6-MEZHEBİN NE? : Türkiyeli Müslümanlar katı bir mezhep kültürü ile yetiştiklerinden dolayı şekli ibadette kendilerine benzemeyen birini gördüklerinde ilk sordukları soru,”hangi mezheptensin” sorusu olmaktadır. Diğer Müslüman ülke Müslümanları bu konuda son derece müsamahalıdırlar. Senin nasıl ibadet ettiğin onları pek ilgilendirmez. Doğru olanda budur. Değil mi ki Müslümanız. Allah Kur’an’da şöyle buyurur, “O (Allah) gerek bundan önceki kitaplarda, gerekse bu Kurân’da size “Müslümanlar’ adını verdi.” (Hac 78) Bu erdem inanmış bir mü’mine yeter.
Hatta Müftüye bir soru sormaya giden bir müslümanın ‘benim mezhebim şudur’ demesi gerekmediği gibi, müftünün de ona’ sen hangi mezhepdensin, ona göre cevap vereyim’ demesi de gerekmez. Çünkü verilecek fetva, soru soran mukallit müslümanın o konu-da ki mezhebi olacaktır.. (Çünkü avamın/halkın mezhebi müftünün fetvasıdır)
7-MEZHEP DEĞİŞTİRMEK: Mezhep kurucusu kabul edilen imamlar veya müctehitler hiçbir şekilde bir din koyucu veya din tebliğcisi değildir. Onlar sadece il-mi kabiliyet ve kapasiteleri ile diğer Müslümanların meselelerine çareler üreterek din adına onlara hizmet ederler. Herhangi bir Müslüman o alimlerden hangisinin görüşünü beğenir veya kolayına gelirse onu alır. Bazen ayrı ayrı konularda başka başka alimlere uyabilir. Hatta denilmiştir ki; avamdan /halktan birisi bir gün bir mezhebe, diğer gün başka bir mezhebe göre ibadet edebilir. (İbni Abidin 1.cilt 94)
İmam Ebu Hanife öğrencilerinden Ebu Yusuf’a şöyle demiştir; Oğlum Yakup (Ebu Yusuf’un adı) Benden her duyduğun şeyi yazma. Çünkü ben bugün bir görüş dile getirir, yarın onu terk edebilirim. Yarın bir görüş dile getirir, öbür gün onu terk edebilirim. (Şarani El Mizan1/62) Diğer mezhep imamlarının da bu mana da ki sözleri şöyledir; Allah ve Rasülünden başka herkesin sözü red de edilir kabul de edilir..
Onun için bizim gibi mukallit Müslümanlar normal şartlarda öğretildiği/öğrendiği bir mezhebi iltizam eder (onunla amel eder) ancak; bir konuda başka bir mezhebin görüşü hoşuna gitse veya bir kolaylık için diğer mezhebin görüşü ile amel etmesinde hiçbir sakınca yoktur. Örnek: Seferde namazları cem etmek/beraber kılmak Hanefilerde yoktur, fakat hanefiyim diyen birisi yolculuk esnasında diğer mezheplerin görüşüne uyarak namazlarını cem ederek kılabilir. Hatta bu gün yaşadığımız çağda bunda zaruret vardır. Veya hoşuna gittiği için Vitir namazını Şafii ve Hanbeliler gibi iki rek’atta selam verip ayrıca tek rek’at kılmak ve kunut duasunu rukudan sonra ellerini kaldırarak okuma yapabilir.Bunda dinen hiçbir sakınca yoktur..
Namaz kıldıran imamın Şaffi’i veya Hambeli olsa, Hanefi cemaatın o imama uymasında bir sakınca yoktur. Terside aynıdır. Çünkü cemaat imama tabidir. İmamın mezhebi cemaatı, cemaatın mezhebi imamı ilgilendirmez. (Mezhep ihtilafı iktidaya mani değildir.)
Ülkemizin bazı bölgelerinde göçler sebebiyle cemaat mezhepleri itibariyle karışmış durumda dır. İmamlar genelde hanefidir. Cemaat içinde Şafii olanlar veya selefi olanlar kendi öğrendiklerine göre şekli namazda farklı hareketler yaptıklarında (İmamın açıktan okuduğu namazlarda Fatihadan sonra açıktan AMİN dediklerinde) Hanefi imamların bunlara müdahale bulundukları duyulmaktadır. İmamların böyle bir görev ve hakları yoktur.
Herhangi bir mezhebe bağlı olduğunu söyleyen bir Müslüman, ibadeti bittikten sonra anlasa ki o ibadeti kendi mezhebine göre noksan veya yanlış olmuş, fakat başka bir mezhebe göre doğru ve tamam ise bu ibadeti tekrar/iade yapmaya gerek yoktur. BUNA AMELDEN SONRA TAKLİT DENİR.. Mezhep imamlarının hayatında bile bunun örnekleri vardır..
SON SÖZ: Mezhepler bizim için bir kolaylıktır. “Üm metimin ihtilafı rahmettir “şeklinde söylenilen söze de dayanmaz. Kan çıkmasının abdesti bozması konusunda, Peygamberimizin namaz kılarken alnına taş battığı Hz. Aişe’ninde onu eli ile sildiği ….vs şeklindeki sözlerinde hiç aslı yoktur. Kan çıkmasının abdesti neden bozduğu veya bozmadığı konusu hadislerde uzun uzun anlatılır. Müslümanlar çok okuyacak okuduklarını güzelce anlayacak, yorumlayacak, bilmediklerini bilenlerden sorup öğrenecek ve MEZHEP FANATİZMİ YAPMAYACAKTIR…