Havaların soğuması i

“Çocuklarınızı kış hastalıklarından koruyun”

Havaların soğuması ile beraber kış aylarında bilhassa çocukların ve bebeklerin yakasını bırakmayan hastalıklarda baş göstermeye başladı. Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kahraman Arslan, solunum yolları enfeksiyonları hakkında ailelere uyarılarda bulundu.

ÇOCUKLARDA ÖKSÜRÜK

Çocuk öksürüğü aileleri en çok rahatsız eden hastalık belirtilerinden biri olduğunu ifade eden Dr. Kahraman Arslan, "Anne babalar için çocuklarının öksürüğünü duymak, özellikle gece uykuyu bölen öksürüklerle uyanmak üzücü olsa da, aslında öksürük normal bir savunma mekanizmasıdır. Normal koşullarda burundan başlayarak akciğerlere kadar uzanan solunum yolunun üst tabakası, toz, bakteri, virüs ve diğer yabancı cisimleri yakalayan ince bir mukus tabakası ile kaplıdır. Solunum yolu, üzerideki tüysü yapılar ve ürettiği sıvı ile virüs, bakteri, toz gibi yabancı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Solunum yollarının iltihabı sırasında bozulan bu durumun yerine, öksürükle yabancı ve zararlı maddeler solunum yollarından atılmaya çalışılır. Ayrıca yabancı maddeyi atabilmek için mukus (balgam) üretimi de artar. Çocukta solunum yolu enfeksiyonu başladığında, solunum yollarındaki tüysü yağıların bu doğal temizleme hareketleri• ortadan kalkar. Solunum yolları da kendisini etkileyecek yabancı cisimlerden korunmak için daha da kalın bir mukus tabakası oluşturmaya başlar. İşte öksürük tüysü yapıların hareketlerinin bozulduğu bu ortamda solunum yollarının temizliğini sağlamak için ortaya çıkar.Tüysü yapıların hareketlerini yeniden düzenleyebilmek için enfeksiyon geçtikten haftalar sonrasına kadar çocukta öksürük sürebilir" dedi.

BEBEKLERDE BRONŞİT VE ZATÜRREE CİDDİDİR

Çocuklardaki öksürüklerin büyük çoğunluğunun sebebinin üst solunum yolları (burun, boğaz, gırtlak sinüsler) ve alt solunum yollarının (nefes borusu, bronşlar, akciğerler) çeşitli sebeplerle enfeksiyon (iltihaplanma) olmasından kaynaklandığını kaydeden Dr. Arslan, "Aileden alınacak küçük bilgiler öksürüklerin sebebinin bulunmasında yardımcı olacaktır. Örneğin burun akıntısı hafif ateş, ailede başka kişilerde de öksürüğün olması nezle (gribal enfeksiyon), boğaz ağrısı ile birlikte öksürük, tonsillit ( bademcik iltihabı) , havlar tarzda öksürük larenjit (gırtlak iltihabı), nefes darlığı, yüksek ateş, hırıltılı solunu, genel durumun kötü olması akciğerlerin çeşitli enfeksiyonlarını (bronşit, bronşolit, zatürree), sürekli sigara dumanına maruz kalma, evdeki toz, hareketle artan, sürekli tekrarlayan hışıltı ile birlikte olan, uzun süreden beri olan, ailede asbm hikayesi olan öksürük, astım ve alerjik bronşitin belirtisi olabilir. Öksürükle birlikte sarı, yeşil burun akıntısı, baş ve boğaz ağrısı, nefesin kötü kokması geceleri veya sabaha doğru artan öksürük de varsa genellikle sinüzit düşünülür. Solunum yollarına çekirdek, fındık, boncuk fasulye kaçması veya yemek yerken morarma ve uzun süren öksürük vs. yabancı cisim kaçması sonucu da öksürük ortaya çıkabilir. Astım, soğuk algınlığı, sigara dumanı da muhtemel öksürük sebeplerindendir. Bebeklik yaşlarında bronşit ve zatürree hastalıkları oldukça ciddidir. Astım uzun süreli öksürüklerde en çok görülen sebeplerindendir" diye konuştu.

SOLUNUM SİSTEMİ ENFEKSİYONLARI

Üst solunum sistemi enfeksiyonları hakkında uyarılarda bulunan Dr. Arslan, "Nezle Üst solunum sistemi enfeksiyonlarının en hafif şeklidir. Değişik virüslerle meydana gelebilir. Burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş ve hafif öksürük vardır. Soluk algınlığı, virüslerin sebep olduğu bir diğer üst solunum sistemi enfeksiyonudur. Soğuk algınlığı (ÜSYE) tablosunu yapan 200 den fazla değişik cins virüs saptanmıştır. Çocuğun soğukta kalması, üşümesi, soğuk yiyecek ve içeceklerle, dondurma yemek, soğuk su içmekle doğrudan ilgisi yoktur. Hastalığın 4 temel belirtisi, burun akıntısı-dolgunluk hissi, ateş, öksürük ve boğaz ağrısıdır. Ateş 3-4 gün sürebilir. 6-7 gün sonunda belirtiler azalır ancak öksürük toplam 2 hafta sürebilir. Temiz bir ortamda istirahat, dengeli ve bol sıvılı (su, ayran, ıhlamur, meyve suyu, hoşaf gibi) diyet öneri]ir. Bunlardan en iyisi doğal olan sudur. Huzursuzluk ağrı ve ateş için ağrı kesici ateş düşürücü ilaçlar verilebilir. Antibiyotikler, vitaminler hastalığın süresini kısaltmaz, gereksizdir. 1-6 yaş arası çocukların bir kış mevsiminde 3-8 kez soğuk algınlığına yakalanması normaldir" şeklinde konuştu.

BADEMCİK İLTİHABI ve ANJİN (TONSİLLİT - FARENJİT)

Bademcik iltihabının değişik virüs ve bakterilerin sebep olduğu bir solunum yolu enfeksiyonu olduğuna dikkat çeken Dr. Arslan, "Burada nezle ve soğuk algınlığındaki (ÜSYE) gibi burun akıntısı ve öksürük belirgin değildir. Yüksek ateş, boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü vardır. Muayene eden doktor bakterilerin etken olduğunu düşünüyorsa antibiyotik (en aşağı 1 hafta) verebilir. Daha çok okul çağındaki çocuklarda görülür.  Bakterilerin (A gurubu beta hemolitik Streptokokların) sebep olduğu tedavisiz bırakılan vakaların bir kısmında, bademcik iltihabından 2-3 hafta sonra eklem romatizması, böbrek iltihabı (glomerulonefrit), kızıl gibi ciddi sonuçları ve kalıcı etkileri olabilen hastalıklar gelişebilir. Bir yıl boyunca 6 defa yüksek ateşli bademcik iltihabi geçiren ve aynı zamanda bademcikleri iri olan çocuğun, nefes almasını engelleyen durumlarda bademcikleri ameliyatla çıkarılabilir. Ses telleri iltihabı genellikle aniden gece yarısı veya sabaha karşı nefes almada güçlük ve havlar gibi öksürükle başlar. 1-4 yaş arası çocuklarda sık görülür. Eğer çocuğun nefesi çok daralmışsa, doktor kontrolünde soğuk buhar ve ilaçlı buhar verilebilir. Anne-babalar genellikle yanlış olarak sıcak buhar yaparlar, bu durumun daha da kötüye gitmesine sebep olabilir" dedi.

ORTA KULAK İLTİHABI SİNÜZİT

Sinüzit hastalığı hakkında da uyarıda bulunan Dr. Arslan, "Orta kulak iltihabı çocuklarda ateş, huzursuzluk, kulak ağrısı, iştahsızlık şikayetleri ile kendini belli eder. Sinüzit kafatası içindeki sinüs denen boşlukların iltihaplanmasıdır. Ekseri daha büyük çocuklarda görülür. Geceleri artan gıcık tarzında bazen kusma ile sonuçlanabilen öksürük, baş ağrısı ve göz üstlerinde ağrı, ateş, halsizlik gibi bulguları vardır. Her iki hastalıkta, doktorun uygun göreceği antibiyotik ve destekleyici tedavi ile şifa bulabilir" ifadelerini kullandı.

ALT SOLUNUM SİSTEMİ ENFEKSİYONLARI

Zatürreenin, akciğer dokusunun kendisinin ve hava keselerinin mikroplarla iltihabı olduğu açıklamasını yapan Arslan, "Ateş (virüslerin yaptığı zatürreelerde olmayabilir), öksürük (1-2 aylık küçük bebeklerde olmayabilir), hızlı soluma (1 yaşından küçük bebeklerde dakikada 50 den fazla, 1 yaşından büyük çocuklarda dakikada 40 dan fazla veya siz bir defa nefes alıp verinceye kadar, bebek 2-3 kez alıyorsa), nefes alıp verirken göğüs kafesinde içeri çökme, hırıltı (özellikle anneler bebeklerini kucaklarına alınca hissederler), burun deliklerinde açılıp-kapanma , dudaklarda morarma, büyük çocuklarda nefes alıp verirken şiddetli göğüs ağrısı, zatürree belirtileridir. Ayrıca zatürree olan bir çocuk genellikle iştahsızdır, en sevdiği besinleri dahi yemek istemez, sürekli yatmak ister, büyük çocuklar kendisini iyi hissetmez. Yukarıda saydığımız belirtileri olan çocuklar mutlaka doktora götürülmelidir. Zatürree birdenbire hiçbir belirti olmadan başlayabileceği gibi soğuk algınlığından sonrada başlayabilir. Çok geç kalmadıkça günümüzde tedavisi olan bir hastalık olmasına rağmen, tedavide geç kalınması, gözbebeğimiz çocuklarımızın ölümüne dahi neden olmaktadır" şeklinde konuştu.

BRONŞİYOLİT-BRONŞİT

Dr. Kahraman Arslan, "Küçük ve büyük hava yollarının iltihabı ve daralmasıdır. Çocuklarda (özellikle 6 ay- 2 yaş arası) bronşiyolit daha sık görülür. Bronşiyolit virüs ile meydana gelen bir hastalıktır. 1-3 gün nezlenin arkasından öksürük ve aynı gün veya ertesi gün hırıltı, nefes darlığı oluşur. İlerlemiş vakalarda nefes alıp verirken göğüs kafesi ve kaburga aralarındaki boşluklar içeri çöker, burun delikleri açılıp kapanır, ağız etrafında morarma olabilir, bebekler çok sık nefes alıp vermeye başlar. Genel durumları çok kötü olan hastalar hastaya yatırılarak uygun tedavi verilmelidir. Bazı çocuklarda bronşiyolit, tekrarlama eğilimi göstermektedir (kişisel, ailevi yatkınlık). Bronşiyolit 3 yaşında hala tekrarlıyorsa, astım olabileceği düşünülerek buna göre incelenmelidir" dedi.

ÖKSÜREN ÇOCUĞA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ?

Öksüren çocuğa yardımcı olma konusunda da tüyolar veren Arslan, "Çocuk olan evlerde, evin hiçbir yerinde sigara içmeyin, içilmesine izin vermeyin. Sigara dumanı, solunum yolunun koruyucu mekanizmalarını bozmakta, balgam üretimini arttırmaktadır. İkinci önlemimiz ise mukus salgısını inceltmek için çocuğumuza bol su veya benzer sıvılar içirmek olmalıdır. En iyi balgam sökücü sudur. Özellikle kış aylarında evlerde hava kuru olmakta, bu da solunum yollarının kuruluğuna yol açmaktadır. Havayı nemlendirmenin en iyi yolu, soğuk buhar makinesi kullanmaktır. Soğuk buhar, solunum yollarındaki iltihabi reaksiyonu çözmede daha etkilidir, böylece öksürüğü rahatlatır. Ancak çoğu çocukta görülen buharın olumlu etkisi, astım ve alerjik bronşiti olan çocuklarda görülmemektedir" diye konuştu.

ÖKSÜREN ÇOCUK NE ZAMAN DOKTORA GÖTÜRÜLMELİDİR?

Evde yukarıdaki yardımcı yöntemlerle sonuç alamadıysa, öksürük giderek artıyorsa, hırıltı varsa ateş yükseliyorsa, çocuk doktoruna başvurulması gerektiğine dikkat çeken Dr. Arslan, özellikle doktor önerisi olmadan ezbere öksürük şurubu kullanmanın yarar değil, zarar verebileceğinin de unutulmaması gerektiğini altını çizdi.

İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI KIZ ÇOCUKLARINI RAHAT BIRAKMIYOR

İdrar yolu enfeksiyonu yeni doğan dönemi dışında kız çocuklarda daha sık görülmekte olduğunu bildiren Arslan, "Ayrıca okul çağındaki kız çocuklarının yüzde 1-2’sinde idrar yolu enfeksiyonu olur. Süt çocuklarında iştahsızlık, bulantı, kusma, tartı alamama, ishal, kabızlık, huzursuzluk, ağlama ve ateş idrar yolu enfeksiyonu belirtisi olabilir. Daha büyük çocuklar ise, karın/bel ağrısı, idrar yaparken yanma, idrar yapamama, sık idrar yapma veya tuvalet eğitimi tamken son zamanlarda altına kaçırma şikâyetleri olabilir. İdrar yolu enfeksiyonunun oluşumunu engellemek için çocuğun kabızlıktan korunması, tuvaletini uzun süre tutma alışkanlığı varsa bunun önlenmesi ve çocuğun iki, üç saatte bir idrarını boşaltmasına teşvik etmek, ayaklarını sıcak tutmayı sağlamak, küçük çocukların tuvalet sonrası altlarının yıkanması sonrasında tek kullanımlık kâğıtla kurulama, tuvalet sonrası kâğıt ile temizlik yapılması gerekiyorsa tek seferde önden arkaya doğru temizlik çocukları idrar yolu enfeksiyonundan koruyabilir" ifadelerini kullandı.

ANNE SÜTÜ SAĞLIKLIDIR

Anne sütünün yararları ve enfeksiyonlardan korunmak için basit önlemlerden bahseden Dr. Kahraman Arslan, Anne sütünün masrafsız, temiz, mikropsuz, hazır, zaman almayan gıda olduğunu, hiçbir mamada olmadığı kadar bebeği mikroplardan koruyucu etkisinin var olduğunu, anne sütü alan bebeklerin daha az ishal ve zatürree olabileceğini, hazmı en kolay gıda olduğunu, kabızlık ve gaz yapmadığını, anne açısından ise emzirmekle, hamilelikte alınan fazla kiloların harcanacağını söyledi.

Muhabir: TE Bilişim