Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Bey'in 1285 yılında Bizans İmparatorluğu'na başlattığı savaş sonrası Kulaca Hisarı fethedilmişti. Ermeni Beli Muhaberesinde yeğeni Savcı beyin oğlu olan ve halen kabri İnegöl'de olan Baykoca'nın şehit düşmesi üzerine Osmanbey'in talimatıyla Kulacahisarı'na sefer emri vermişti.
300 kişilik kuvvetle Turgutalp öncülüğünde yapılan gece baskını sonucu kale ele geçirildi. Bizans tekfurundan Türklerin eline geçen bu yer, Osmanlı'nın ilk fethettiği kale olarak kayıtlara geçti.

Aradan geçen yüzlerce yıl sonra tarihçiler bu kalenin peşine düştü. Kırsal Kulaca Mahallesi ve bölgesini didik didik tarayan arkeologlar ne yaptılarsa da kalenin izine rastlayamadı.2005-2019 yılları arasında ise dönemin İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın talimatıyla Kent Müzesi Koordinasyon Kurulu Kulaca Hisarı'nı bulmak için harekete geçti. Kurula Başkanlık yapan Nedim Bayram'ın önderliğinde dalında uzman kişilerle özellikle bol yağışlı günlerde Kulaca bölgesinin taraması yapıldı.

Yağmurların toprak altında kalan eserleri gün yüzüne çıkarabileceği düşüncesi ile yapılan araştırmalar, geçmişten günümüze kadar kulaktan kulağa fısıldayan bölgelerde yapıldı. Zemini sert ve tepelik alanlarda yapılan hassas çalışmalarda sonuç vermedi.
Dünya tarihçileri için oldukça önemli bu kalenin, tarihi ipek yoluna çok yakın bir bölgede olması nedeniyle zaman içinde tahrip edildiği, eşkiyalar tarafından kalıntılarının taşınarak yeni barınma yerleri için alt yapı malzemesi olarak kullanıldığı, defineciler tarafından tahrip edilerek yok edildiği ya da büyük depremler sonucu toprak altında kaldığı gibi varsayımlar yapılmaya başlandı.

Ancak Osmanlı arşivlerinde yer alan ancak gözden kaçan bir ayrıntı tüm gözleri yeniden bu bölgeye çevirdi. Tarihi eski kayıtlarda, Kulacahisarı'nın şu an Kulaca kırsal mahallesinde değil, güneyinde yer alan Emirdağ tepesi mevkiinde olduğu belirtiliyor.
Yine kayıtlarda İnegöl'e bir kaç fersah uzaklıkta yer aldığı ve müstahkem bir mevkiinde bulunduğu dile getiriliyor. Bu da günümüzde hesaplamalara göre 10-20 km mesafe arasında bulunduğunu gösteriyor.
Ancak Kulaca Mahallesini çevreleyen onlarca tepeden hangisinin Emirdağ Tepesi olduğu ise bilinmiyor. Bugün var olan tepeler başka isimlerle anılıyor.

Tüm bu gerçekler ışığında halen yerli ve yabancı birçok tarihçinin ziyaret ettiği bölgede Kulaca Hisarının aranmasına devam ediliyor. Kulaca Hisarının kalıntılarını bularak büyük bir buluşa imza atmak isteyen Arkeolog ve Tarihçiler, Bizans ve Osmanlılar için önemli olan bu eserin peşinde.
Gazetemiz yapay zeka uygulaması ile Emirdağ tepesinin izini sürdü. Uzun uğraşlar sonrası ise Emirdağ tepesini işaretledi. Eğer Kulaca Hisarı kalıntıları bulunursa, İnegöl'e binlerce yerli ve yabancı tarihçilerin akınına uğraması bekleniyor.





