Sosyal mi sosyal medyada gördüm;
İki ayrı fotoğrafı yan yana koymuşlar.
Farklı iki ülkenin metro vagonlarında oturan insanlar
Birisinde, yolcuların yüzde sekseni kitap okuyor, yüzde yirmisi telefonla oynuyor.
Diğerinde, yolcuların yüzde sekseni telefonla oynuyor, yüzde beşi kitap okuyor, yüzde beşi gürültülü dedikodu yapıyor, geriye kalan beşlik kesim ise öylece oturuyor; karşısındakileri süzüyor sessizden.
Hayır! Yanılıyorsunuz. Birinci fotoğraftaki ülke kesinlikle batı ülkesi değil!
Hani Suşiciler. Sumocular yani. Karateciler iş-te, bilirsin filmlerinden!
Yaşa sen! JAPONYA.
Diğer fotoğraftaki ülkeyi bulamadıysanız durun, tarif edeyim;
Hani son model cep telefonuna balıklama atla-yan, sağdan soldan duyduğu üç beş uyduruk bilgiyle etrafına caka satan, sözde radarı yansıtmak için dikiz aynasına CD bağlayan, nerede kültürel etkinlik varsa fellik fellik kaçan, lüks arabaya can atan, her şeyin markalısını, mümkünse yerli olmayanını tercih edenlerin yaşadığı ülke.
Bulamadınız mı?
Teessüf ederim!
Biziz, biz! Ne var, bunda bilmeyecek?
Japon, o telefonu evinde yaptığı halde cebinden çıkarmazken biz, başkasının yaptığı teknolojik, çooook akıllı o meşhur, hazır aygıtlarla adeta dans ediyoruz.
Uzun topuklar, röfleli saçlar, dar pantolonlar, askılı tişörtlerin verdiği havayla Avrupalı imajına bürünmeye çalışanların yaşadığı bir memlekettir burası.
Sırtına atlet almayıp, her şeyin en lüksünü tercih eden bizlerden bahsediyorum.
Hani, dışarıda üretilmişi, kendinin ürettiğine değişen savsaklamış bitoplumun bulunduğu
Kadına şiddet haberleri ve bir de üstüne masum aşk dizileri yüzünden boşanmaya kalkan, uyuşturulan, aptallaştırılmaya çalışılan, henüz 12 yaşında öpüşmeye kalkışan gençliğin fi- lizlendiği memleketten bahsediyorum.
Sedalarla, Zahidelerle, Esralarla oyalandırılıp, akıl tarzını bulamamışların yarıştığı bir halkın merkezidir burası.
Sentetik uyuşturucuların şeker niyetine yutulduğu, sigaranın ele geçirdiği, alkolün halay çekti-ği, deformasyon çılgını okul önlerinin bulunduğu topraklar
Papyonu cumhuriyet değeri sayan, inadına mini etek giyilmesine teşvik edenlerin yaşadığı bir Türkiyeden bahsediyorum.
Allah, sonumuzu hayretsin.