Döviz kurlarının hızla yükselmesi ve kamunun bu yükselişi ilaç fiyatlarına yansıtması, ülkedeki ilaç tekellerini geri çekilmeye zorluyor. Bu durum, krizi daha da derinleştiriyor. Hastalar artık ilaçlarını bulmakta zorlanıyor ve ilaçların gelmesini beklerken diğer hastalarla ilaçları bölüşmek zorunda kalıyorlar. Özellikle Dravet Sendromu gibi nadir görülen hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların piyasada bulunamaması, bulunanlar için de yüksek fark ücretleri talep edilmesi büyük bir sıkıntı yaratıyor.

Dravet Sendromu Hasta ve Yakınları Derneği Başkanı Özlem Ülüş Duran, Dravet sendromlu hastalar için kullanılan ilaçların hayati önem taşıdığını vurguluyor. Ancak son birkaç aydır bu ilaçların piyasada bulunmadığını ve bulunsa bile yüksek fark ücretleri ödemek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Duran, bu hastaların yaşadığı nöbetlerin süresinin uzun olduğunu ve yoğun bakıma alınmaları gerekebileceğini ifade ediyor. Dravet Sendromu, 10 bin doğumda bir görülen nadir bir hastalık olduğu için ilaçların eksikliği büyük bir endişe kaynağıdır.

Özellikle devlet tarafından karşılanan ilaçların döviz kuru nedeniyle son 2 aydır bulunamaması ve 30 euro gibi yüksek ek ücretler talep edilmesi, hastaları ve ailelerini büyük zorluklarla karşı karşıya bırakıyor. Hastaların ilaçları için sıraya girmesi ve ilaçlarının gelmesini beklerken zaman kaybetmeleri de yaşanan bu krizin bir sonucu. Özlem Ülüş Duran, bu süreçte ilaçlarını paylaşmak zorunda kalan hastaların kaderlerine terk edildiklerini dile getiriyor.

Hasta yakınları, özellikle nadir hastalıklar için kullanılan ilaçların yüksek maliyetleri nedeniyle zor durumda olduklarını ifade ediyorlar. İlaçların yüksek fiyatları, hastaların birden fazla ilaç kullanması durumunda maliyetleri daha da artırıyor. Bu nedenle bazı hastalar, ilaçlarını yurtdışından getirme yoluna gitmek zorunda kalıyorlar ve bu da ek maliyetler anlamına geliyor. Türkiye'de sağlık sisteminin ve ilaç teminindeki sorunların bu gibi durumları daha da karmaşık hale getirdiği görülüyor.

Editör: Berfe KURT