Türkiye’nin turistik bölgelerinde, özellikle de İstanbul Kapalıçarşı çevresinde uzun süredir konuşulan dövizle ilgili sorunlar artık esnafın ticaretini doğrudan etkileyen bir hâl aldı.
Son dönemlerde döviz büroları ve ATM’lerde 50 dolarlık banknotların yanı sıra bazı eski basım 100 dolarlık banknotların kabul edilmediğine dair şikâyetlerin çoğalması, hem turistlerin hem de vatandaşların işlem yapmasını zorlaştırıyor.
Kapalıçarşı’da edinilen bilgilere göre, piyasada son bir yıl içinde yüksek sayıda sahte 50 ve 100 dolarlık banknot tespit edilmesi üzerine, bazı döviz büroları bu paraları ya hiç almıyor ya da birkaç lira daha düşük kurla kabul ediyor. Bu durum, döviz bozduran kişiler için maddi kayıplara yol açarken, turistik bölgelerdeki esnaf da ödemelerde sıkıntı yaşandığını ve turistlerin bu nedenle mağdur olduğunu aktarıyor.
Yaşanan belirsizlik hem alışveriş temposunu düşürüyor hem de perakende sektöründe güven sorununa neden oluyor. İşletme sahipleri, uygulamayla ilgili resmî açıklama yapılmasını ve sürecin netleştirilmesini talep ediyor. Bu sorunun özellikle turizm döneminde Türkiye’nin ticari görünümünü olumsuz etkileyebileceği de dile getiriliyor.
Döviz büroları ise sahte banknot riskinin olağanüstü arttığını belirterek tedbir almak zorunda olduklarını savunuyor. Uzmanlara göre sorunun giderilebilmesi için banknot güvenlik kontrollerinin yoğunlaştırılması, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve düzenleyici kurumların sahte parayla mücadeleye yönelik güncel bir plan yayımlaması önem taşıyor.
"Mağdur oluyoruz"
Türkiye’nin haberine göre Kapalıçarşı’da uzun süredir iş yapan bir esnaf, “Turist geliyor, cebinde 50 dolar var ama alamıyoruz. Hâlâ çözüm bulunamadı. Banknot kabul edilmeyince hem satış yapamıyoruz hem de müşteri memnuniyeti azalıyor” ifadeleriyle yaşadıkları sorunu aktarıyor.
Bir başka esnaf ise, “Geçen dönem para sayma makinelerimizi yeniledik, bankalar kontrolleri artırdı, umutlanmıştık. Fakat bugün baktığımızda yeniden aynı sorunlarla karşılaşıyoruz” diyerek yaşanan hayal kırıklığını ve sektördeki güven sıkıntısını ortaya koyuyor. Esnafa göre bu durumun devam etmesi, perakende alanı ve turizm gelirlerini olumsuz etkileyebilecek bir risk olarak değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz yıl piyasada benzer bir tablo ortaya çıkmış, çok sayıda döviz bürosu para sayma makinelerini yenilemiş, bankalar ise sahte para riskine karşı ek güvenlik önlemleri devreye almıştı. Ancak bu adımlar kalıcı bir çözüm oluşturmadı. Son dönemde sahte 50 ve 100 dolarlık banknotların yeniden artış göstermesi üzerine bazı bürolar bu paraları tamamen reddetmeye ya da daha düşük kurla almaya başladı.
Döviz bürolarından aktarılan bilgilere göre, önceki yıl yapılan teknik yatırımlar ve iyileştirmeler bir süreliğine sorunu hafifletmişti. Fakat sahtecilik yöntemlerinin gelişmesi ve mevcut denetim süreçlerinin yetersiz kalması, bu tedbirlerin etkisini giderek azalttı. Böylece hem bürolar hem de vatandaşlar yeniden endişe duymaya başladı.





