2024-2025 sezonunda Türkiye, zeytin üretiminde rekor kırarak 3 milyon 750 bin tonluk hasada ulaştı ve tarihin en yüksek zeytinyağı rekoltesini elde etti. Ancak, benzer yüksek verim diğer önemli zeytin üreticisi ülkelerde de yaşanınca, dünya genelindeki arz fazlası nedeniyle zeytinyağı fiyatlarında düşüş gözlendi.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, geçen yıl ortalama litre fiyatı 500-600 lira arasında olan natürel sızma zeytinyağı, bu yılki yüksek üretimle birlikte hem iç piyasada hem de ihracatta neredeyse yarı yarıya ucuzladı. Marketlerde yapılan indirim kampanyalarıyla fiyatlar 200-250 lira seviyesine kadar indi.
Öte yandan, 2025-2026 sezonunun “yok yılı” olacağı ve üretimde ciddi düşüş yaşanacağı bekleniyor. TÜİK’in bitkisel üretim 1. tahminine göre, zeytin üretiminin bu yıl yüzde 40 azalarak 3 milyon 750 bin tondan 2 milyon 250 bin tona gerileyeceği tahmin ediliyor. Bu düşüş, zeytinyağı üretimini de azaltacağı için fiyatların tekrar yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle, yeni sezon öncesi zeytinyağı almak tüketiciler için avantajlı bir fırsat oluşturabilir.
İspanya ve Tunus'ta da verim düşecek
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) Danışmanlar Kurulu Üyesi Dr. Mustafa Tan, Türkiye’nin önümüzdeki sezonunun az ürün yılı olacağını söyledi. İspanya’da bu sezon çiçeklenmenin başında verim çok iyi gibi görünürken aşırı sıcaklardan ürünün bölge bölge zarar gördüğünü vurgulayan Tan, zeytinyağı piyasasının önemli oyuncularından olan bu ülkede de verimin düşebileceğine dikkati çekti.
Geçen seneye nazaran Tunus’ta da benzer verim düşüklüklerinin yaşanacağını dile getiren Tan, “Geçen yıl arz miktarı rekor seviyede olan Türkiye için inanılmaz bir fırsattı ancak ihracat hızının kısıtlamaya dayalı azalması sebebiyle sezon başı devir stoklar arttı. Geçen yıl ve önceki yıl İspanya, İtalya ve Tunus’tan aşırı kuraklığın etkisiyle üretim yaklaşık yüzde 50-60 düşüktü. Türkiye’de ise verim nispeten her iki yılda da bu ülkelere göre iyiydi. Fiyatlar da bu konjektüre uyarak ihracatın da artması ile üreticinin ve ihracatçının yüzü çok uzun yıllar sonra gülmüştü” dedi.
Yok yılında fiyatlar yükselebilir
Tan, “var yılı”nda düşen fiyatların “yok yılı”nda yükselebileceğine dikkat çekti. Bu yıl verimin düşeceğini ancak ağustos-eylül gibi yapacakları rekolte çalışmasında boyutunun daha net ortaya çıkacağını vurgulayan Tan, “İspanya umutluyken birden sıcaklar ibreyi tersine döndürdü. Bizde de bugünden ne olacağını kestirmek zor. Verim düşecek orası kesin ama ne kadar olacağını ilerleyen zaman ve iklim şartları gösterecek. Şu anda stoklarımızda yeteri zeytinyağımız var endişe edecek bir durum yok” diye konuştu.
Üreticinin maliyetleri arttı
Zeytinyağı fiyatlarının şu an çok düşük olduğunu dile getiren Tan, “Şu anda Türkiye’de fiyatlar tüketici için çok iyi ama üretici için iyi değil. Sadece bir taraf mutlu olursa sürdürülebilir bir zeytincilik olmaz. 200-250 lira üretici maliyeti var, üretici borçlu, geçimini düşünüyor. Üretim maliyetleri yüzde 100 artarken fiyatlar yarıya düşerse üreticinin üretme şevki kırılır ve üretimden uzaklaşabilir. Zeytinciliği geliştirmek için 20 yıldır süren fidan dikim teşvikleri diğer yardımlar heba olur. Oysa dünya ikinciliğine yükselen Türkiye zeytin ve zeytinyağında yakaladığı bu ivmeyle daha da ileri gidebilir. Desteklerin artarak devam etmesi, zeytin ve zeytinyağının iç ve dış tanıtımı özel ve kamu destekleri ile desteklenmesi ve 85 milyon nüfuslu ülkemiz halkının yılda tükettiği 2 litre zeytinyağının en az 4-5 kilograma çıkarılması, sofralık zeytin tüketiminin ikiye katlanması sağlanmalıdır. Bu durum fiyatların stabilitesi için gereklidir” dedi.