Kurucusu Hacı Rasim Öztat'ın azmi ve ustalığıyla başlayan bu lezzet yolculuğu, bugün dördüncü kuşak tarafından sürdürülen bir aile geleneğine dönüşmüş durumda.
Kestane Şekerinden Dünya Sahnesine
Ulus Pastanesi’nin kurucusu Hacı Rasim Öztat, 1928 yılında Kapalı Çarşı’nın üst girişindeki Şekerciler Çarşısı’nda ilk dükkânını açtığında henüz 18 yaşındaydı. Aslında bu hikâye çok daha önce, babası İsmail Efendi’nin Yemen Harbi’nde şehit düşmesiyle başladı. Henüz 7 yaşındayken annesi Nazmiye Hanım ile birlikte Bursa’ya göç eden Rasim Bey, ailesinin geçimini sağlamak için annesinin evde yaptığı tulumba tatlılarını başında taşıyarak sokak sokak satmaya başladı.
Bursa’nın Yunan işgali sırasında Yunan askerlerinin sık sık tatlılarına el koyduğu anlatılır. Bu zor günlerde gözyaşlarıyla eve dönen Rasim’in üzüntüsü annesini harekete geçirdi. Nazmiye Hanım, oğlunu, geçimini sağlayabilmesi ve babasının mesleğini öğrenmesi için meşhur Şekerci Hakkı Efendi’nin yanına çırak olarak verdi. Rasim Bey, kısa sürede ustalığa ulaştı. 18 yaşına geldiğinde dayısının desteğiyle kendi dükkânını açtı. Bursa’nın o dönemki iri ve lezzetli kestanelerini değerlendirmek isteyen genç usta, bu kestaneleri tülbente sarıp kazanda özel teknikle haşlayarak, bütün halinde bozulmadan kalmalarını sağladı. Bunları şık kutulara yerleştirerek hediye ürünü olarak ilk kez satışa sundu.
Zamanla “kestane şekeri” hem Rasim Bey’in hem de Bursa’nın markası haline geldi. O kadar ki, TBMM’den gelen heyet araçları, Ulus Pastanesi’ne uğrayıp kestane şekeri satın alır ve bu özel lezzeti Mustafa Kemal Atatürk’e götürürdü.
Marşal Pastanın Doğuşu
Ulus Pastanesi'ni sadece kestane şekeriyle anlatmak yetersiz kalır. Türkiye’nin ilk “Marşal Pastası” burada ortaya çıkmıştır. Hacı Rasim Öztat, 1928 yılında kendi emeğiyle yaptığı bu dört katlı özel pastaya, Mareşallerin omuzlarında taşıdıkları nişaneleri andırdığı için “Mareşal” ismini vermiştir. Üzerinden akan çikolata, pastaya gerçek bir şıklık katıyordu.
Ancak zamanla halk arasında pasta “Marşal” olarak anılmaya başlandı. Özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde, 1949-1950 yıllarında yapılan ünlü “Marshall Yardımları” ile bu isim daha da pekişti. 1950 yılından bu yana Ulus Pastanesi’nde resmi olarak "Marşal Pasta" olarak satılan bu eşsiz lezzet, pastanenin en popüler ürünü haline gelmiştir. Bu pasta, üzerinde "M" harfiyle sembolize edilmekte olup, Bursa'nın benzersiz lezzetlerinden biri olarak anılmaya devam etmektedir.
1958 yılında Kapalı Çarşı’da çıkan büyük yangında, Atatürk Caddesi’nde bugünkü yerine taşınan Ulus Pastanesi, burada faaliyetlerine devam etti. 1975 yılında Rasim Bey’e mali müşavir olan oğlu Hilalettin Öztat katıldı. Baba-oğul bu mesleği birlikte yürütmeye başladı. Rasim Bey’in vefat ettiği 1991 yılına kadar pastane, Öztat ailesinin emeğiyle büyümeye ve ün kazanmaya devam etti.
Türk Lokumu Dünyada
1983 yılı, Ulus Pastanesi’nin uluslararası alanda da tanındığı bir yıl oldu. Hilalettin Öztat, Roma’da düzenlenen Monde Selection yarışmasına katıldı ve ürettikleri geleneksel damla sakızlı lokum ile altın madalya kazandı. Bu başarı, Türk lokumunun dünya vitrinine çıkmasına öncülük etti ve “Turkish Delight” ismini uluslararası pazarda daha da bilinir hale getirdi.
Hilalettin Öztat’ın 2005 yılında vefatından sonra, pastane dördüncü nesil tarafından alındı. Bugün, aile üyeleri tarafından yönetilen Ulus Pastanesi, neredeyse bir yüzyıl boyunca aynı özenle üretim gerçekleştirmektedir.