Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik over sendromu, genç ve orta yaştaki kadınlarda en sık rastlanan, metabolik bozukluktur.

Poli: çok anlamına gelir. Polikistik: sayısı çok olan kist durumunu ifade eder. Polikistik over hastalarının büyük bir çoğunluğunda, yumurtalıklarda çok miktarda yan yana dizilmiş küçük çaplı kistler ile karşılaşılır. Aslında bu kistler, normal anlamda yumurtalık kistleri gibi değildir, onlardan daha değişik ve küçüktür.

Polikistik over sendromu belirtileri nelerdir?

  • Oligomenore, amenore (seyrek adet görme, adet görememe)
  • Anovulasyon (Yumurtlama düzensizliği)
  • Androjen hormonlarında yükseklik ve/veya buna bağlı aşırı tüylenme (hirsutismus), akne v.b bulgular
  • Yumurtalıklarda çok sayıda küçük yumurta kistleri
  • Şişmanlık ile karakterize bir hastalıktır.

Polikistik Over Sendromuna sahip olan hastaların yaklaşık % 80 civarında, ultrason muayeneleri esnasında yumurtalıklarda büyüme, yumurtalık kapsülünde kalınlaşma ve kapsülün hemen altında çok sayıda (10 taneden fazla) küçük kist gözlenir. Ancak bu görünümün olması her zaman için polikistik over sendromunun var olduğunu göstermez. Çünkü normal kadınların yaklaşık olarak % 23 civarında da, ultrason muayenesinde ki aynı bulgular ile karşılaşılır.

Polistik over, daha çok adet düzensizliği (daha çok seyrek adet görme şeklinde), sivilce, yağlı cilt, kıllanma, infertilite (kısırlık) ve kilo artışı gibi belirtiler ile kendini belli eder.

PCOS’ta laboratuvar bulguları nelerdir?

  • LH/FSH  oranı artar (3’ün üzerinde)
  • E1/E2 oranı artar
  • Testosteron, androstenedion, DHEA-S düzeyi artar
  • SHBG azalır.
  • IGF-BP azalır. IGF artar.
  • Total kolesterol, trigiliserid, LDL artar; HDL azalır.
  • İnsülin direnci artar.
  • Ovulasyon olmadığı için progeseron düzeyi düşük saptanır.

İnsülin direncini (insülin rezistansını) değerlendirebilmek amacı ile kullanılan laboratuvar testleri: Açlık glukoz insülin oranı, 75 gram OGTT testi, HOMA-IR testi, açlık insülin seviyesi, QUICKI test, hiperinsülinemik öglisemik klemp testi.

Ayırıcı tanı nasıl yapılır?

  • Şişmanlık
  • Seyrek adet görme veya seyrek yumurtlama
  • Muayene esnasında kıllanma, sivilce ve ciltte yağlanma gibi erkeklik hormonlarının  artması ile meydana gelen belirtilerin varlığı
  • Kan değerlerinde erkeklik hormonlarının artışının olması
  • Geç başlangıçlı konjenital adrenal hiperplazi
  • Hiperprolaktonemi
  • Hipotiroidi
  • Androjen salgılayan over tümörleri

 Tedavi Nasıl Gerçekleştirilir?

  • Polikistik over tedavisinde amaç; diyet, egzersiz ve yaşam şekli değişiklikleri ile beraber, normal vücut ağırlığına gelmeyi sağlamak, androjen hormonlarının değerlerinin azalmasını sağlamak ve tüylenmeyi azaltmaktır. Bunun dışında çocuk yapma isteğinin bulunması halinde bunun için gerekli tedavilere başlamayı da kapsamaktadır. Aynı zamanda bu hastalarda kronik anovulasyon (yumurtlama bozukluğu) ile alakalı olarak endometrium (rahmin iç tabakası) sürekli östrojen hormonuna maruz kalır ve bu da endometrium kanseri olasılığının artmasına sebep olur. Tedavinin bir diğer amacı ise, bu kanser riskini önlemektir.
  • Kilosu çok olan hastalarda, diyet ve egzersizler ile beraber kilo kaybı ile yumurtlama fonksiyonları düzeltilebilir. Bu sayede de adet düzeni normale dönebilmektedir. Böylelikle de hamilelik şansının artmasına da yardımcı olur.
  • Çocuk yapmayı düşünmeyen hastalarda en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden birisi, doğum kontrol hapları ve progesteron hormonlarıdır.
  • Bu hastalardaki aşırı tüylenmeyi azaltabilmek amacı ile tekrar doğum kontrol hapları, siproteron asetat, flutamid, finasterid gibi ilaçlar verilmektedir.
  • Bir tür diyabet ilacı olan metformin androjen üretimini azaltmak ile beraber, yumurtlama üzerinde olumlu etkileri olması sebebinden dolayı, bu hastalarda kullanılabilmektedir.
  • Çocuk yapmak isteyen hastalarda, yumurtlamanın uyarılmasına yardımcı olan ilaçlar kullanılmaktadır. Daha çok klomifen sitrat ile başlanıp, istenilen cevabın alınamaması halinde daha etkili olan ilaçlara geçilmektedir.
  • Bütün tedavi teknikleri ile hala hamilelik sağlanamayan hastalarda ise tüp bebek (IVF) yöntemine başvurulur.
  • PCOD hastalarında cerrahi tedavi olarak, eski yıllarda ovarian wedge rezersiyon yöntemi uygulanmaktaydı.

Bugünün koşullarında ise, laparoskopik ovaryan drilling uygulanabilmektedir. Wedge rezersiyonda yumurtalığın içerisinden kamaya benzeyen bir bölüm çıkarılarak alınır. Drilling operasyonunda ise, yumurtalıklara 4 veya 5 adet delik açılması sağlanır. Bunu yapmaktaki amaç, yumurtlama düzenini sağlamak ve böylelikle de hamilelik olasılığının artmasını sağlamaktadır.

Editör: Samet Sağlam