Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen TEKNOFEST etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyada ilk üç ülke arasında yer aldığını vurguladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Silvan Kitabesi’ne yönelik talebine sert tepki gösteren Erdoğan, “Kudüs, sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın onuru ve izzetidir. Ne o kitabeyi ne de Kudüs’e ait en küçük bir taş parçasını vermemiz söz konusu bile değildir” ifadelerini kullandı.
Teknofest'in bugüne kadar 11 milyon ziyaretçiyi ağırladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teknofest küresel bir marka oldu." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sanayisinde uygulanan ambargolara ve karşılaşılan zorluklara rağmen önemli başarılar elde edildiğine dikkat çekerek, "Bugün kara, hava ve deniz alanlarında kendi geliştirdiğimiz sistem ve ürünlerle yeni başarı öyküleri yazıyoruz. Savunma sanayi ihracatında dünya sıralamasında 11. sıradayız. İHA ve SİHA alanında ise dünya çapında ilk üç içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
"Kudüs'e Ait Tek Çakıl Dahi Vermeyiz"
Silvan Kitabeleri tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Geçen gün bir tanesi çıkmış Silvan Kitabesi'ni vermediğimiz için bize nefret kusuyor. İlk kıblemiz Kudüs'le ilgili hadsiz ifadeler kullanarak kendince bir şeyler deniyor. Kudüs Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Değil size o kitabeyi, Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz." dedi.
"Biz Sultan Abdülhamid'lerin Torunuyuz"
Bağımsız Filistin kurulana kadar mücadeleye devam edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sultan Abdülhamid verdi mi? Alabildiniz mi? Biz Sultan Abdülhamid'lerin torunuyuz, aynı yolda gidiyoruz. Bu can bu tende olduğu müddetçe ecdadın emanetlerini sahip çıkacak Kudüs'ten elimizi hiç çekmeyeceğiz. Biz Müslümanlarla birlikte tüm insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Sevgili İstanbullular, TEKNOFEST'in öncü neferleri, kıymetli misafirler; sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. İstanbul'umuzda sizlerle bir aradayız... Dünyanın e büyük havacılık, uzat ve teknoloji festivali TEKNOFEST'in 13.'sünü düzenlemenin haklı kıvancı içindeyiz.
"Teknofest Kuşağı Göz Dolduruyor"
Buradaki atmosfer siz gençlerimizin heyecanı beni farklı bir ruh iklimine götürüyor. Genç beyinlerin başarılarına bizzat tanıklık etmek ülkemizin aydınlık geleceği adına beni fazlasıyla umutlandırıyor. TEKNOFEST kuşağı yine göz dolduruyor.
Alanlara, şehirlere ve ülkelere sığmayan coşkunuz için, teknoloji tutkunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Sınırlarımızı aşan başarı tablomuzu fikirleriyle süsleyen genç kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Hayallerinizin peşinden koşuğunuz için sizleri tebrik ediyorum.
Şundan da büyük memnuniyet duydum, bu yıl TEKNOFEST İstanbul'daki 65 farklı yarışmaya, 96 ülkeden 560 bin takım ve bir milyon 200 bin yarışmacı katıldı. Finale kalan 13 bin yarışmacıyla birlikte ödül kazanacak takımlarımızı da şimdiden kutluyorum.
"Rekorlar Kırmaya Devam Edecek"
TEKNOFEST'in rekorlar kırmaya devam edeceğine inanıyorum. Vakti olan vatandaşlarımızı buraya davet ediyorum
Türkiye olarak teknolojide ve savunma sanayiinde çok farklı bir ivme kazanmış bulunmaktayız. Artık Türk savunma sanayinin hamleleri konuşuluyor. Ambargolara rağmen elde ettiğimiz kazanımlar tesadüf değildir. Türkiye'nin eriştiği nokta birileri tarafından altın tepside sunulmadı. Dişimiz tırnağımızla buralara geldik. İnancımızı ve umudumuzu koruyarak geldik. Hedeflerimize mesafe koyulmasına izin vermedik.
"Teknofest Küresel Bir Marka Oldu"
Teknofest küresel bir marka oldu. Zorluklar baskılar karşısında yılmadan mücadele eden vatan evlatlarının tertemiz emekleri vardır. Özdemir Bayraktar abimiz ve nicelerinin azmi mücadelesi vardır. Vatanımız için ölüme yürüyen şehit ve gazilerimizin kahramanlığı vardır.
"Kudüs Müslümanların Onurudur, İzzetidir, Şerefidir"
Son günlerde kan tüccarlarının şahsımız ve Kudüs'le ilgili hezeyanlarının arka tarafında bu hakikati bilmeleri vardır. Geçen gün bir tanesi çıkmış Silvan Kitabesi'ni vermediğimiz için bize nefret kusuyor. İlk kıblemiz Kudüs'le ilgili hadsiz ifadeler kullanarak kendince bir şeyler deniyor. Kudüs Müslümanlarla birlikte tüm insanlığın onurudur, izzetidir, şerefidir. Değil size o kitabeyi, Kudüs-ü Şerif'e ait tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz.
Sultan Abdülhamid verdi mi? Alabildiniz mi? Biz Sultan Abdülhamid'lerin torunuyuz, aynı yolda gidiyoruz. Bu can bu tende olduğu müddetçe ecdadın emanetlerini sahip çıkacak Kudüs'ten elimizi hiç çekmeyeceğiz. Biz Müslümanlarla birlikte tüm insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz. Hangi sinsi hesabı yaparsa yapsınlar 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.
Rabbim inanıyorum ki bunun gerçekleştiğini görmeyi nasip edecek. 23 aydır maruz kaldıkları onca barbarlığa rağmen topraklarını terk etmeyen Gazzeli kardeşlerimizi bir kez daha hürmetle selamlıyorum. Sizlere veda etmeden önce Ali Fuad Başgil'in şu sözünü her birinize özellikle hatırlatmak isterim: