Bir süredir sosyal medya hesaplarından “Orman Köylüsü Adalet İstiyor” başlığıyla yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Kadir Özcan’a destek gün geçtikçe artmaya başladı.
EMEĞİMİZ HİÇE SAYILIYOR
Orman Genel Müdürlüğü’nün, kamu kaynaklarını ve doğal varlıkları korumakla görevli bir kurumken, uygulamaları giderek özel sektör mantığıyla yönetmeye başladığını iddia eden orman köylüsü Kadir Özcan, “Orman köylüsü yalnızca ucuz iş gücü olarak görülmektedir. Üretim sürecine bakıldığında, kesimden taşıma sürecine kadar ağır ve riskli işler yapan köylüye ödenen bedel, emeği hiçe sayan bir politikayı ortaya koymaktadır. Ürün piyasaya yüksek fiyattan sunulurken, üreticinin bu gelirden neredeyse hiçbir pay almaması, sosyal adalet ilkesiyle bağdaşmamaktadır” dedi.
KALKINMA DEĞİL YEREL ÇÖKÜŞ BAŞLADI
Orman Genel Müdürlüğü’nün(OGM) politikasına sert eleştirilerde bulunan Özcan, “OGM’nin izlediği bu ekonomik model, yerel kalkınmayı değil, yerel çöküşü beslemektedir. Gençler orman köylerinden göç etmekte, köyler yaşlanmakta, geleneksel ormancılık bilgisi ise yok olup gitmektedir. Kalkınma, yalnızca ekonomik büyümeyle değil; toplumsal refahın adil paylaşımıyla ölçülür. Bugün orman köylüsü, kendi toprağında, kendi ormanında marjinalleştirilmiş bir figür haline getirilmiştir” dedi.
ADİL DAĞITIM YAPILMALI
Orman Genel Müdürlüğü’nün sadece üretim planlaması değil, adil bir dağılımı yapmakla da sorumlu olması gerektiğini söyleyen Özcan, “Orman köylüsünü destekleyen, emeğini hak ettiği şekilde değerlendiren politikalar geliştirilmedikçe, 7 bin TL’ye satılan bir ürünün bin TL’siyle geçinmeye çalışan üreticiye “kalkınma” hikayesi anlatmak, samimiyetsiz bir çaba olmaktan öteye gidemez. Gerçek adalet, emeğe saygı göstermekle başlar. Eğer OGM, orman köylüsünü sadece üretim bandının ucuz bir parçası olarak görmeye devam ederse, bu kurumdan kalkınma değil, yalnızca sömürü çıkar” dedi.
BİRİLERİ SUSUYOR İDDİASI
Şikayetleri sürekli dile getirmelerine rağmen, koltuğunu bırakmak istemeyenlerin sustuklarını öne süren Kadir Özcan, “Birilerinin koltuğundan, unvanından, gücünden çekinerek sustukça, adaletsizliğe ses çıkarmadıkça, sadece kendi konforunu korumaya çalıştıkça aslında yavaş yavaş kişiliğini kaybediyorsun. Beğenmeye korktuğun bir paylaşım, paylaşmaya cesaret edemediğin bir fikir yüzünden kimliğini gömüyorsun. Korktuğun insanlar senden beslendikçe daha da pervasızlaşıyor. Sustukça onların düzenine ortak oluyorsun. Ve unutma, onlardan korkarak yaşadığın her gün, senin değil onların günü. Ya susup onların parçası olursun ya da konuşur ve kendin kalırsın. Seçim senin, ama bedeli hepimizin” şeklinde konuştu.