Yatırımcıların finansman yükünü azaltmak amacıyla kapsamlı bir dönüşüm başlattıklarını belirten Kacır, yatırım kredileri üzerindeki faiz yükünü büyük ölçüde Bakanlık olarak üstleneceklerini söyledi.
Yeni uygulama kapsamında yatırım kredilerinde yüzde 11,5 ile 18,5 puan arasındaki finansman maliyetini devlet karşılayacak. Bu sayede yatırımcının ödeyeceği faiz oranı ciddi biçimde aşağı çekilecek.
Bakan Kacır’ın dikkat çektiği en önemli noktalardan biri de, yüksek faiz ortamında yatırım yapmaya niyetli firmaların önünü açmak oldu. Örneğin piyasa şartlarında yüzde 50 faiz oranıyla yatırım kredisi kullanan bir yatırımcı, bakanlık teşvik programına dahil olduğunda, net faiz yükü yüzde 32 seviyelerine kadar düşebilecek. Bu fark doğrudan Hazine destekli bir sübvansiyon olarak yatırımcının maliyetine yansıyacak. Böylece işletmelerin krediye erişimi hem kolaylaşacak hem de sürdürülebilir yatırım yapma kapasitesi artacak.
Kacır, bu modelin yalnızca finansal kolaylık sağlamadığını, aynı zamanda üretim odaklı yatırımları da teşvik ettiğini vurguladı. Geçmişte genel teşvik mantığından seçici ve odaklı teşvik modeline geçildiğini belirterek, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılacağını söyledi. Yerli üretim, teknolojik dönüşüm ve bölgesel kalkınma gibi başlıklarda güçlü bir yönlendirme planlandığını ifade etti.
Öte yandan imalatçı KOBİ’ler için devreye alınan destek paketine de değinildi. KGF aracılığıyla işletme ve yatırım harcamalarına yönelik toplam 25 milyar liralık kefalet limitli bir paket yürürlüğe girmiş durumda. Bu paketin 17,5 milyar liralık kısmı işletme giderleri için, 7,5 milyar lirası ise yatırım harcamaları için kullanılacak. Böylece üretim yapan KOBİ’lerin hem günlük operasyonlarını sürdürebilmeleri hem de yeni yatırımlar yapabilmeleri için kaynak erişimi genişletilmiş oldu.
Bakan Kacır’ın ifadelerine göre bu yeni sistemle birlikte, sadece daha çok yatırım değil, aynı zamanda stratejik alanlara yönelmiş daha nitelikli yatırımlar da hedefleniyor. Seçici teşvik anlayışı çerçevesinde, yüksek teknolojiye dayalı projelere ve yerel kalkınmaya katkı sağlayacak yatırımlara öncelik verilecek. Enflasyonla mücadele programına uyumlu şekilde kurgulanan bu yapının, ekonomide üretkenliği artırarak kalıcı büyümeye zemin hazırlaması bekleniyor.
