Birçok şehirden net bir şekilde görülebilen Uludağ, Haziran’da karlı görüntüsü ile poz veriyor. Zengin su kaynakları ile milyonlarca insanın temel ihtiyacını karşılayan Uludağ, ayrıca tarım için gerekli olan sulama kaynağı içinde oldukça stratejik bir bölge olarak biliniyor. Yaz sıcaklıklarının kendisini hissettirmesine rağmen, karların hala erimediği Uludağ’ın zirvesinde su kaynaklarının ciddi anlamda beslendiği öğrenildi.
Kış turizmi değince akla gelen dünyadaki birkaç lokasyondan biri olan Uludağ’da 2453 metre yüksekliğinde bulunan Uludağ tepe ile yine Uludağ’da bulunan 2 bin 524 metre yüksekliğindeki Senaber Tepe, 2 bin 486 metre yüksekliğinde ki Karataş Tepe, 2 bin 485 metre yüksekliğindeki Zirve Tepe, 2 bin 480 metre yüksekliğindeki Raşatdüzü Tepe, 2 bin 232 metre yüksekliğindeki Kuşaklıkaya Tepe, 2 bin 099 yüksekliğindeki Paşaçayır Tepe, 2 bin 045 metre yüksekliğindeki Fatin Tepe ve 1990 metre yüksekliğindeki Cennetkaya Tepesi’nde karlar Haziran ayı girmesine rağmen erimedi.
MİTOLOJİK ÇAĞIN OLYMPOS’U: ULUDAĞ
Tarihinin yüz bin yıl öncesine kadar dayandığı bilinen Uludağ, antik çağın ilk tarihçilerinden Herodot’un (M.Ö. 490-420) yazdığı Herodot Tarihi isimli kitabında, “Olympos” olarak geçer ve Olympos’ta Lydia kralı Kroisos’un oğlu Atys’in yaşadığı trajediyi anlatır. Yine tanrıların Troya Savaşı’nı buradan izledikleri de mitolojik kaynaklarda yer alır. Mısırlılar’ın Mismos, Romalılar’ın Calbyeers, Bizanslılar’ın ise Misolymp adını verdikleri Uludağ, bir dönem Bizanslı keşişler tarafından sığınak olarak kullanması nedeniyle Osmanlılar tarafından Keşiş Dağı olarak adlandırılmıştır. Orhan Gazi‘nin Bursa’yı teslim almasından sonra dağdaki keşişlerin yaşadığı manastırların bir kısmı terk edilirken, bir kısmı da Duğlu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murad gibi müslüman dervişlerin inziva yerleri olmuştur. 1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti’nin girişimleri ve Osman Şevki Bey’in önerisi ile “Uludağ” adını almıştır.
Uludağ’da Dört Mevsim Bursa denince akla gelen ilk simgelerden biri olan ve kentin 36 kilometre güneyinde yer alan 2 bin 543 metre yüksekliğindeki Uludağ, ülkemizin en gözde kış sporları merkezidir. Eşsiz güzellikleri, flora ve faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilen Uludağ, kış turizminin yanı sıra yaz aylarında da, kampçılık, trekking ve günübirlik piknik etkinliklerine olanak sağlamasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu özellikleri ile Uludağ dört mevsim turizme hizmet veren bir doğaya sahiptir.
ZİRVEDE KAYAK
Uludağ’da 1933 yılından beri kayak yapılmaktadır. Ülkemizin en önemli kış sporları ve kayak merkezi olan Uludağ’da karla kaplı gün sayısı 178’dir. Bugüne kadar kar kalınlığı en fazla 435 cm olarak ölçülmüştür. Dünyaca ünlü Uludağ kayak pistleri, Fatintepe ve Kuşakkaya tepelerinin üzerine kurulmuştur. Uludağ kayak merkezi Alp ve Kuzey disiplini ile “Tur kayağı” ve “Helikopterli kayak” uygulamaları bakımından uygun coğrafya şartlarına sahiptir. Kayak dışında snowboard, big foot, buz pateni, kar motosikleti aktiviteleri ziyaretçilere sunulan alternatifleri oluşturur. Kayak merkezi Bursa’ya 36, İstanbul’a 150 kilometre mesafededir.
FAUNA
Milli Park sahası içinde yaban domuzu, tilki, çakal, kurt, porsuk, yabani kedi ile hasancık veya diğer adı ağaç yedi uyuru, köstebek, sincap, soreks, sansar ve az miktarda ayı yaşamaktadır. Ayrıca Yeşiltarla’da bir Geyik Üretme Çiftliği vardır. Sakallı akbaba (Gypaetus Barbatus) ise Uludağ’da yaşayan endemik bir türdür.
APOLLO KELEBEĞİ
Türkiye’de yaşayan en büyük kelebek türü olan Apollo Kelebeği, muhteşem görüntüsü ve olağanüstü yapısıyla Uludağ’ın en önemli renklerinden biridir. Temmuz ve Ağustos aylarında Uludağ’ın bin bir çeşit çiçekle süslü çayırlarında adeta dans eden benzersiz Apollo Kelebeği, zaman zaman 6.000 m. yükseklikte bile kendine yaşama imkânı bulabilen bir tür olarak bilinmektedir.
BİTKİ ÖRTÜSÜ
Uludağ Milli Parkı gerek alpin, gerekse Türkiye ve yalnızca Uludağ’ a özgü endemik türleri içeren zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Uludağ’ da 104 endemik tür tespit edilirken bunlardan 32 tanesi Uludağ endemiği olarak kayıtlıdır. Uludağ eteklerinde akdeniz iklimi bitkileri görülürken daha üst kademelerde kara iklimi bitkilerinin görülmesi bitki örtüsünün bir sürü benzerinden daha zengin olmasına yol açmıştır. Bir çiçek cenneti olan Uludağ ender bulunan bir bitkisel zenginliğe de sahiptir.