Düzenlenen basın toplantısına AK Parti Bursa Milletvekillerinin yanı sıra, Bursa’daki AK Partili 11 Belediye Başkanı ile ilçe başkanları da katıldı.
Toplantıda konuşan İl Başkanı Davut Gürkan, son dönemde kamuoyunda dillendirilen eleştirilere yanıt vererek, “Bu dönemde yine birçok taahhütte bulundular ama bir yılda ne yaptılar diye baktığımızda, elimdeki listeyi gösteriyorum ama maalesef detayları göremiyoruz. O yüzden hızlıca birkaç noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum,” dedi.
Bazı ithamlarla karşılaştıklarını belirten Gürkan, muhalefetin vaatlerine dikkat çekerek, "Kentsel dönüşümde master plan hazırlığı içindeler. Bursa Planlama Ajansı'nı çok merak ediyoruz. Nasıl bir düzen kuracaklar, kelimelerimi seçerek kullanmak istiyorum. Bu ajansı yakından takip etmenizi istirham ediyorum,” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin seçim öncesi vaatlerinden biri olan 47 kilometrelik metro hattı, 4 adet Mudanya metrobüs hattı, 30 kilometrelik Kuzey Bulvarı ve güney deniz yolu projelerini hatırlatan Gürkan, “Her mahalleye, bin altmış mahalleye yönelik söz verdikleri destekler var. İstihdam olanakları gibi vaatlerde bulundular. Ancak biz bu alanda ciddi tecrübeye sahibiz. Kamuoyunda AK Parti’ye dair yerleşmiş bir güven vardır. Yaparsa AK Parti yapar sözü, halkımızın gönlünde yer etmiştir. Bu ifade, başka siyasi aktörlerce kullanılmaya çalışılsa da kamu vicdanında karşılığı olan AK Parti’dir," diye konuştu.
Gerçekleştirilen projeleri de ekran üzerinden katılımcılarla paylaşan Gürkan, “İki bin on dokuz ile iki bin yirmi dört yılları arasında tamamladığımız projeleri burada görüyorsunuz. Bunlar son döneme ait büyük projelerdir. Devam eden projeler kısmı da var. ‘Şu olmadı, bu yarım kaldı’ diyenlere tek tek gönderebiliriz. Özellikle kırmızı içerisine alınanlar yüzde doksanı tamamlanmış projelerdir ve o haliyle Büyükşehir’e teslim edilmiştir,” şeklinde konuştu.
Gürkan, Hanlar Bölgesi, İstanbul Yolu düzenlemesi gibi tamamlanma aşamasında olan projeleri hatırlatarak, “Bazı projelerde yalnızca otopark gibi son rötuşlar kalmıştır. Ancak 13 aydır bir türlü tamamlanmayan işlerin bahanesi olamaz. Gerçekleri görmezden gelemeyiz,” dedi.
Muhalefet belediyelerini eleştiren Gürkan, “Son dönemde muhalefet partilerinin gündemini polemikler oluşturuyor. Parti içi kavgalar, olağanüstü kongre süreçleri, şaibeli kongreler… Herkes birini bir şey yapmak için yarışıyor. Bizde ise hizmet için rekabet vardır. Kim daha fazla hizmet eder, onun mücadelesi verilir,” ifadelerine yer verdi.
Bazı belediyelerde gerçekleşen “akraba atamaları” ve “yandaş kadrolaşma” iddialarına da değinen Gürkan, “Genel başkanları ‘eş dost ataması yapılmayacak’ diyor ama uygulamada bunun tam tersi görülüyor. Belediye şirketlerinde bin yedi yüzden fazla kişi işten çıkarıldı. Bunların bazıları engelliydi. En acı olanı ise iftira atılarak işten çıkarılan bir yurttaşımızın, tazminat almamak uğruna onuruna yediremediği suçlamalar nedeniyle kendini yakmak istemesiydi,” dedi.
Belediye bütçelerinden yapılan usulsüz harcamaları ve esnafın boykot edilmesi gibi girişimleri de eleştiren Gürkan, “Vatandaş, kendisine fayda sağlayacak adımlar bekliyor. Oysa bazı belediyeler tam tersi bir tutum sergiliyor. Çalışanlara mobbing ve taciz uygulamaları ile de karşılaştık,” ifadelerini kullandı.
Bursaspor'a sağlanan desteklere de değinen Gürkan, “Gelecek süreçte yalnızca Bursaspor’a yönelik 2,5 ila 3 milyar TL’lik bir destek planlanıyor. Şu ana kadar doğrudan kasalardan 225 milyon TL aktarılmıştır. Bursaspor Stadı çevresindeki 18 uygulamasıyla ilgili olarak da Türkiye Varlık Fonu ile görüşmelerimiz sürüyor. Oraya yeni bir tesis kazandırmak için çabalıyoruz. Biz bunları yaparken, birileri çıkıp da ‘her şeyi biz yaptık’ diyorsa, şunu sormak hakkımızdır: Bursaspor’a bugüne kadar ne katkınız oldu? Yazın tek tek görelim,” dedi.
“Tek tek söyle, Bursaspor’a ne yardım ettin?” diye soruyorlar. Açıklayamazsın. “Şunu yaptık, bunu yaptık” diyecektir belki ama biz bu konuda açıkça ifade ediyoruz: Bursa’nın hayrına olacak her işte, hemşehrilerimizin yanında olmaya, onlara destek vermeye devam edeceğiz.
Son dönem faaliyetlerine baktığımızda ise, 13 aydır Bursa’da dişe dokunur tek bir proje üretilemediğini, ancak sürekli mazeret üretildiğini görüyoruz. Daha önce bir eleştiride de gördüm ama gerçekten merak ediyoruz: 20 yıl belediye başkanlığı yapmış biriyim. Şu anki belediye başkanı ne yapıyor? Nasıl bu işin içinden çıkacak, anlamak mümkün değil.
Bakın, 1900’den fazla ruhsatın tek bir imzayla verildiğini tüm kamuoyu biliyor. Ancak cezasız kaldı ya da bu durumla ilgili ciddi bir araştırma yapılmadı. Bu noktada kamuoyunun haklı olduğunu düşünüyoruz. Biz, bazı durumlarla ilgili suç duyurusunda bulunduğumuzda ise buna karşı çıkılıyor. Kusura bakmasınlar, yapılacak ne varsa, bu süreci adli makamlara devrettik. Bundan sonrası yargının işidir.
“Dürüstlükten ve şeffaflıktan” bahsediyorsak, herkesin daha mert olması gerektiğini düşünüyoruz. Zamanında Nilüfer’de özel okul yapılmasın denilmişti. Peki, sen niye yaptın? Üstelik kaçak yaptın. Kendi partinin belediye başkanı sana 43 milyon TL ceza yazdı. Bunlar göz önüne alınmıyor ama konuya dair bir şey söylendiğinde hemen tepki gösteriliyor.
Geçtiğimiz günlerde iki saat elli dakikalık bir sunum izledim. Tam anlamıyla bir “mazeretler manzumesi” idi. Bunu izleyince aklıma sadrazamın “üç mektubu” geldi. Hani görevden alınan sadrazam, yerine gelen kişiye üç zarf bırakır ya... “Başın sıkıştığında aç” der. Yeni görevli işler karışınca birinci zarfı açar, “Senden öncekini suçla” yazar. Uygular. Zaman geçer, işler yine sarpa sarar, ikinci zarfı açar: “Çevrendekileri suçla.” Onu da yapar. Ortalık daha da karışınca üçüncü zarfı açar: “Sen de üç zarf hazırla.”
Bu manzara bugün bize yabancı değil. Çünkü örgüt içi kavgaları da görüyoruz. Önceki yöneticileri suçladılar, sonra çevrelerini hedef aldılar. Şimdi de yeni mazeretler arıyorlar. Ama artık vatandaş da görüyor ki; bu süreçler mazeretle değil, icraatla yürütülür. Halk hizmet bekliyor.”