Yangında, resmi verilere göre 680 bin ağaçla birlikte bin 370 hektar ormanlık alan kül olurken, Karahıdır ve İğdir mahalleleri güvenlik gerekçesiyle tahliye edildi. Alevleri yakından gören çocuklar için bu süreç, kolay unutulacak bir deneyim olmadı.
Yangın gecesi yaşanan kaosun ortasında, Karahıdır Mahallesi Muhtarı Erol Karakaş kadınları ve çocukları güvenli alanlara tahliye ettiklerini, kendilerinin ise yangınla mücadele etmeye devam ettiğini anlattı. O geceyi “çok çaresiz” diye tanımlayan Karakaş, halen belediye ekiplerinin mahallede olduğunu, hem fiziksel hem de psikolojik yaraları birlikte sarmaya çalıştıklarını ifade etti.
Yangının ardından Gürsu Belediyesi çocuklara destek vermek amacıyla bir dizi etkinlik düzenlemeye başladı. Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Esma Nur Kander, psikologlar ve çocuk gelişimi uzmanları eşliğinde bölgeye geldiklerini, çocuklarla sohbet ederek taleplerini dinlediklerini belirtti. Çocukların futbol turnuvası ve su oyunları gibi isteklerde bulunduğunu, annelerin de çocukların bu süreçten fazlasıyla etkilendiğini dile getirdiğini aktardı. Çocuklara verilen boyama kağıtlarına ormanlarla ilgili duygularını yazmaları istendiğinde, “Şimdi çok gri, umarım yakın zamanda yeşil olur” gibi ifadeler ortaya çıktı.
Kander, özellikle özel gereksinimli çocukların bu süreçte daha derin bir hassasiyet yaşadığını, hepsinin ormanın tekrar yeşermesini dört gözle beklediğini söyledi. Talep ettikleri sürece destek vermeye devam edeceklerini ve çocukları belediyeye ait kütüphanelerde ağırlayacaklarını da ekledi.
Çocukların boyama kağıtlarına yazdığı ifadeler ise yaşananların etkisini açıkça ortaya koydu: “Şu anki hali çok korkunç. Umarım bir an önce yeşerir.”, “Ormanın değerini bilemediğimiz için yanıp kül oldu.”, “Hemen ağaçlandırılmalı, yeşillendirilmeli.” Bu cümleler, yangının ardından geride kalan gri manzaradan ne kadar rahatsız olduklarını ve doğaya duydukları özlemi gözler önüne serdi.