Bu alanın büyüklüğünü gözde canlandırmak için, yaklaşık 2 bin 200 futbol sahasına denk geldiğini ifade etti. Yangının ardından tahribata uğrayan bölgenin tam anlamıyla bir orman ekosistemine dönüşmesinin 100 yılı bulabileceğini vurguladı.

Ormanların yalnızca ağaçlardan ibaret olmadığına, aynı zamanda dünyanın en büyük karbon yutaklarından biri olduklarına dikkat çeken Arıcak, yanan her büyük ormanlık alanın iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir savunma hattının kaybı anlamına geldiğini söyledi. Yangın sırasında atmosfere salınan yüksek miktarda karbondioksitin ise iklim üzerindeki etkileri artırdığını ve bu durumun bir kısır döngüye yol açtığını belirtti.

Anayasa'nın 169. maddesi gereğince yanan alanların yeniden ağaçlandırılması zorunluluğunu hatırlatan Arıcak, bu sürecin Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütüleceğini bildirdi. Bursa çevresinde yanan ağaç türlerinin genellikle kızılçam ve karaçam olduğunu ifade etti. Kızılçamın yangına duyarlı ama aynı zamanda yangın sonrası kendi kendine yeniden yeşerebilme yetisine sahip bir tür olduğunu söyledi. Reçineli yapısı nedeniyle kolay yanabilen bu tür, yangın sonrası ısıyla kozalaklarını açarak tohumlarını toprağa bırakabiliyor.

Hasar tespitiyle başlanacak süreçte, kurtarılabilecek ağaçların ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Sanayi odunu, yakacak, lif ve yonga olarak değerlendirilecek bu ağaçların ardından, bir yıl içinde fidan dikimi ve tohumlama çalışmalarına geçileceği kaydedildi.

Yangının yalnızca ağaçları değil, toprağın yapısını da bozduğunu belirten Arıcak, topraktaki organik maddelerin yanması, su tutma kapasitesinin azalması ve asitliliğin artması gibi sorunlara dikkat çekti. Bu durumun geçici olduğunu, zamanla toprağın kendini toparlayabileceğini, fakat bu sürecin doğal yollarla gerçekleşeceğini ifade etti. İlk 10 yılda yeniden orman örtüsünün oluşabileceğini ancak tam bir ekosistem döngüsünün oluşmasının en az 100 yıl alabileceğini dile getirdi.

Yangınların çoğunlukla insan kaynaklı olduğunun altını çizen Arıcak, özellikle yaz aylarında vatandaşların ormanlık alanlarda çok daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Bugün yanan bir alanın eski haline dönmesi onlarca yıl alırken, gerçek anlamda bir orman ekosistemine kavuşmasının bir asır sürebileceğini hatırlattı. Bu nedenle herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: İHA