Metal Sektörü Raporu’nda Türkiye’de Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatının cari yılda Ocak-Nisan döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8 düştüğü bilgisine yer verildiİSTANBUL (İGFA) - Allianz Trade’in düzenli olarak hazırladığı sektör raporlarından Metal Sektörü raporunda, dünyada metal sektörünün güçlü yönleri arasında; metal fiyatlarının tarihi ortalamaların üzerinde kalması, 2024 başı itibarıyla üretim ve ihracatta artış, sektörü desteklemek için kritik hammadde ve minerallere odaklanan kamu politikaları ve firmaların güçlü likidite pozisyonlarının yer aldığı belirtiliyor. 

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) belirttiği politikalar senaryosuna (STEPS) göre de metal talebi iki katına çıkabilir. Hükümetlerin tüm ilan edilen hedeflere ulaşacağını varsayan “İlan Edilen Taahhütler Senaryosu (APS)” ile bu üç katına bile çıkabilir. Bakır’ın 2 kat ve lityumun 7 kat ile en çok talep gören metaller olması ve bunun da sektörde daha yüksek fiyatlar görülmesine yol açabileceği raporda verilen bilgiler arasında yer alıyor.

METAL SEKTÖRÜ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BASKISI ALTINDA

Rapora göre metal şirketleri üzerinde, su kullanımı, kirlilik ve biyolojik çeşitlilik etkileri ile ilgili ESG düzenlemelerine yönelik baskılar artıyor. Dolayısıyla sektördeki firmaların bu doğrultuda büyük sermaye harcamaları yapmaları gerektiği sektörün zayıf noktalarından biri olarak gösteriliyor. Türk metal üreticilerinin de bu trende ayak uydurarak tedarik zinciri risklerini azaltmak ve mevcut sorunları gidermek için yenilikçi ve sofistike yaklaşımlar geliştirmesi gerektiği öne çıkıyor.  

Allianz Trade Kredi İstihbarat Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Altuğ Karagöz, cari yılda Ocak-Nisan döneminde Türkiye’nin ihracat verileri yüzde 1,1 artış gösterirken, Demir ve Demir Dışı Metaller sektörü ihracatının geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8 düştüğüne dikkat çekti.

Karagöz, "Türkiye’nin demir ve demir dışı metaller sektöründeki ihracatında en büyük paya sahip olan Almanya’da GSYH, 2023 yılının 3. çeyreğindeki yüzde 0,3 küçülmenin ardından yılın son çeyreğinde de yüzde 0,2 küçüldü, böylelikle yıllık bazda yüzde 0,3 küçülme gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde de ekonomik gerilemeler veya finansal krizler metal ürünlere olan talebi azaltabilir. Hükümet düzenlemeleri ve jeopolitik gerilimler dahil olmak üzere siyasi ve ekonomik gelişmeler, metal sektöründeki ticari faaliyetleri doğrudan etkileyebilir" dedi.

Kaynak: İGF