Altın ve para piyasaları uzmanı Şirin Sarı, TGRT Haber’de katıldığı yayında altın ve gümüş piyasalarına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Gümüşte hem küresel hem de yurt içi piyasalarda tarihi seviyelerin aşıldığını belirten Sarı, fiyat hareketlerinin arkasındaki temel dinamiklere dikkat çekti.

Gümüşün dolar bazında yüzde 127, TL bazında ise yüzde 185 oranında değer kazandığını ifade eden Sarı, Kapalıçarşı’da gram gümüşün yıl başında 33 TL seviyesinden 94 TL’ye yükseldiğini söyledi.

Gümüşteki yükselişin tesadüf olmadığını vurgulayan Sarı, sanayi, enerji ve yapay zekâ odaklı talebin fiyatları desteklediğini belirterek, "Gümüşün hikayesi hep sanayi tarafıyla desteklenmişti. Bu enerji tarafındaki taleple beraber bu talep yeni rekorların gelmesini sağladı" dedi. ABD’nin gümüşe stratejik bakmaya başladığını, Çin’in ise özellikle güneş panelleri ve otomotiv sektörü için talebini ciddi şekilde artırdığını kaydetti.

Arzın talebi karşılayamamasının fiyatlarda sert yükselişi beraberinde getirdiğini söyleyen Sarı, Fed’in faiz indirim süreci ve dolardaki değer kaybının da gümüş ve altını desteklediğini ifade etti.

Gümüşün daha sığ bir piyasa olduğuna dikkat çeken Sarı, küçük alım ve satımlarda bile sert hareketlerin görülebileceğini belirtti.

Gümüşün 50 dolar seviyesinin üzerine çıkarak yeni tarihi rekorlar kırdığını hatırlatan Sarı, talebin devam etmesi halinde 100 dolar seviyelerinin gündeme gelebileceğini söyledi. Yapay zekâ ve enerji ihtiyacının bu süreci beslediğini vurgulayan Sarı, "İki tarafta da gümüşün kullanılacak ve talep ediliyor olması gümüşün hikayesinin aslında daha yeni başladığını bize gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Altın tarafında ise ons fiyatın tarihi zirveye oldukça yakın seyrettiğini belirten Sarı şunları söyledi:

"Yatırımcının 2026'da, 2025 gibi tarihi zirveler görüyor olmanın yanı sıra belki bu biraz daha kısıtlayıcı olabilir. Yani 2026'da daha sert satışlar, daha sert çıkışlar, altının rekor kıramadığı dönemler yaşanabilir.

Altın piyasasında beklenen düzeltme hareketi 2026 yılında gündeme gelebilir. Bu durum, yatırımcıların altın portföylerini bir miktar küçültmesini veya daha temkinli yaklaşmasını gerektiriyor. Yani altının arka arkaya sürekli yükselmeye devam edeceği anlamına gelmiyor. Belirli bir seviyeden sonra altın, uzun yıllar bekletilebilecek bir yatırım aracına dönüşebilir; yatırımcıların bu noktaya dikkat etmesi önem taşıyor.”

Yatırımcılar için portföy yönetimi uyarısında bulunan Sarı, “Altın ve gümüş portföy çeşitlendirmesi için kullanılabilir, ancak portföyün tamamını bu iki enstrümana yatırmak için 2026 uygun bir yıl değil; bu nedenle temkinli davranmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: TGRT Haber