AK Parti’nin 3 gün süren Kızılcahamam kampında “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili özel oturum düzenlendi. AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Âlâ’nın başkanlık ettiği oturumda katılımcıların "Süreç olarak bizi ne bekliyor? Nasıl bir üslup geliştirmek gerekiyor? Sürekli provokasyonlardan ve provokatörlerden bahsediliyor. Bu tam olarak nedir? Bu süreci zehirleyecek kişiler neler yapabilir?" gibi sorularına cevap verildi.
Görüşmelerde, bu sürecin devlet kurumları ve Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından koordine edildiği belirtildi. Sürecin en kritik aşamasının, terör örgütü PKK’nın kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi sona erdirmesi olduğu ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin Irak ile ilişkilerinin güçlü bir diplomatik zemine oturduğu; Suriye’de ise terör örgütlerini destekleyen yapıların etkisinin azaldığı vurgulandı. Oturumda, Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan pek çok terör yapısının tasfiye edildiğine ve PKK'nın sona erdirilmesi için elverişli koşulların oluştuğuna da dikkat çekildi.
"Asla bir pazarlık söz konusu değil"
Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre Efkan Âlâ süreci “Geçmiş dönemlerde irade idareye hâkim değildi ama şimdi hâkim. Asla bir pazarlık söz konusu değil. Tüm görüşmelerin tek maddesi örgütün kendisini feshetmesi ve silah bırakması. Bu süreçte asıl odaklanılması gereken de bu. Bütün tedbirler alındı. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar hesapladık. Her şey Cumhurbaşkanımızın himayesinde yürütülüyor. Kim ne derse desin, birtakım provokasyonlara asla fırsat vermeyeceğiz. Türkiye’nin demokratikleşmesi meselesine gelince ise sadece bu konu üzerinden ele alınması doğru değil. Terör varken de Türkiye, AK Parti öncülüğünde birçok demokratik adım ve sessiz devrimlere imza attı. Dolayısıyla AK Parti’nin demokrasi çıtası bu konuyla sınırlandırılamaz” dedi.
"Her kesime yönelik söylem geliştirmemiz lazım"
Toplantıda, geçmişteki benzer girişimlerin başarısızlıkla sonuçlanmasının nedenleri arasında Türkiye içindeki vesayet odakları, milli iradenin yeterince güçlü şekilde temsil edilememesi, FETÖ terör örgütünün etkisi ve bölge ülkeleriyle zayıf diplomatik ilişkiler gösterildi. Bugünkü süreçte ise bu engellerin ortadan kalktığı ifade edildi; milli iradenin tam anlamıyla hâkim olduğu, Türkiye’nin dış politikada daha etkin bir rol üstlendiği, komşu ülkelerle ilişkilerin büyük ölçüde düzeldiği ve vesayetçi yapıların tasfiye edildiği vurgulandı. Ayrıca, sürecin bundan sonraki adımlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulacak bir komisyon tarafından belirleneceği ve bu komisyonun hazırlayacağı raporlar doğrultusunda entegrasyon odaklı çalışmaların başlatılabileceği belirtildi. Öte yandan Âlâ’nın katılımcıları “Süreci doğru şekilde anlatmamız lazım. Türkiye’de tarım toplumunu yaşayan bir kesim de var, sanayi toplumunu yaşayan da bilgi toplumunu yaşayan da... Hepsine yönelik söylem geliştirmemiz lazım” diyerek uyardığı öğrenildi.
Bakan Şimşek: Bölgedeki rahatlama yatırımlara yansıyacak
Kampta yapılan oturumlarda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Terörsüz Türkiye’nin ekonomiye katkıları ile ilgili “Bölgedeki rahatlama yatırımlara yansıyacak” dediği öğrenildi.
Askerlik çağına gelmiş PKK’lılar ne olacak?
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ise “askerlik çağına gelmiş PKK’lılar ne olacak?” sorusuna “Askerlik çağına gelen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı örgüt üyeleri herhangi bir eyleme katılmamışsa, askerlik görevini yapmamışsa askere alınır. Bugüne kadar Kürt kardeşlerimiz hiçbir sorun olmadan askerlik yaptı orada sorun yaşanmadı” dediği iddia edildi.