Köylülerin çıra olarak kullandığı maden, yapılan incelemeler sonucunda doğal kehribar olduğu ortaya çıktı. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) yetkilileri ile yerli ve yabancı bilim insanları, köyde bulunan doğal kehribar rezervini incelemek üzere çalışmalar yürüttü.

Ruhsat sahibi Murat Haşlak, sahada yapılan ilk bilimsel çalışmayı Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nden akademisyenlerin gerçekleştirdiğini ve bu sayede taşların kehribar olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Bu keşfin ardından bölgede bulunan taşlarla ilgili daha detaylı çalışmalar yapmak isteyen bilim insanları, MTA'ya yönlendirildi.

Kehribar, süs taşı olmasının yanı sıra bir zaman kapsülü olarak da nitelendirilen bir taştır; çünkü oluşumu milyonlarca yıl sürer ve üzerine yapışan reçineyle o dönemde yaşamış canlılar milyonlarca yıl boyunca bozulmadan günümüze ulaşır. Bu özellikleri nedeniyle bilim insanları, kehribarla ilgili çalışmalara büyük ilgi gösteriyorlar.

Bayburt'taki bu keşif, yerli ve yabancı bilim insanlarının bölgeye olan ilgisini artırmış durumda. Bilim insanları, kehribar ve Oltu taşıyla ilgili önemli bilgilerin yanı sıra deniz minaresi olarak adlandırılan fosilleri de burada keşfetmişlerdir. Bu keşifler, geçmişe dair farklı perspektifler sunarak bilinmeyen bilgilere ulaşmayı sağlıyor.

Ayrıca, bölgedeki kehribar rezervine yatırım yapmak isteyen Çinli bir firmanın da bölgeyi incelediği ve teknik ekip ile birlikte tekrar geleceği belirtiliyor.

Bayburt'taki  Aydıncık köyünde bulunan doğal kehribar rezervi, hem bilim dünyası hem de ekonomi açısından önemli bir potansiyele sahip olabilir. Yapılacak daha kapsamlı çalışmalarla keşfedilecek yeni bilgiler, kehribarın ve bölgenin değerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Muhabir: Berfe KURT