Özel Medi-Ce İnegöl Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Utku Ayvacıoğlu, nörolojik hastalıkların teşhis ve tedavisi konusunda EEG ve EMG ünitesinin hastanede hizmete başladığını, özellikle EMG ünitesinin İnegöl'de hiçbir kurumda bulunmaması sebebiyle yaşanan hasta mağduriyetlerini göz önünde tuttuklarını, EEG ve EMG ünitesine hasta kabul etmeye başladıklarını bildirdi.
Beyindeki sinir hücrelerinin ürettiği elektriksel faaliyetin, kağıt üzerine beyin dalgaları halinde yazdırılmasına EEG denildiğini belirten Dr. Utku Ayvacıoğlu, “Beynin normal elektriksel faaliyeti başta epilepsi(sara hastalığı) olmak üzere pek çok durumda bozulur. EEG’yi oluşturan beyin dalgalarının değerlendirilmesi ile bu bozukluğun yeri ve şekli hakkında bilgi edinilir. Epilepsi dışında bir çok sinir hastalıklarında, beyin fonksiyonlarının değerlendirilmesinde EEG tetkikine başvurulur. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi EEG’ye göre daha sonradan geliştirilmiş olan inceleme yöntemleri, beynin elektriksel faaliyeti konusunda bilgi vermezler. Özellikle bayılma vakalarının nedenlerinin araştırılmasında, epilepsi hastalığının teşhisinde ve tiplerinin belirlenmesinde tedaviye karar verdirecek olan inceleme yöntemi EEG’dir” dedi.
EEG çekiminin, kalp için yapılan EKG testine benzediğini, bundan farklı olarak çok daha fazla noktadan ve daha uzun süreli çekim yapıldığını kaydeden Dr. Ayvacıoğlu, “Beynin elektriksel faaliyeti, hastanın saçlı derisi üzerine yerleştirilen küçük metal elektrodlar aracılığıyla EEG aletine iletilir ve veriler ortalama 20 dakika süreyle bilgisayara kaydedilir. Çekim sırasında hastaya elektrik verilmesi söz konusu değildir ve hastalarımız herhangi bir ağrı duymaz. Parazitsiz, kaliteli bir kayıt alabilmek için hastalarımızdan çekim sırasında aksi istenmedikçe gözlerini kapalı, çene ve boyun kaslarını gevşek tutmaları, olabildiğince hareketsiz durmaları istenmektedir” diye konuştu.
Sinir yaralanmaları, sinir sıkışmaları, bel ve boyun fıtıkları, el ve ayaklardaki uyuşma ve yanma tarzında ki şikayetler, yüz felçleri ve sinirlerin fonksiyonlarını bozan hastalıkların teşhisinde kullanılan yönteme ise EMG denildiğini anlatan Dr. Ayvacıoğlu, EMG çekiminin, duysal sinirlere yönelik incelemelerinde, sinirin bir ucundan hastayı fazla rahatsız etmeyecek şiddette doğrusal elektrik akımı verilir, diğer ucundan ise bu potansiyel, kompüterize aygıtlar yardımıyla kayıtlanıp, ekranda görülerek analiz edilir. Motor sinir incelemelerinde ise, sinirin değişik yerlerinden elektrik verilip, o sinirin son bulduğu kastan ya da kaslardan kayıtlama yapılır. EMG, yüz felci geçiren hastalarda yüz felcinin erken dönemde düzelip düzelmeyeceği konusunda, şeker hastalarında şekerin sinirler üzerinde yaptığı hasarı ve derecesini gösterir ve ilaç tedavisi gerekip gerekmediği konusunda, travmalarda hareket sinirinin kesik olup olmadığı, kesikse bunun tam mı yoksa kısmi mi olduğu konusunda, ayrıca bu inceleme ile sinirin iyileşip iyileşemeyeceği, ne kadar zaman içinde iyileşeceği ya da ameliyat gerekip gerekmediği konusunda, ellerinde yanma, uyuşma şikayetleri olan bir kişide bilek kanalında sinir sıkışması olup olmadığını saptamada ve sıkışmanın derecesi saptanarak ameliyat gerekliliği konusunda bilgi verir. EMG ile yalnızca sinir incelemesi yapılmaz. Kas incelemesi de yapılarak, gün içinde yorulma, halsizlik, kol ve bacaklarda güç kaybı olan kişilerde kas hastalığı olup olmadığı konusunda yol göstericidir” şeklinde konuştu.
