Aralık ayı enflasyon verilerinin duyurulmasıyla birlikte memurlar ile SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin alacağı 6 aylık zam oranları netleşecek. Yaş ve prim şartlarını tamamlayanlar açısından ise emeklilik dilekçesinin ne zaman verileceği kritik önem taşıyor. SGK, emekli aylığını hesaplarken çalışanın tüm hizmet süresi boyunca kuruma bildirilen prime esas kazançları, toplam prim günü ve aylık bağlama oranını dikkate alıyor. Ancak enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde, dilekçenin verildiği ay bile bağlanacak maaşta kayda değer bir fark yaratabiliyor.

“2025’te emekli olmak en az yüzde 3 daha avantaj sağlar”
Türkiye Gazetesi yazarı ve Sosyal Güvenlik Başuzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede geçen yılın başında enflasyon nedeniyle yüzde 30’u aşan bir fark oluştuğunu hatırlatarak benzer bir durumun bu yıl için de geçerli olabileceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yıl sonu enflasyon beklentilerini değerlendiren Karakaş, "Merkez Bankası yüzde 31 ile yüzde 33 oranında bir enflasyon öngörmekte. Yani 2025 yılı son itibariyle en az yüzde 31, en fazla yüzde 33 oranında yıllık enflasyonun gerçekleşmesini bekliyor. Bu verilere göre hesap yaptığımız zaman 2025 yılında emekli olmak en az yüzde 3 oranında daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu oranın yüzde 4'e ulaşmayacağını söyleyebiliriz. Yani yüzde 4'ün altında olacak. Özetle 2025 yılında emekli olanlar genel olarak 2026 yılına göre yüzde 3 ile yüzde 4 arasında emeklilik farkı olacağı ve dolayısıyla daha avantajlı olacaklarını söyleyebiliriz" dedi.

Karakaş, emeklilik dilekçesinin etkisinin herkes için aynı olmayacağını, kişinin çalışma yaşamındaki dönemlere göre değişebileceğini belirtti. Özellikle 2000 yılı öncesi primleri, 2000–2008 arası hizmetleri ve 2008 sonrası çalışma sürelerinin maaş hesaplamasında farklı sonuçlar doğurduğunu vurguladı.

“Yeni yılda emekli olanlar daha yüksek kıdem tazminatı alacak”
Karakaş, konunun bir başka önemli boyutunun da kıdem tazminatı olduğunu dile getirerek, dilekçenin 2024 sonunda mı yoksa 2025 yılında mı verileceğinin tazminat tutarını doğrudan etkileyebileceğini aktardı. Bu çerçevede Karakaş, değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi:

"TCMB verilerini göz önünde bulundurduğumuz zaman yüksek maaşlar için bugün itibariyle kıdem tazminatı tavanı 53 bin 919 lira. Memur maaşları kat sayısına göre tavan belirlenmekte. Dolayısıyla 2026 yılında memur maaş kat sayısının en az yüzde 20 civarında bir artış olması söz konusu. Bu anlamda bir hesap yaptığımız zaman kıdem tazminatı tavanının 53 bin 919 liradan 64 bin 700 liraya çıkacağını söyleyebiliriz. Dolayısıyla vatandaşlarımız buna göre bir hesap yapmaları lazım. Örneğin 10 yıl çalışması olan bir işçi 2025 yılında emekli olduğu takdirde 539 bin 200 lira bir kıdem tazminatı alacak. Ancak 2026 yılında emekli olduğu zaman 647 bin lira kıdem tazminatı olacak. Dolayısıyla 2025 yılında emekli olacak olan özel sektör işçisinin 107 bin 800 liraya kadar bir farkı söz konusu olacak. Tabi biz vermiş olduğumuz örneğe göre konuşuyoruz. 10 yıl çalışması olan özel sektör işçisi, maaşı yüksekse tavanı aşıyorsa 2025 yılında emekli olduğu için 107 bin aşkın bir kıdem tazminatı kaybı olacak"

Karakaş, asgari ücretle çalışanların kıdem tazminatında da yıllara göre belirgin bir fark oluşacağını belirtti. Asgari ücret yükseldikçe tazminat tutarının da aynı oranda arttığını hatırlatan Karakaş, 2025’te hesaplanacak kıdem tazminatı ile 2026’da ortaya çıkacak rakam arasında ciddi bir fark olacağını ifade etti. Buna göre, asgari ücretli bir çalışanın kıdem tazminatında yaklaşık 78 bin liralık artışın söz konusu olabileceğini dile getirdi.

Karakaş, kıdem tazminatının brüt asgari ücrete göre hesaplandığını hatırlatarak, "Bugün itibariyle 26 bin 5 lira olan asgari ücret, ocak ayında yaklaşık yüzde 25 ile yüzde 30 oranda artmasını bekliyoruz. Bu anlamda 2025 yılı emeklisi 10 yıllık çalışma karşılığı 260 bin 50 lira kıdem tazminatı alacak. 2026 yılında emekli olunursa, yüzde 30'luk bir asgari ücret artışında ise 338 bin 60 lira olacak. Dolayısıyla arada 78 bin gibi bir fark olacak" bilgisini paylaştı.

"GEÇEN YILA GÖRE FARK ÇOK DAHA KOLAY KAPANACAK"

Karakaş, emekli olacakların kıdem tazminatı ve emeklilik dilekçesinin verileceği tarihe dikkat etmesini belirterek, "2025 yılında emekli olanların dolayısıyla yüzde 3 ila yüzde 4 arasında daha avantajlı olmaları söz konusu olabilir. Ancak bunu yaparken kıdem tazminatını da göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Yine mevcut çalıştıkları halen çalıştıkları iş yerinden almış oldukları maaşları çok yüksekse bu farkın çok kolay bir şekilde kapanacağını göz önünde bulundurmaları lazım. Zira çalışılan her yıl için aylık bağlama oranında yüzde 2 oranda bir artış var. Bu anlamda geçen yıla göre farkın çok daha kolay kapanacağını söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

"YENİ YIL GELMEDEN EMEKLİ OLACAK KAMU İŞÇİLERİ, KIDEM TAZMİNATI ARTIŞINDAN FAYDALANABİLECEK"

Karakaş, özel sektörde çalışan ve yıl bitmeden emekliye ayrılmak isteyen işçilerin dilekçelerini 31 Aralık’a kadar teslim edebileceğini belirtti. Ancak bu durumda çalışanların, yeni yılda meydana gelebilecek kıdem tazminatı artışlarından yararlanamayacağını da hatırlattı.

Buna karşılık maaşlarını her ayın 15’inde alan kamu işçilerine yönelik farklı bir durumun altını çizen Karakaş, bu grubun 14 Ocak’a kadar emeklilik başvurusu yapabileceğini ifade etti. Böylece kamu işçilerinin 2025 yılı emeklisi sayılacağını ve yılbaşında oluşacak kıdem tazminatı artışından faydalanma imkanına sahip olacağını vurguladı.

Kaynak: Türkiye Gazetesi