İmar Yasasına Takılanlar Derneği Başkanı İbrahim Hacıoğlu, yıkım kararlarını protesto eden vatandaşlarla görüşerek destek çağrısında bulundu.
Hacıoğlu, derneğin 2018 yılında çıkarılan ve “İmar Barışı” olarak bilinen 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesi kapsamında ruhsatsız yapılara verilen yapı kayıt belgelerinin iptali sonucu yaşanan mağduriyetlerle ilgilendiğini belirtti. Büyükşehir Yasası’nın geçici maddesi uyarınca büyükşehir belediyelerinin nazım imar planlarını yapması gerektiğini ancak yapılmaması nedeniyle kırsal alanlarda temel ihtiyaçlarda sorunların yaşandığını ifade etti.
2018’deki İmar Barışı Yasası’nın depreme dayanıklılık maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Hacıoğlu, yasanın eksik ve sorunlu olduğunu, yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Büyükşehir Yasası sonrası imar planlarının yapılmaması nedeniyle Mesudiye, Eğerce, Söğütpınar ve Esence mahallelerinde kaçak yapı sorununun büyüdüğünü dile getirdi.
Vatandaşların ruhsat taleplerinin imar planı olmaması gerekçesiyle reddedildiğini, ceza ve yıkım kararlarının insanları çaresiz bıraktığını belirtti. Bölgenin değerli bir yer olduğunu, özellikle solunum hastalarının yerleştiği alanlarda bir veya iki katlı köy evlerinin bulunduğunu söyledi. Yıkıma konu olan birçok yapının resmi abonelikleri olduğunu, belediyenin asfalt ve çöp hizmetleri sunduğunu anlattı. Ancak postane, ATM, sağlık kabini, okul ve otobüs hattı gibi hizmetlerin olmadığını, bunun da imar planı eksikliğinden kaynaklandığını ifade etti.
Nüfus artışı ve göçle yapı sayısının arttığını belirten Hacıoğlu, seçim dönemlerinde siyasetçilerin gelip oy istediğini ancak hizmet sunmadığını söyledi. Belediyenin kendi yaptığı kaçak yapılar da bulunduğunu, bunların etkinliklerde kullanıldığını aktardı. Yıkımların durdurulmasını ve imar planlarının hızla yapılmasını talep etti.
Son olarak merkezi hükümete ve TBMM’ye seslenerek mülkiyet sorunlarının çözülmesi için yeni yasal düzenleme gerektiğini söyledi. Kentsel dönüşümün ancak bu sorunlar çözülürse mümkün olacağını, aksi takdirde milyonlarca vatandaşın mağdur olmaya devam edeceğini belirtti.
