Okullar açıldığında çocukların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi nedeniyle, bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyor. Ev kadar temiz ve mikroplardan arınmış olmayan okul ortamı, çocukları virüs ve bakterilerle karşı karşıya bırakıyor. Ailelerin özellikle solunum yolu rahatsızlıklarına karşı dikkatli olması gerekiyor.
Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kahraman Arslan, gazetemize yaptığı açıklamada okulların başlaması ile beraber kol gezen bulaşıcı hastalıklar konusunda öğrencilere uyarılarda bulundu.
Hastalıklara karşı en dirençsiz grubun çocuklar olduğuna işaret eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kahraman Arslan, "Çocukların okul ve kreş gibi toplu olarak bulunduklar ortamlarda, bulaşıcı hastalıkların yayılması daha kolay olmaktadır" dedi. ENFEKSİYONLAR
Özellikle okul dönemlerinde ve kış aylarında çocuklarda sık görülen hastalıklar ve tedavileri hakkında bilgi veren Arslan, "Okul döneminde nezle, grip, bademcik, gırtlak ve orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, zatürree. Bronşit ve bronşiolit gibi alt solunum yolu enfeksiyonları en sık görülen hastalıkların başında gelmektedir. Nezle hastalığı, kış aylarında en sık rastlanan çocuk hastalıklarından biridir. Hafif bir burun akıntısı, halsizlik, kırıklık, iştahsızlık, keyifsizlik ile başlar. Bazen de hafif öksürük ve ateş olur. Dikkat edilmez ise enfeksiyon alt solunum yollarına kadar inebilir. Grip (inflüenza), virüslerinin neden olduğu grip, genellikle yüksek ateşle başlar. Baş ağrısı, kas ağrıları, 39-40 dereceye varan ateş, burun akıntısı, burunda doluluk, öksürük olur. Nezleye göre çok daha ağır ve rahatsız edici bir hastalıktır. Bol sıvı gıdalar, su ve bol C vitamini (meyveler) alınarak vücut direnci artırılmaya çalışılmalıdır. Boğaz enfeksiyonu(tonsillit), halk arasında bademcik iltihabı olarak bilinen beta mikrobunun yol açtığı bademcik enfeksiyonu okul çağı çocuklarında çok sık görülen hastalıktır. Bademcikleri şişen çocuk, yutkunmakta zorluk, boğaz ağrısı, bazen uyurken nefes almakta zorluk çeker. Eğer boğaz kültüründe beta mikrobu saptanırsa antibiyotik tedavisine başlanmalı ve bu tedavi 10 gün sürdürülmelidir. Basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında gereksiz yere antibiyotik kullanmak yarardan çok hastaya zarar verir. Antibiyotiklerin uygunsuz ve gereksiz olarak kullanılması bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına neden olmaktadır. Ancak beta mikrobunun yol açtığı enfeksiyonun tedavisi özellikle önemlidir. Beta mikrobunun tedavisi özellikle önemlidir. Bu mikrobun enfeksiyonuna bağlı olarak çocukta hayatı tehdit eden kalp ve eklem romatizması, böbrek hastalıklarına yol açabilir. Zatürre, kış mevsiminde daha sık rastlanan zatürree, akciğerin iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalıkta akciğerlerde iltihaplanmaya bağlı öksürük, ateş, nefes darlığı, yan ağrısı, morarma, sık nefes, bulantı-kusma gibi bulgulara rastlanır. Çeşitli bakteri ve virüslerin neden olduğu zatürree, özellikle çocuklarda ölümle sonuçlanabilen ciddi bir akciğer hastalığıdır. Ağır vakaların hastaneye yatırılarak tedavisi gerekli olabilir" diye konuştu.
BRONŞİT
Bronşiolit ve bronşit hastalıkları ile alakalı da önemli bilgiler veren Arslan, "Bronşiolit, çocuklarda bebeklik yaş grubunda (özellikle 2 yaş altında) küçük bronşların iltihabıdır. Bronşit, büyük bronşların iltihabıdır. Bronşit, üst solunum yollarında grip enfeksiyonu sırasında çok sık rastlanan bir kötü sonucudur. Belirtileri inatçı kuru öksürük, balgam, ateş ve göğüste ağrıdır. Orta kulak iltihabı(otitis media) hastalığı, sıklıkla nezle ve üst solunum yolu iltihaplanmalarının ardından gelişen orta kulak iltihabı çocuklarda en sık görülen hastalıklardan birisidir. Hemen tüm çocuklar hayatlarında en az bir kez orta kulak enfeksiyonu geçirirler. Tedavisi zamanında ve uygun olarak yapılmazsa kalıcı duyma problemleri oluşabilir" şeklinde konuştu.
İSHAL ÖĞRENCİLERİN BAŞBELASI
İshal (Gastroenterit) hastalığının ise, okullarda özellikle hijyen kurallarına yeterince dikkat edilmediği veya edilemediği durumlarda sık görülen ve hatta salgınlara neden olabilen barsak enfeksiyonları olduğuna işaret eden Uz. Dr. Arslan, "Günde üçten fazla sulu dışkılama, ateş, bulantı, kusma, halsizlik, iştahsızlık belirtileriyle görülür. Çeşitli virüs, bakteri, mantar ve parazitler ishal etkeni arasında yer almaktadır. İshal ile karşılaşıldığında, sıvı kaybının olup olmadığına bakılmalı ve bol sıvı tüketilmelidir. Ağız kuru, göz yaşı azalmış ve aşırı halsizlik saptanırsa, ağızdan sıvı verilemiyorsa acilen doktora başvurulması gerekmektedir. İshalde korkulacak olan ishalle kaybedilen sıvı ve minerallerin ağızdan yeterince verilememesi nedeni ile su kaybı olmasıdır. Bu kayıp yerine konulmadığı zaman böbrek yetmezliğine kadar giden kötü sonuçları olabilir. Dışkı analizine göre ishalde nadiren antibiyotik tedavisi uygulanır. Eller çok iyi yıkanmalı, klozet kullanıyorsa, çamaşır suyu ile her defasında klozet temizlenmelidir" ifadelerini kullandı.
DÖKÜNTÜLÜ HASTALIKLAR
Virüslerin üst solunum yolu hastalıklarının yanı sıra döküntülü bulaşıcı hastalıklara da yol açmakta olduğunun altını çizen Dr. Arslan, "Çocukların kış aylarında kalabalık ortamlara girmesiyle yoğun olarak geçirdikleri bu hastalıkları şöyle sıralanabilir; Kızamıkçık, Kızamık (Türkiye'de yok denecek kadar azalmış bir hastalıktır), Suçiçeği(çok bulaşıcı bir hastalıktır, suçiçeği olan öğrenciler tedavinin bitimine kadar okula devam etmemelidirler) okul çağında görülebilen ender hastalıklardandır" dedi.
NASIL KORUNMALI ?
Hastalıklardan korunma yolları ile alakalı da önerilerde bulunan Dr. Arslan, "Mikroplar aksırık ve öksürük yoluyla havaya yayılıyor. Okulda sıralara, kapı tokmaklarına yerleşen bu mikroplar çocukları hasta ediyor. Bu sebeple çocuğunuzu hastalıktan korumak için ilk yapmanız gereken, çocuğunuza ellerini yıkama alışkanlığı kazandırmak. Sadece elleri yıkayarak birçok hastalıktan korunmak mümkün olabilir. Çocukların fazla hasta olmaması için öncelikli olarak bazı önlemlerin alınması gerekiyor. Bu nedenle güncel aşı kartları da dahil olmak üzere, çocukların aşı kartları incelenmelidir. Çocuklara tuvalet kullanımı ve tuvalet eğitiminde hijyenik temizlik işlemleri benimsetilmelidir. Enfeksiyondan korunmada en önemli unsur olan el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır" şeklinde konuştu.
