-
Demokrat Parti (DP) Bursa İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftara katılmak için önceki gün Ankara’dan Bursa’ya giderken DP İnegöl İlçe Teşkilatını ziyaret eden DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, İnegöl'ün Bursa'ya bağlanmasının mantığının olmadığını ifade ederek, 'İnegöl'ün Bursa'ya bağlanmasının Bursa'ya faydası olmaz, İnegöl'e de çok zararı olur' dedi.
Önceki gün saat 17.00'de gerçekleşen ziyarette DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek ile Genel Başkan Yardımcısı Füsun Yaşar'ı, DP Bursa İl Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, DP İnegöl İlçe Başkanı Selim Sani ve Yönetim Kurulu Üyeleri karşıladı.
İNEGÖL’ÜN İL OLMASI İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ
DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek’e ziyaretten dolayı çiçek takdim eden DP İnegöl İlçe Başkanı Selim Sani, teşkilat olarak hiç bir zaman heyecanlarını kaybetmediklerini ifade ederek, "12 Haziran'da yapılan seçim çalışmaların arkadaşlarımızla köyleri, beldeleri dolaştık. Demokrat partiye yakışır bir şekilde propagandamızı yaptık. Bu milletimizin takdiridir. Bizler partimizi istediğimiz düzeye getirmek için var gücümüzle çalışacağız. İnegöl'ün Bursa'ya merkez ilçe olarak bağlanması sorunu var. Herhalde İnegöl Bursa'ya bağlandı. Biz DP olarak sizin vereceğiniz destekle İnegöl'ün il olmasını istiyoruz. Bundan sonra elimizde bayrakla çıkacaksak bayrak, vatandaşla çıkacaksak vatandaşla çıkacağız. Ama İnegöl'ün il olmasını istiyoruz" dedi.
İNEGÖL İL OLMASI GEREKEN BİR İLÇE
İnegöl’ün her yönüyle İl olması gerektiğini belirten DP Genel Başkan Yardımcısı Füsun Yaşar ise, "İnegöl sosyal yapısı ve ürettikleri ile il olması gereken bir ilçemiz. Seçim çalışmalarında İnegöl’de Demokrat Partinin iktidara gelmesi durumunda il olma sözü vermiştik. Ama iktidar partisi bırakın il yapmayı, İnegöl’ü Bursa’ya merkez ilçe olarak bağlama çalışması içerisinde" diye konuştu.
MERKEZE BAĞLANMANIN KİMSEYE FAYDASI YOK
İnegöl'ün Bursa'ya bağlanmasının mantığının olmadığını ifade eden DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek’de, "Böyle bir şey olmasının da faydası yok. İnegöl'ün Bursa'ya bağlanmasının Bursa'ya faydası olmaz, İnegöl'e de çok zararı olur. Bu hükümet, ‘olacak şey değil’ denilen o kadar garip şeyler yapıyor ki, ne yapacakları belli olmaz. Doğrusu böyle bir tehlike de söz konusu olabilir. Belki ağız yokluyorlar. Uygun bir ortam yakalanırsa, böyle bir şey yapmayı düşünüyorlar. Eğer bunu yapmayı düşünüyorlarsa, bunun altında çok ciddi ve tehlikeli hesaplar vardır" dedi.
BİZ ORTA DİREĞİN PARTİSİYİZ
Demokrat Partiyi Türkiye Cumhuriyetinin omurgası olarak gördüklerini belirten Zeybek, "Bugün Bursa il teşkilatımızın iftarına katılacağız. İlk olarak programımıza Bursa'dan başlıyoruz. Kendimizi Türkiye Cumhuriyetinin omurgası olarak görüyoruz. Orta direği biziz. O yüzden de biz orta direğin partisiyiz. Orta direk üretici halk kitleleridir. En gelişmiş kadrolar bizdedir. Çünkü bu ülkede yapılmış bütün hizmetleri yapan siyasi parti biziz. Demokrat Partinin geçmişine baktığımız da, yapan, üreten bir siyasi hareket görürüz. Bu geleneği gelecek nesillere taşımak bizim görevimizdir. Türkiye'nin güvencesi biziz. Biz ayaktayız. İnşallah bu yeni dönemde, 2,5 yıl sonra yapılacak seçimlere şimdiden çalışmalara başladık. DP'nin ne olduğunu göstereceğiz. Bu ülkenin bütün meselelerine sahip çıktığımızı göstereceğiz. Bizim meselemiz vatan meselesine sahip çıkmaktır" diye konuştu.
YALOVA CİNAYETİ
Şuan Yalova'da korkunç bir cinayet işlendiğini ifade eden Namık Kemal Zeybek, "Şuanda oraya, hem de fay hattının tam üzerine bir kimyevi depolama tesisi yapılıyor. Türkiye sanki bir çöplük alanı gibi düşünülüyor. Uluslararası şirketler ne derse bu hükümet baş üstüne demekle kendini hükümlü sanıyor. Buna DP olarak sahip çıkıp, halkın buna sahip çıkmasını sağlayacağız. Bunun yapılmasına izin vermeyeceğiz. Hükümet bu konuda hangi kararı almış olursa olsun, bu çevre açısından tehlikelidir. Hem zehirli maddeleri depolamak için yapılan bir tesistir, hem de fay hattının üzerinde olduğu için korkunç felaketlere yol açacak bir tesistir" dedi.
Demokrat Partinin şimdi dipten yukarı çıkma döneminde olduğunu belirten Genel Başkan Zeybek, "Bize oy vermeye alışmış insanlar, yani merkez sağ insanları bugün maalesef AK Pertideler. Bizim oylarımızla iktidarda onların kendi tabanlarından gelen camia oyları yüzde 5-6’yı geçmez. Kalanı bizim oylarımızdır. Şimdi biz oylarımızı geri almak için mücadele veriyoruz. Bir takım sebeplerden dolayı Demokrat Parti ne yazık ki, çok aşağılara düşmüş durumda. Yani dibe vurmuş durumda. Şimdi biz dipten yukarı çıkma dönemindeyiz" diye konuştu.
Televizyonlarda en çok programlara çıkan Genel Başkanının kendisi olduğunu ifade eden Zeybek, "Tayyip Erdoğan’dan daha fazla çıkmışımdır. Ama hangi programlar? Fikir programlarına benden fazla kimse çıkmadı. Ama haberlerde bizi hiç görmediniz. Bizim yaptığımız işler hiç haber olmadı. Benim haberlerimin yer almaması için Başbakan iki Bakanı görevlendirdi. Bu yüzden, benim televizyona çıkmadığımı düşünüyor vatandaş" dedi.
YİNE UCUZ KAHRAMAN OLDU
Genelkurmay Başkanı'nın emekliliği gelen 3 kuvvet komutanı ile birlikte emekliye ayrıldığını hatırlatan Zeybek, "Genel Kurmay Başkanımız dedi ki, ‘şuan cezaevinde bulunan general ve subaylar henüz tutukludurlar. Yani suçlu olup olmadıkları belli değil.’ Dolayısıyla bunları terfi meselelerinin bir yıl ertelenmesini istedi. Gerçek bu. Hükmet ‘hayır’ dedi. ‘Hemen gereken neyse yapalım, bunları emekliye ayıralım.’ Ve çatıştılar. Genel Kurmay Başkanı da 'Ben personelimin hukukunu koruyamıyorum' dedi ve istifa etti. İstifa ederken de yanında zaten emekliliği gelmiş olan komutanlar da istifa etti. Gerçekte istifa ama özlük haklarını korumak anlamında emekliliklerini istediler. İstifa etmeyen Jandarma Genel Komutanı Genel Kurmay Başkanı Vekili yapıldı. Kıdem sırasına göre de belirlenenler komutanlık kademelerine terfi ettirildiler. Tutuklu olan general ve subayların terfilerinin görüşülmesi de bir yıl ertelendi. Ne oldu peki? Bu olay neydi? Bütün bunlar niye oldu? Bakın topluma nasıl takdim ediliyor? Türkiye sivilleşiyor. Hükümetin her dediği oluyor. Hükümet neyi yaptırdı? Sadece Genel Kurmay Başkanı 2 yıl erken emekli oldu. Başka değişen ne? Meseleleri doğru irdelemek lazım. Genel Kurmay Başkan vekili olan zatta nezaketinden, çünkü masa düzenini onlar hazırlıyorlar. Ben daha komutan değilim, vekilim. Kara Kuvvetleri Komutanıyım diyerek kendi yerini yan tarafa koydu. O zaman sandalyenin biri boş kaldı. Sonra boş sandalye kaldırıldı ve Başbakan tek başına oturdu. Yine ucuz kahraman oldu. Hep böyle ucuz kahramanlıklarla şişiriliyor ve dev haline getiriliyor. Böyle şişirirseniz balonu sonunda patlamaya mahkumdur. Davos'ta yine böyle bir plan. One minute, dedi başka bir şey söylemedi. Sonra kahramanca kaçtı. Firar etti ve kahraman oldu. Bu zat ile ilgili tanzim var. Yani burada tek başına oturdu da ne oldu. Dedikleri oldu mu?" dedi.
BUNLAR UCUZ SİYASET
YAŞ'taki yeni oturma düzeniyle ilgili Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın 'Ailecek mi oturacaktı' sözlerini eleştiren Zeybek, "Ne demek ailecek mi oturacak? Yarın oturmayacaklarını nereden biliyor? Yarın Genelkurmay eski düzenini kurarsa ne olacak? Bunlar ucuz siyasettir. Bunlar, Türkiye'nin köklü meselelerine temas etmeyen, köklü dönüşümleri ifade etmeyen durumlar. Vaktiyle birileri durumdan vazife çıkarıyordu, şimdi de başka birileri durumdan kahramanlık çıkarıyorlar. Dolayısıyla ortada olan ciddi bir şey yok. Ciddiye alınacak bir değişim dönüşüm söz konusu değil" diye konuştu.