İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Doç. Dr. H. Merve Bayram, özellikle kronik rahatsızlığı olan bireyler için dikkatli olunması gerektiğini söylüyor. Kırmızı etin içerdiği protein, demir, çinko, fosfor ve B12 vitamini gibi besleyici öğelere rağmen, doymuş yağ ve kolesterol açısından zengin olması sebebiyle ölçülü tüketimi öneriliyor.

Yeni kesilen etin hemen tüketilmesi, sindirim sistemini zorlayabileceğinden en az 12 ila 24 saat dinlendirilmesi tavsiye ediliyor. Pişirme yöntemi de en az miktar kadar önemli görülüyor. Etin haşlama, fırınlama ya da ızgara yöntemiyle hazırlanması öneriliyor. Özellikle ızgarada pişirme sırasında et ile ateş arasında mesafe bırakılması gerektiği, aksi halde yüksek ısının dış yüzeyi yakarak besin değerinin azalmasına ve zararlı bileşiklerin oluşmasına neden olabileceği belirtiliyor.

Sağlıklı bireylerin haftada 2-3 kez, porsiyonu 90-120 gramı geçmeyecek şekilde kırmızı et tüketmesi gerektiği ifade ediliyor. Kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin ise yağsız ya da az yağlı etleri tercih etmesi, kuyruk yağı ya da iç yağ gibi kaynaklardan uzak durması öneriliyor. Etin kendi yağıyla pişirilmesi, ek yağ eklenmemesi ve porsiyon kontrolü bu grup için büyük önem taşıyor.

Bayram sabahı aç karnına et yemek ise mide problemlerini tetikleyebileceğinden, güne dengeli bir kahvaltıyla başlanması gerektiği hatırlatılıyor. Az yağlı peynir, tam tahıllı ekmek ve yeşillikler bu anlamda önerilen besinler arasında.

Etin sadece tüketimi değil, saklanması da sağlık açısından önemli bir detay olarak öne çıkıyor. Etlerin porsiyonlanarak derin dondurucuda saklanması, çözdürme işleminin buzdolabının alt rafında yapılması gerektiği vurgulanıyor. Çiğ etle sebze veya meyvelerin temas etmemesi gerektiği de altı çizilen konular arasında yer alıyor.

Bayram sofralarında sağlıklı seçimler yapmak, hem bireysel sağlığı korumak hem de bayramın anlamını daha da pekiştirmek açısından önemli görülüyor. Doç. Dr. Bayram’a göre, dengeli ve hijyenik beslenme alışkanlıkları yalnızca fiziksel sağlık açısından değil, bayramın ruhunu yaşamak adına da değer taşıyor.

Kaynak: İHA