Evrenle ve içinde yaşayan canlı varlıklarla yakından ilgilenen bir profesör evinin bahçesini sık sık ziyaret eden, ağaçlarda dinlenen kargalarla yakından ilgilenir. Onlara çeşitli yiyecekler verir. Bu arada kargaların en sevdiği yiyeceklerin başında fıstığın geldiğini görür. Her sabah kalktığında ilk iş olarak bahçesindeki ağaçlarda toplanan kargaları fıstıkla besler. Giderek kargalar da velinimetleri olan profesöre iyice alışırlar ve ısınırlar.
Artık kargalar her sabah belli saatte leziz fıstıkların bahçede kendilerini beklemekte olduğunu öğrenmişlerdir. Güzelce karınlarını doyuyurlar ve giderler.
Kargalar üzerinde uzun uzun düşünen ve araştırmalar yapan bilim adamı, bu hayvanlar vasıtasıyla para kazanmayı kafasına koyar.
Düşüncesini ve projesini anlattığı eşi "bunun boşa zaman ve para harcamak olduğunu, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını" söyleyerek itiraz eder. Ama bilim adamı düşüncesini uygulamakta kararlıdır.
Önce dışarıdan kargaların içini görebildiği bir sandık yaparak başlar işe. Fıstıkları bu sandığın içine koyar. Her sabah fıstık yemeye alışmış olan kargalar gelip sandığın etrafında dolaşırlar. Sandığı gagalarlar, tırmıklarlar, ama fıstıklara ulaşamazlar. Olup bitenleri balkondan izleyen profesör yavaşça gelir ve sandığın kapağını açar. Sonra geri çekilir. Aç bekleyen hayvanlar hemen gelip fıstıkları mideye indirirler.
Bu uygulamaya kargalar iyice alışana kadar devam eder.
Daha sonra ise sandığın üzerine yerleştirdiği otomatik kapı açma düzeneğini devreye sokar. Sabah kargalar beklerken kapı açma kutusunun içine madeni para atarak sandığın kapağının açılmasını sağlar. Sandığın kapağının artık madeni para ile açıldığını görerek buna alışan ve yeni uygulamayı öğrenen kargalar yeni düzene adapte olmakta zorlanmazlar. Bilim adamı artık önceden sandığın etrafına, yerlere serpiştirdiği madeni paraları bulunduğu yerden alır, dikkatli ve yavaş yavaş kendisini izleyen kargaların gözleri önünde sandığın kutusuna atar. Sandık açılır, kargalar beslenir.
Sandığın kapağını para atarak açma uygulaması normal hal alınca ve kargalar bu duruma tamamen alıştıklarında, be defa profesör paraları sandığın etrafına serpiştirir ve kenarda bekler.
Birkaç gün kargalar sandığı açamazlar ve aç kalırlar. Sonra bir karga yerden parayı ağzına alıp kutuya atar ve sandık hemen açılır.
Artık her sabah kargalar kendi kendilerine sandığı açarlar ve beslenirler.
Uygulama rutinleştikten sonradır ki, bilim adamı paraları sandığın yakınına değil de, daha uzak yerlere, bahçenin değişik yerlerine serpiştirir. Kargalar yine birkaç gün aç kalırlar, ama sonunda etrafı dolaşarak buldukları paralarla sandığı açmayı başarırlar.
Zamanla profesör bahçeye çok az miktarda paralar bırakır.
Kargalar bu paraları kolaylıkla bulurlar ve karınlarını doyuyurlar.
Hayvanların etraftan madeni para toplayarak sandığı açmayı öğrendiklerine iyice kanaat getirdikten sonra, bilim adamı artık bahçeye hiç para bırakmaz. Kargalar sabah uyanır uyanmaz etrafı kolaçan etmeye, sokakları, caddeleri, parkları dolaşmaya ve para bulmaya koyulurlar. Ve bulurlar da. Hatta kendi ihtiyaçlarından daha fazlasını toplarlar.
Sandıkta toplanan paralar geçen süre içinde milyon dolarla yükselir. Profesör bu yolla milyon dolar kazanır.
Profesör amacına ulaşmıştır.
...
Düşündüğün ve inandığın her şeyi yapabilirsin.
Özsöz: "Hiç kimse senden daha iyi değildir. Ama sen ortaya bir şey koymazsan sen de hiç kimseden daha iyi değilsin." (Donald Kaird)