İnegöl Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen “İnegöl’e Yön Verenler” söyleşi programlarından ikincisi önceki akşam saat 19.30’da Hotel Anglacoma VIP salonunda, İTSO Başkanı Metin Anıl, MÜSİAD Başkanı Ahmet Güleç, BUGİAD İnegöl Şubesi 2. Başkanı Hamza Kötek, İGİAD Başkanı Bahadır Bayraktar ve Yönetim Kurulu Üyesi Tunay Ezim ile Zaman Gazetesi Bursa Bölge Müdürü Enis Öznük'ün katılımı ile gerçekleştirildi.
İnegöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Hanefi Yıldırım ile Yönetim Kurulu üyeleri Sadullah Organ, Kasım Şahin, Sinan Unuak ve Yusuf Kızıl’ın da hazır bulunduğu İnegöl’e Yön Verenler Programının açış konuşmasını yapan Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Özdemir, her 15 günde bir yapmayı düşündükleri ‘İnegöl'e Yön Verenler’ programlarının ikincisini, İnegöl'e ekonomik olarak yön veren işadamları oda ve dernekleri ile gerçekleştirdiklerini ifade ederek, bu programlar sayesinde İnegöl’ün hizmetlerine yön verenleri kamuoyu ile buluşturacaklarını, bu programların İnegöl ve İnegöllüler için yararlı olacağına inandıklarını söyledi.
İNEGÖL’E DAHA GAZLA KATKIYI NASIL SAĞLARIZ
Programın ilk konuşmasını yapan İnegöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Hanefi Yıldırım ise, “Gazeteci halkın gözü, kulağı ve dilidir. Gazeteci bulunmuş olduğu yöreye gönül adamlığı yapar. Gönül adamlığı yaptığı süreç içerisinde de sivil toplum örgütlerini, şehrin dinamiklerini konuşturma gayretine girer. Onların fikirlerini alır. Bilgilerinde faydalanır ve onları kamuoyuna duyurur. Biz burada farklı bir misyonu da yüklenmek istedik. Sadece habercilik anlamında değil. Bulunduğumuz yöreye daha fazla nasıl katkı sağlarız, düşüncesiyle böyle bir platformu oluşturmaya gayret ettik. Sizler İnegöl'de söz sahibi olan insanlarısınız. Bizler de İnegöl'ümüze gönül vermiş insanlarız. Söz sahibi insanlarla, gönül vermiş insanlar bir araya gelince bulunduğumuz yöreye daha hayırlı işler yaparız. Bu toplantının ilkini Belediye Başkanlarımızla düzenlemiştik. İkincisini de ekonomiye yön verenler, İnegöl'ün dinamikleri olan işadamları kuruluşlarını bir araya toplamak istedik. Çünkü, iyi biliyoruz ki, Dünya da ekonomik buhran olduğu zaman, ülkemizde ekonomik sıkıntılar da kaçınılmaz olur, anarşi de işte buradan başlar, huzursuzluk buradan başlar. Bu nedenle huzursuzluğu ve anarşiyi yok etmek için ekonomimize yön verenlerin çok güçlü olması lazım. Bu nedenle bu güçlü kuruluşlarda ki arkadaşlarımızı programımıza davet ettik. Bugün onların fikirlerini ve görüşlerini alacağız. İşadamlarının zaman ayırması çok zordur. Bizlere zaman ayırdıkları için teşekkür ediyoruz. Bu geceye sponsor olduğu için de Angelacoma Hotel'e teşekkür ediyoruz.
AMACIMIZ, İNGEL’E DEĞER KAZANDIRMAK
Programın konuklarından İnegöl Genç İşadamları Derneği (İGİAD) Başkanı Bahadır Bayraktar’da yaptığı konuşmasında, “29 Mayıs 2010 tarihinde yapılan kongre ile yönetime geldik. Derneğimiz merkezi İnegöl'de olmak üzere 1991 yılında kuruldu. Derneğin kurucu Başkanı Bahadır Öke'dir. İnegöl'ün değerli işadamlarının dönem dönem Başkanlık yaptığı, İnegöl'e fayda sağlamak için çalışan bir dernektir. İGİAD'ın geçmişte yaptığı çalışmaların başında İnegöl Meslek Yüksekokulu'nun kazandırılması gelir. Merkezi İnegöl'de bulunan derneğimiz, Bursa’da bulunan Marmara Genç İşadamları Federasyonuna bağlıdır. Federasyonda Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonuna bağlıdır. Genç işadamları Türkiye'de 75 dernekle temsil ediliyor. Bunlar bulundukları işadamlarına ve yörelerine faydalı olmaya çalışan müteşebbis işadamlarından oluşan derneklerdir. Derneğimizin amaçları İnegöl'de yetişen genç işadamlarımızın kendilerine ve topluma faydalı bir birey olarak yetişmesine bir nebze olsa faydalı olmak. İnegöl'e değer kazandırmak, üyeler arasında işbirliğini sağlamak, hem işadamlarımıza hem de derneğimize kurumsal kimlik kazandırmaktır. Bizler eğitime önem veren ve eksikliğini hisseden bir grubuz. Eğitim kurumları ile sanayi arasında bir kopukluk var. Biz, bunun çok eskiden beri farkındaydık. Dernek olarak, üyelerimize, İnegöl'e ve eğitim kurumlarına fayda getirecek çalışmalar yaptık. İnegöl'den bizimde girişimlerimizle Bursa’da Üniversite ve Sanayi İşbirliği Geliştirme, Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Bursa'da Uludağ Üniversitesi'nde ki öğretim görevlilerinin, sanayici ve işadamları dernek ve odalarının temsilcilerinin bulunduğu bir yönetim kurulu var. Bu merkezin görevi danışmanlık. Üniversitede okutulan derslerin müfredatına sanayici biraz daha girebilecek. Biz üniversite mezunlarını sanayiden kopuk, makineyi bilmeyen, sadece teoriyi bilip, sanayiden haberi olmayan bir mezun olmasını istemiyoruz. Üniversite dışında konusunda uzman kişilerin dersler uygulamalı eğitimci olarak girmesini sağlamak. Tecrübelerini onlarla paylaşmalarını istiyoruz” dedi.
YURT DIŞI BAĞLANTILARIYLA İHRACATA KATKI SAĞLIYORUZ
Bursa Girişimci İşadamları Derneği (BUGİAD) İnegöl Şubesi 2. Başkanı Hamza Kötek’de konuşmasında, BUGİAD’ın 1993 yılında kurulduğunu, BUGİAD'ın bir şubesinin de 2008 yılında İnegöl'de hizmete açıldığını, şuan İnegöl'de derneğin 90 üyesinin bulunduğunu, bunların çoğunluğunu mobilyacılardan oluşturduğunu söyledi. Henüz yeni kurulmasına rağmen, İnegöl'ün tanıtılmasına, işadamlarına ve ekonomiye yönelik çok ciddi çalışmalar yaptıklarını ileri süren Hamza Kötek, “Seminerler düzenledik. Üyelerimizin sosyal ve ticari hayatlarına katkı sağlaması için paintball ve futbol turnuvaları düzenlendik. Yine yabancı dil kurslarımız devam ediyor. Yurtdışı gezileri düzenliyoruz. Suriye, Azerbaycan ve Kuzey Irak'ta ciddi görüşmeler yapıldı. Sadece bir sosyal ve kültürel gezi olmadı. Bu gezilerin önemli ticari sonuçları da oldu. İnegöl'de neden bir tane değil de 3-4 tane işadamları derneği var deniliyor. Bu kadar derneğin olması bir ihtiyaç ve başlı başına bir zenginliktir. Farklı fikirlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. BUGİAD İnegöl'de, Bursa'da ve Dünya'nın farklı noktalarında okullar açarak, eğitime katkıda bulunuyor. Biz işadamları olarak hep gelişmekten bahsediyoruz. Bunun sadece para kazanmakla, ticaret yapmakla olmayacağını hepimiz biliyoruz. Barışın ve bilginin hakim olduğu, savaşların ve kavganın uzak olduğu bir dünyanın olması için aydınlanmış, eğitilmiş, bilgiyi ve sevgiyi paylaşan nesillerin artması gerekiyor. Bizim bu nedenle sponsorluk yaptığımız Türkiye'de ve Dünya da eğitim kurumları bulunuyor. İnegöl'ün sponsor olduğu Fil Dişi Cumhuriyetinde okullarımız, eğitim kurumlarımız ve öğretmenlerimiz var. Orada yatırım yapan işadamlarımız da var. Yerelde, kendi bölgenizde katkıda bulunmak için bölgeyle, ülkeyle ve dünyayla entegre halinde bulunmak, dünya ya açılmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. BUGİAD gibi 8 tane derneğin kurduğu MARİFET isimli 5 bine yakın üyesi bulunan federasyonu var. İçinde 19 sektör barındırıyor. MARİFET gibi 7 tane federasyonun bağlı olduğu Türkiye'nin en büyük konfederasyonu olan TUSKOM'dan bahsetmek istiyorum. 15 bin üyesi bulunuyor. TUSKOM 5 yıldan beri Dünya Ticaret Köprüleri programı düzenliyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinden işadamları çağrılıyor. Senede bir kez bu organizasyon düzenleniyor. Bu yıl 15-17 Haziran tarihlerinde İstanbul CNR'da düzenlenecek. Toplam 5 yıl içinde 6 bin 500 yabancı ve 15 bin yerli firma bir araya getirildi. 200 bin iş görüşmesi yapıldı. Türkiye ekonomisine, bu görüşmeler sonucunda 14 milyar dolarlık ticari hacim kazandırıldı. Bu sene yapılacak olan organizasyona 2 bin 500 yabancı firma katılacak. Yakalanması tahmin edilen ticari hacimde 7 milyar dolar olması bekleniyor” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA İHTİYAÇLAR DEĞİŞİYOR
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnegöl Şubesi Başkanı Ahmet Güleç ise, “Bir insanın olduğu gibi bir ülkenin de hayatı vardır. Bir kuruluşunda bir hayatı ve hikayesi vardır. 1980 yılından önce Türkiye'nin bir ekonomik bakışı vardı. Bu bakış ithalata dayalı bir büyümeydi. 1980'den sonra ihracata dayalı bir ekonomi olunca diğer bakış açısı çürümüştür. Bu bakış açısıyla büyüme sadece İstanbul'u değil tüm Anadolu'yu sardı. Türkiye'de ihracata dayalı ekonomi büyümeye başlayınca işadamlarının da sorunları büyümeye başladı. Bu sorunları hem merkezi hükümete daha iyi iletmek hem de Türk müteşebbislerin bilinçlenmesi ve Dünya ile rekabet edebilmesi için 12 arkadaş İstanbul'da bir araya gelerek, MÜSİAD kuruldu. MÜSİAD İnegöl Şubesi kurulduktan sonra İnegöl için çok ciddi çalışmalar yapıldı. Kurulduğu zaman gündemde olan İnegöl'ün İl olması konusun da avantajları ve dezavantajları konusunda Uludağ Üniversitesi ile beraber bir bilimsel rapor hazırladık. Bu bir işadamının şehir için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kalkınmak sadece ekonomik değildir. Bu sosyal, kültürel ve siyasal yönü de vardır. Sadece ekonomik düşünerek yapılan atraksiyonlar bir ülkeyi veya dünyayı uçurumun eşiğine getirebilir. Yaşanan krizle de bunu görüyoruz. Çünkü, insanı kalkınmayı ön planda tutmayan, sadece para hırsıyla büyümek bir işadamının görevi değildir. Sadece para kazanmak değil, şehri, ülkesi ve dünya için bazı birikimler bırakması gerekiyor. MÜSİAD 5 binin üzerinde üyesi bulunan ve yaklaşık 10 bin civarında büyük ve küçük şirketlerin üye olduğu bir işadamı derneğidir. MÜSİAD sektör kurulları şeklinde çalışmaktadır. bu sektörlerden biri de dayanıklı tüketim ve mobilya sektörüdür. Bu sektörde İnegöl önemli rol oynadığı için bu kurulda İnegöl Şubemiz aktif rol almıştır. 1927 sayımlarına göre İnegöl'de 12 bin insan yaşıyormuş. Şimdi 220 bin insan yaşıyor. Nasıl bir değişim ve gelişim olacak ki bu insanlar mutlu olsun. Türkiye'de ve Dünya da ihtiyaçlar değişiyor. İnegöl nüfusu yoğun olan bir şehir. Tarihte toplumlar bilgi göçleriyle meydana gelmiştir. Göçlerin olduğu yerlerde hukuk gelişmiş. Ticaret ve insanlık gelişmiştir. Bu, İnegöl için ciddi bir avantaj. Türkiye'nin özlediği bir barış şehri haline gelmiştir. Yani, hiç kimsenin hiç kimseyle sorunu yok ve bir İnegöl kavramı gelişiyor. İnegöl'ün en önemli gelir kaynaklarından biri de tarımdır. Geliştirilmesi gerekmektedir. Bizler şuan ki İnegöl'ü değil de, gelecekte İnegöl nasıl olmalı diye tartışmalıyız. İnegöl’de bir zihinsel dönüşüme ihtiyaç var. Şehirleri artık eskisi gibi yönetemiyoruz. İnegöl'de meyve üreticiliği çok iyi ama ihracat kısmını Bursa yapıyor. Bu neden İnegöl'de olmuyor. Tarım geleceğin sektörüdür. Biz, İnegöl olarak mobilya ve tarımı iyi kullanmalıyız. İnegöl Türkiye'nin gelecekte mobilya ve tarım merkezi olacaktır” dedi.
İTSO, TAŞIN ALTINA ELİNİ HEP KOYMUŞTUR
İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Metin Anıl’da konuşmasında, İnegöl gündeme geldiğinde, köftesiyle, mobilyasıyla kaplıcasıyla ünlü bir sanayi şehrinin akla geldiğini söyledi. İnegöl’ün dış ticaret hacminin bir milyar dolara yaklaştığını, ihracat sıralamasında 17., ithalatta 18. sırada yer aldığını, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik anlamda gelişmiş ilk 40 il arasında yer aldığını anlatan Metin Anıl, “Bir ilçe nasıl oluyor da böyle bir sosyal ve ekonomik güce sahip oluyor. İnegöl Türkiye'de örnek bir yer haline geldi. İTSO, 3 bin üyesi olan ve İnegöl'ün kalkınması için elini taşın altına koyan insanlar topluluğudur. 1980'li yıllarda İnegöl bir döngüyü aşmıştır. 1974-75'te Bursa Ankara karayolu Yenişehir'den mi, boğazdan mı geçsin tartışması vardı. O günün siyasi iradesi masaya yumruğunu vurarak, yolun İnegöl'den geçmesi, sonrasında da OSB'nin şuan ki yeri olan eski Tayyare alanına yapılması, İnegöl'ün gelişmesinde dönüm noktalarıdır. İnegöl bu gelişimi sağlarken İTSO hep elini taşın altına koymuştur. İnegöl'ün bugünlere gelmesinde alınan bütün kararlarda İTSO'nun imzası vardır. Hızla büyüyen bir İnegöl sorunları da peşinde getirdi. Çözüm yollarını aramakta olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz. OSB, 15 bin kişinin çalıştığı bir yer. Biz bir taraftan büyürken diğer taraftan da çevremizi kirletmeyeceğiz. Önümüzdeki günlerde günde 130 bin metreküp atık suyu temizleyip Boğazköy Barajına deşarj edecek Atık Su Arıtma tesisini açılışını yapacağız. Bu tesisin yanında Çamur Kurutma tesisimizde faaliyete geçecektir. Bu tesisleri, İnegöl halkı ve sanayicisi birlikte yaptı. Hiçbir kredi kullanılmadı. Sanayicimize yer kazandırma adına, yeni tesislerin kurulması için 2. Mobilya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, İnegöl’ün 8 kilometre kuzeyindeki Hamzabey'in üst tarafında alt yapısı bitmiş vaziyette sanayicilerimize sunuluyor. Bu arada hem üreteceğiz hem de pazarlayacağız. Bunun için MODEF ortaya konuldu. İnegöl mobilyasını dünyaya tanıtan bir kuruluş haline geldi. Kabına sığmayan İnegöl'ün de artık İl olması gerektiğine inanıyoruz. Geçmişte İnegöl'ün il olması için sivil toplum kuruluşları ve partilerle beraber çalışmalar yaptık. Ama bir netice alamadık. Şuan önümüzde bir fırsat daha var. İnegöl'ün hak ettiğini alması için İl olması gerekiyor. İnegöl verdiğinin karşılığını alması için il olmalı. İnegöl'ün Büyükşehir'e bağlanacağı dedikodularını yaşıyoruz. İnegöl ile Bursa arasında bir kot farkı coğrafi ve iklim farklılıkları var. İnegöl artık sosyal, kültürel ve ekonomik olarak kabuğunu kırmış il olmaya namzet bir şehirdir. Biz il olmaya çok hazır bir yerleşim yeriyiz. Bu işin siyasi iradenin okeyiyle olacağına inanıyorum. İnegöl'de siyasi iradenin bu konuda bizim gibi çalışacağına inanıyorum. Herkes el ele ve gönül gönüle verirsek, bu işin peşini takip edersek, il oluruz. İnegöl il olursa da parlamentoda da hak ettiği temsil edilme hakkı alacaktır. İnegöl’ün ufku ve önü açıktır. Türkiye İnegöl olmalıdır. Diğer şehirler İnegöl'ü örnek alırsa Türkiye Avrupa Birliği'ne girmeye daha çabuk hazır olur. İnegöl Üniversitelerde örnek olarak gösterilmeli ve ders olarak okutulmalıdır” diye konuştu.
İNEGÖL’DEN 5 MOBİLYA MARKASI ANCAK ÇIKAR
Zaman Gazetesi Bursa Bölge Müdürü Enis Öznük ise, “Bursa iş dünyasının merkezi. Özelde de İnegöl iş dünyasının merkezidir. Bu nedenle geçtiğimiz yıl Bursa İstanbul'dan daha fazla göç aldı. Burada istihdam sağlandığı için göç alıyor. Bursa ve İnegöl'e bir sanayi şehridir bakış açısı doğrudur. Bursa ve İnegöl Türkiye'nin baktığı bu potansiyeli Dünya'ya ne kadar yansıtıyor. Bunu biraz irdelemesi gerekiyor. İnegöl Türkiye'de mobilyanın başkenti. Ama dünya da niye değil. Bunu üzerinde durmamız lazım. MODEF fuarlarından ikisini görme şansım oldu. Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz, kanaatim var. İnegöl'de iyi üretim yapılıyor. İhracat rakamı 520 milyon dolar civarında. Bu rakamın bir kaç kat artması lazım. İnegöl'de 2 binin üzerinde mobilya atölyesi var. Bu küçük atölyelerle İnegöl'ün Dünyaya açılması söz konusu değil. Bu şehirde bir markalaşma sorunu var. İnegöl'de şuan zorlarsanız 5 tane mobilya markası ancak çıkar. O zaman biz dünyaya nasıl mal satarız. İnegöl bu konuda marka sayısını artırmalı. Bu da küçük işyerlerinin bir araya gelmesiyle olur. İnegöl'de MODEF yapılıyor. Güzel bir organizasyon ama daha Türkiye'ye bile tanıtamıyoruz. Açılışa geldiğimde ulusal kanallardan hiç biri yoktu. Bu işi organize eden arkadaşlar profesyonel ekiplerle çalışmalılar. Hem Bursa'da hem de İnegöl'de bu profesyonel yapı oturmamış. Bursa ve İnegöl sanayi şehri olması nedeniyle aileler çocuklarını Endüstri Meslek Lisesi okusun hemen bir fabrikaya girsin mantığıyla yaşıyorlar. Bu nedenle Endüstri Meslek Lisesinde okuma oranıyla Bursa birinci sırada. Hem Bursa'da hem de İnegöl'de üniversite eğitimi almış insan sayısının artırılması gerekiyor. Bu, şehrin totaldeki kalitesine de yansıyacaktır. Siyasi iradenin bir araya gelip İnegöl'e hak ettiği üniversiteyi kazandırmalı. Hiç olmazsa bir kaç fakültenin kazandırılması gerekiyor.
Programın sonunda İTSO Başkanı Metin Anıl, MÜSİAD İnegöl Şubesi Başkanı Ahmet Güleç, BUGİAD İnegöl Şubesi 2. Başkanı Hamza Kötek, İGİAD Başkanı Bahadır Bayraktar ve Zaman Gazetesi Bursa Bölge Müdürü Enis Öznük’e programa katılımlarından dolayı, Ortakçı A.Ş. adına Umut Ortakçı'ya ise programın sponsorluğunu üstlendiği için birer şükran plaketi verildi.