüz, bölgede bugüne kadar 5600’ü aşkın sarsıntı kaydedildiğini belirterek, “Bu olağan bir artçı dizisinden çok bir deprem fırtınasına benziyor” uyarısında bulundu.

Tüysüz, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, Sındırgı’da yaşanan deprem etkinliğinin klasik artçı davranışı göstermediğini söyledi. Olağan koşullarda ana şokun ardından artçıların, kırılan blok tarafında yoğunlaştığını belirten Tüysüz, “Ancak bu kez artçılar yükselen blok tarafında ve geniş bir alana yayılıyor. Bu durum olağan değil” dedi.

Bölgedeki sismik aktivitenin “deprem fırtınası” olarak adlandırılan bir olguya benzediğini vurgulayan Tüysüz, “Deprem fırtınaları, çok sayıda ve farklı büyüklüklerdeki depremlerin sınırlı bir bölgede iç içe geliştiği olaylardır. Batı Anadolu’da fayların kesiştiği yerlerde sıkça görülürler, haftalarca hatta aylarca sürebilirler” diye konuştu. Bu tür depremlerin genellikle yıkıcı olmadığını kaydetti.

Ekran Görüntüsü 2025 08 25 215018

Prof. Dr. Ahmet Ercan: Artçı Depremler Olağan

Korkutan depremler sonrası Prof. Dr. Ahmet Ercan'dan bir açıklama geldi. X hesabından bir paylaşım yapan Ercan, "Sındırgı’da M4,5’a kadar olan artçı depremler olağandır. Büyük deprem Çekincesi yok" dedi.

Ekran Görüntüsü 2025 08 25 215057

Prof. Dr. Süleyman Pampal: Artçıların Kuzeyde Yoğunlaşması Lazımdı Ama...

Prof. Dr. Süleyman Pampal, yaşanan depremlerin nedenleri ve muhtemel riskler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Bölgede 5 büyüklüğüne kadar artçıların olmasının normal olduğunu söyleyen Pampal, "Sındırgı fayları özel ve farklı özellikler taşıyor. Sındırgı’nın hemen yakın batısından başlıyor; Sındırgı, Akhisar’dan yukarı doğru uzanan kuzey-güney doğrultulu bir fay var. Oradan başlıyor ve Afyon’a kadar devam ediyor. Bu fay üzerinde bu depremlere benzer depremler daha önce de oldu. Örneğin 2011 Simav depremi (6 büyüklüğünde) ve 1970 Dinar depremi var. Buna çok benziyor." dedi.

Art arda yaşanan depremlerle ilgili olarak, "Batıya doğru Sındırgı ve civarı kırıldı. Burada anormallik şu: Normal faylarda artçılar, düşen blok tarafında (kuzey) yoğunlaşır. Ancak Sındırgı’nın güneyinde yükselen blok tarafında da çok sayıda artçı var. Aslında bunlar bağımsız deprem olma ihtimali de taşıyor." değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Pampal, "Buna benzer bir örneği 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde yaşadık. Elbistan merkezli ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın Göksu’dan Saimbey’e uzanan kesimi çok yoğun artçı aktiviteye sahne olmuştu. Araziye de gittim; hâlâ bölgede çalışıyorum. Göksufayı ile Saimbey civarında bir kesişim bölgesi var. Çardak Fayı’nın devamı niteliğinde ve Göksufayı’nın büyük bir fay ile kesiştiği yer. Burada kırılma oluyor, parçalanıyor." dedi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi