Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2025 yılına 59 bin 101 şirketle başlayan tekstil ve hazır giyim sektörlerinde tablo sekiz ay içinde tersine döndü. Ağustos itibarıyla şirket sayısı 55 bin 173’e gerileyerek 3 bin 928 işletme faaliyetine son verdi.

İstihdamda da benzer bir düşüş yaşandı. Aynı dönemde çalışan sayısı 959 bin 395 kişiden 885 bin 762’ye indi; yani 73 bin 633 kişi işini kaybetti.

Daralmanın en sert hissedildiği alan ise hazır giyim sektörü oldu. Emek yoğun sektörler arasında ilk sıralarda yer alan bu alanda, 2024 sonunda 39 bin 640 olan şirket sayısı sekiz ayda 36 bin 379’a düştü; 3 bin 261 firma kapandı. İstihdam 574 bin 684 kişiden 529 bin 544’e gerileyerek 45 bin 140 kişilik kayıpla en büyük düşüşü yaşadı

Ölçek olarak daha büyük şirketlerin faaliyet gösterdiği tekstil sektöründe de tablo farklı değil. 2024 Aralık’ta 19 bin 461 olan firma sayısı, 2025 Ağustos’ta 18 bin 794’e gerileyerek 667 işletmenin kapanmasına yol açtı.

İstihdam tarafında da düşüş devam etti; çalışan sayısı 384 bin 711’den 356 bin 218’e inerek 28 bin 493 kişilik kayıp yaşandı. Her iki sektörde de en kötü performans ağustos ayında görüldü. Sekiz ayda toplam 73 bin kişilik istihdam kaybı yaşanırken, yalnızca ağustosta işten çıkan sayısı 17 bini aştı ve 449 şirket faaliyetini durdurdu. Böylece sektörler, toplam istihdamda en son 2018’de görülen seviyelere gerileyerek sekiz yıllık kazanımı kaybetti.

İhracatta düşüş devam ediyor

Şirket kapanışları ve istihdam kaybı, ihracat performansındaki daralmayla paralel ilerliyor. İhracatçı birlikleri verilerine göre sektörün Ocak–Ekim 2025 ihracatı 14,22 milyar dolar oldu. Bu rakam geçen yılın aynı dönemindeki 15,16 milyar doların altında. Böylece sektörde yüzde 6,2’lik gerileme yaşandı. Düşüşün odağında Avrupa Birliği ülkeleri bulunuyor. En büyük Pazar olan AB’ye yapılan ihracat 2025 Ocak–Ekim döneminde 8,65 milyar dolar olurken, geçen yıla göre yüzde 7,4 küçüldü. Almanya, Hollanda, İspanya ve İngiltere gibi ana pazarlarda değer kaybı yüzde 5 ile 9 arasında değişiyor. Sektör temsilcileri bu tabloyu artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan zorluklar, ihracatta yavaşlama, kurun enflasyonun altında kalması ve bu durumun başta Çin olmak üzere düşük maliyetli üreticilerle rekabet baskısına bağlıyor. Bu durum üretimin Mısır gibi düşük maliyetli ülkelere yatırımı hızlandırırken Türkiye’nin de üretiminde küçülmeyi beraberinde getiriyor.

Kaynak: EKONOMİM