Emzirme ile anne vücudundan salgılanan halk arasında sevgi hormonu olarak da bilinen oksitosin hormonu anne ile bebek arasındaki bağın güçlenmesine katkı sağlarken, aynı zamanda doğum sonrasında rahim kasılmalarını tetikleyerek kanamanın kontrol altına alınmasını kolaylaştırıyor.

Emzirmenin anne ve bebek sağlığı açısından birçok faydası bulunduğunu belirten İstanbul Aile Hekimliği Derneği Bilim Komisyonu üyesi Dr. Esra Nur Kapukaya, "Dünyaya gözlerini yeni açmış bir bebek için en uygun gıda kendi annesinin sütüdür. Doğum sonrasında ilk birkaç gün gelen, halk arasında ağız sütü olarak bilinen kolostrum, enfeksiyonlara ve alerjik rahatsızlıklara karşı koruyucu özellikler taşır. Beyin ve görme fonksiyonları üzerinde etkilidir ve bebeğin ilk kakasının atılmasına yardımcı olarak sarılığı önleyebilir.

Ancak bazı anneler bu ilk sütün renginden dolayı sütlerini sağıp atmayı tercih edebilmektedir. Bu alışkanlık yanlış. Bebeklerin doğumdan sonraki ilk yarım saat içerisinde mutlaka emzirilmeye başlanması gerekir. Doğumdan sonra anne ile bebeğin aynı odada kalmaları, emzirmeyi kolaylaştırmaktadır. Anne bebeğini emzirdikçe, süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonu salgılanır ve süt miktarı artar. Bebek emdikçe hem kendisi hem de anne emzirmeyi öğrenir ve süreç kolaylaşır. Bebekler bazen sadece beslenmek için değil, güven duygusu ve rahatlama amacıyla da emme ihtiyacı hisseder. Bu nedenle bebek her istediğinde emzirilmelidir" dedi.

Dr. Kapukaya, "İlk haftalarda süt miktarı az olabilir; özellikle sezaryen doğum sonrası bu süre uzayabilir. Ancak bebek her istediğinde emzirildiğinde, süt miktarı zamanla artar. Annelerin sütlerinin bebeklerine yetmeyeceği yönündeki endişeler yersizdir. Bebek her saat başı emzirilebilir, süt miktarı arttıkça bu süre iki ya da üç saate çıkabilir. Ancak üç saatten fazla geçtiyse ve bebek hâlâ uyuyorsa, mutlaka uyandırılarak emzirilmelidir. Emzirme sırasında annenin temizliğe özen göstermesi, sabun gibi kurutucu ürünlerden kaçınması gerekir. Anne rahat bir pozisyonda dik oturmalı, bebeğin memeye yaklaştırılması sağlanmalıdır. Bebek ile yüz yüze olunmalı, göz teması kurulmalı ve bebek memeyi tam kavramalıdır. Emzirme ağrılı olmamalıdır. Ağrı hissedildiğinde pozisyon düzeltilmelidir. Anne ve bebeğin durumuna göre farklı emzirme pozisyonları da tercih edilebilir" dedi.

Kapukaya, emzirme sırasında dikkat edilecek detayları şöyle sıraladı:

"Emzirmeye başlanan meme boşalana kadar devam edilmelidir. Sadece ön süt alınırsa bebek tam doyamaz ve gaz sancısı yaşayabilir. Her emzirmede bir önceki memenin zıttı kullanılmalıdır.

Silikon başlık, kundağa sarılma, biberon kullanımı gibi bazı alışkanlıklar emzirmeyi olumsuz etkileyebilir. Bebek huzursuzken emzirmek zorlaşır; bu yüzden alt temizliği, gazı ve açlığı kontrol edilmelidir.

Sıkı sütyenler süt üretimini engelleyebilir, bu nedenle rahat giysiler tercih edilmelidir. Gece emzirmeleri loş ışıkta yapılmalı, annenin kafein ve gaz yapıcı yiyeceklerden kaçınması gerekir".

Dr. Kapukaya, bebeklerin yeterli anne sütü alıp almadığını anlamanın yollarını şöyle sıraladı:

" Bebek günde en az 6 kez idrar yapıyorsa,

Doğumdan sonraki ikinci haftasında doğum kilosuna ulaşıyorsa,

Ayda 500-600 gramdan az olmayacak şekilde kilo alıyorsa beslenmesi yeterlidir".

Dr. Kapukaya, "Emzirme anne ve bebek için çok kıymetlidir. Bu süreçte annelerin stresten uzak durması, kendilerine güvenmeleri ve sık sık dinlenmeleri önemlidir. Emzirmeyle ilgili zorluk yaşayan anneler en yakın sağlık kuruluşuna ya da aile sağlığı merkezlerine başvurabilirler" diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: İHA