Başkan Taban “İşte Mustafa kardeşiniz sizi düşündü ve bu asbestli boruları yenileriyle değiştiriyor. Yani hikaye böyle mi yani gerçekten? Yani dürüst olmayacak mıyız, samimi olmayacak mıyız? Doğru olmayacak mıyız, kalem gibi olmayacak mıyız? Gözümüzün içine baka baka yani İnegöllüler bilmiyor mu bu çalışmanın ne zaman başladığını? Biliyorlar, Alinur Aktaş başkanımızla beraber başladı. O zaman 2019’da göreve geldiğimizde Alinur Aktaş başkanımız tüm Belediye Başkanlarını toplayarak bölgelerinizde beklentiniz nedir, ihtiyacınız nedir? dediğinde bizde o zaman yerel İnegöl ile ilgili bir şehrin önce alt yapı ihtiyaçlarını karşılamak lazım. Eskiyen hatlar olduğunu ifade ediyor bize ilgili BUSKİ Müdürlüğü, dolayısıyla bunları yenilemek istiyoruz. Yenileyelim, ondan sonra bunun üzerine bir şeyleri inşa etmek mümkün. Yoksa yukarıda bir şeylerle uğraşıyorsun ama gelip onu sürekli bozuyorlar. Dolayısıyla önce bu alt yapı taraflarını çözelim, işte içme suyu, kanalizasyon neyse yağmur suyu bunları halledelim ve akabinde diğerlerini yapalım gibi talebimizi ilettik ve o taleple başlayan süreç var, yıl 2019. Ama bunu insanların gözünün içine baka baka yine sizi Mustafa kardeşiniz düşündü gibi söylemleri ben hiç yakıştıramadım. Yani ne böyle siyaset olur ne de siyasetçi olur. Yani ben yine sadece şunu söyleyeyim, herkes kendine yakışanı yapmaya devam ediyor. Dolayısıyla biz işimize bakacağız, yani ben böyle bir şeylerin içinde de olmak istemem. Hani şey gibi anlaşılıyor, işte siz niye kavga ediyorsunuz, niye tartışıyorsunuz? Kavga etmiyoruz, tartışmıyoruz ama hakkımızda yensin istemiyoruz. Bir şey bizim hakkımızsa hakkımıza girilmesin, bizde kimsenin hakkına girmeyelim. Yapabileceğimiz ne varsa destek olalım, katkı verelim. İnegöl’e gelecek hangi hizmet varsa önünde durmayalım, önüne geçmeyelim yeter ki o hizmet gelsin. Bizde destek verelim gibi çaba içerisindeyiz. Bu samimiyetle de çalışmalarımıza devam ediyoruz. İşte İnegöl’de örneğin size şeyi söyleyeyim; Sayın başkanımız çıkıyor arkadaşlar diyor Bursa’mızın suyu bitiyor diyor, tasarruf yapmalıyız diyor. Ben biliyorum ki sayısız bizlere gelen başkanım mahallemizde su patladı 10 gündür bu su patlağı tamir edilmiyor. E şimdi söylemle bu eylem tutuyor mu arkadaşlar, soruyorum size. Tutuyor mu bu eylemle söylem? Nasıl olacak yani temiz su boşa akıyor. Biz arkadaşlarımıza İnegöl BUSKİ’de çalışan arkadaşlarımızı tenzih ediyorum yani çalışma ekiplerinin yetersizliğinden, sayıca yetersizliklerinden koca bir şehir var burada. Büyükşehir gibi bir şehir var burada, nüfusu 330 binlere gelmiş bir şehirden bahsediyoruz. Resmi nüfusumuz 302 bin, Göç İdaresi’nden aldığımız diğer nüfusla beraber 330 bin nüfusumuz var arkadaşlar. 330 bin nüfus bir köy kasabası falan değil oradan öyle gözüküyorsa hatırlatmak lazım. Dolayısıyla ekipleri ona göre organize etmek lazım. Yetmiyorsa takviye yapmak lazım. Süslü cümlelerle, süslü sözlerle bunları ifade etmek ne kadar doğru? İşimizi yapalım işimizi. Bir tarafta su tasarrufu yapmalıyız diyorsunuz bir taraftan da kalkıp bir patlayan suyu 10 gün boyunca tamir etmeyi başaramıyorsunuz. Bu mu belediyecilik. Arka planda birçok soru var. İşte Karamehmet meydanında kazılar yapıldı, üstüne bir kazı daha yapıldı. Aynı kurumun yaptığı kazılar. Bunlarla alakalı bir sorgulamak lazım. Ben olsam sorgularım” dedi.